Seksin düşmanı: Genital siğiller
Kadının korkulu rüyası, eşler arasında ciddi güvenlik sorunu yaratan viral hastalık: Genital siğiller. Bahçeci Sağlık Grubu Fulya Tüp Bebek Merkezi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr.Aytun Aktan, “Vücutta uzun zaman varlık göstermeden sessizce bekleyen, ilk temasla harekete geçip, ortalama 8 hafta içinde varlığını gösteren ve yaygınlaşan hastalık, virüs tipi ve kişinin bağışıklığına göre değişir. Tedavide geç kalındığı takdirde kansere dönüşme olasılığı yüksektir.” dedi.
Genital siğil hastalığa neden olan virüsün adı: Human Papilloma Virüs (HPV)’tür ve bilinen yüze yakın tipi vardır. En sık hastalık yapanları Tip 6 ile Tip 11’dir. Bahçeci Sağlık Grubu Fulya Tüp Bebek Merkezi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr.Aytun Aktan konuyla ilgili şu bilgileri verdi: “Rahim ağzı kanserine yol açan, yüksek risk grubu olarak adlandırılan HPV tipi de vardır. Bulaşma şekli çoğunlukla cinsel ilişki esnasında olmaktadır. Bulaşma aktif lezyon döneminde daha yoğun için bu dönemde prezervatifle korunmak gerekir ama bu her zaman yeterli olmayabilir.”
Sinsi Düşman…
HPV gibi viral enfeksiyonlar hücre içine girdikten sonra uzunca zaman varlık göstermeden sessizce bekleyebilir. Op. Dr.Aytun Aktan, "Kişinin bağışıklık sistemindeki bozukluklarla, yeni bir hastalık gibi ortaya çıkabilir. Ancak ilk temastan ortalama 8 hafta içinde siğiller görülür, bunların yaygınlığı virüs tipi ve kişinin bağışıklığına göre değişir. İyileşme 2-3 haftada görüldüğü gibi %20 hastada ısrarcı olabilir. Genital siğiller vajina çevresinde (küçük ve büyük dudaklar), vajina içinde, rahim ağzında ve anüs etrafında veya içinde bulunabilirler. Sıklıkla koyu kahverengi, yüzeyden yüksek, kibrit çöpü başı gibi farklı boylarda lezyonlardır. Tek tek ya da yaygın olabilirler.” dedi.
Nasıl Tedavi Edilmeli?
Op. Dr.Aytun Aktan tedavi şekilleri hakkında ise şu bilgileri verdi:
İlaçla: İlaç uygulamaları uzun zaman alır, sabır göstermek gerekir. Sadece siğilin bulunduğu bölgeye uygulamak gerekir. Ulaşılması zor bölgelerde ilacın uygulanmasında zorluklar yaşanmaktadır.
Cerrahi Yöntemle: Bu grupta en çok koterizasyon denilen yakma işlemi uygulanır. Bulunduğu bölge ve yaygınlığı göz önüne alınarak anestezi ihtiyacı olabilir. Bu yöntem tedaviye en hızlı cevabı verir. Bazen işlemin tekrarı gerekebilir ve genellikle başka noktalardan çıkan lezyonlar için yapılır. İşleme bağlı iz kalma oranı çok azdır. Bunun dışında lazer ve dondurma yöntemleri de kullanılır.
Rahim Ağzı Kanseri ve Aşı
Rahim ağzı kanserine karşı geliştirilmiş aşılar sıkça uygulanmaya başlandı. Op. Dr.Aytun Aktan aşılarla ilgili olarak, “Bu aşılar HPV virüsünün bazı tiplerine karşı geliştirilmiş bağışıklayıcılar içerir. Dokuz yaşından itibaren koruyucu olarak yapılan aşı, kırk beş yaşına kadar uygulanabilmektedir. Aşı kanserden korurken ilk aşamada iyileştirme özelliği de taşımaktadır. Yurt dışında yapılan çalışmalara göre korunmasız cinsel ilişki sonrasında kadınların %40'ında HPV enfeksiyonu görülmektedir. Bu enfeksiyonlardan çoğu geçici ise de bazen kalıcı enfeksiyona yol açabilirler.
10 yıllar içerisinde önce kansere davetiye çıkaran değişikliklere, sonra da kansere yol açabilirler. HPV’ye bağlı rahim ağzı kanserinden korunmak için şu anda piyasada bulunan aşıların 6 ay süresince üç kez uygulanması önerilmektedir. Aşı için uygun yaş net olarak tespit edilmemişse de ergenlik öncesi genç kızlara aşı yapılmasının en iyi koruyucu etkiyi oluşturacağı düşünülmektedir. Günümüzde kullanılan ve kullanılacak olan aşılar kansere yol açan tüm HPV tiplerini kapsamamaktadır. Bu nedenle aşı %100 koruyucu değildir. Ayrıca unutulmaması gereken başka bir konu da rahim ağzı kanserine neden olan tek etken HPV enfeksiyonları değildir. Bu nedenle yüksek risk grubundaki kadınların aşı yaptırılmış olsa da doktorlarının önerdiği aralıklarla PAP smear takibi yaptırmaları ve bazı bulgular açısından uyanık olmaları gerekmektedir.” şeklinde bilgi verdi.