Salgın ne zaman bitecek? Prof. Dr. Osman Müftüoğlu yazdı...
Tüm dünyada binlerce kişinin ölümüne neden olan koronavirüs salgını endişelendirmeye devam ediyor. Prof. Dr. Osman Müftüoğlu Hürriyet'teki köşesinde henüz aşı ve ilacı bulunmayan salgının ne zaman biteceğine dair önemli tespitlerde bulundu.
Haberin Devamı
/

Bilelim ki bu vaktinden önce gündeme getirdiğimiz bir soru. Pandemi henüz devam ediyor. Evet, biraz ‘hız kesti’ ama süreç hâlâ tehlikeli olma karakterini koruyor.
/

Yine de “Bu salgın ne zaman biter?” diye soranlara da hak vermemiz lazım. Hepimiz sıkıldık, bunaldık Neredeyse gırtlağımıza kadar salgın haberleriyle tıkandık. Eğitim aksadı. Ekonomi adeta dibe vurdu. Sosyal yapı çökmese bile ciddi bir travma aldı.
Haberin Devamı
/

Kısacası, korona krizinde günün en mühim ve can alıcı sorusunun başlıktaki soru olması normal sayılmalı.
/

Peki ya o sorunun cevabı? Bana göre cevap birkaç farklı ayrıntıda gizli. İşte o ayrıntılar...
Haberin Devamı
Haberin Devamı
O makas kilitli kalmalı
/

‘MAKAS meselesi’ni bir daha hatırlayalım: Uzmanlar, salgını kontrol altına aldığımızı gösteren ilk ve vazgeçilmez kriterin ‘o günkü iyileşen hasta sayısının aynı gün teşhis edilen yeni vaka sayısını geçmesi’ olduğunda ısrarlılar. Haklılar.
/

Son 2-3 günde açıklanan veriler bu hedefe ulaşıldığını, iyileşen hasta sayısının o günkü yeni vaka sayısını geçtiğini net ve açık olarak gösterdi. Bir başka deyişle, elimizdeki veriler bu iki kriter arasındaki makasın kapandığını telkin ediyor. Ama bilelim ki mesele sadece makasın kapanması ile bitmiyor. O makasın sımsıkı bağlanması ve adeta ‘bir daha yeniden açılmamak üzere kilitlenmesi’ de gerekiyor.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
/

Peki o makası kilitli tutmanın en etkili yolu ne? Virüsü paramparça eden ilaçların bulunması mı? Virüse direnç sağlayacak bir aşının geliştirilmesi mi? Ya da...
Sihirli çözüm hangisi
/

Etkili bir ilaç ve aşıyı bulmak tabii ki ilk hedeflerimiz. Bunların ikisi de önemli ve vazgeçilmez çözümlerimiz. Bulunacak ilaç veya ilaçlar virüsle hastalananları tedavi edecek. Geliştirilecek etkili bir aşı ise işi daha en baştan çözüp hastalanmamızı garanti edecek. Ama ne var ki uzmanlar bize ne ilaç ne de aşı için 6-12 aylık bir takvimden daha kısasının mümkün olmadığını söylüyor.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
/

Peki biz o zamana kadar ne yapacağız? Yukarıda bahsettiğim kilitli makasın açılmaması için hangi önlemi alacağız? Bence elimizdeki en etkili seçenek şu: Sosyal mesafeyi korumaya devam edeceğiz.
En mühimi sosyal mesafe
/

Elimize etkili bir aşı ve ilaç geçene kadar sosyal mesafeyi korumaya devam etmek mecburiyetindeyiz. Zira bu virüs insandan insana bulaşıyor, herhangi bir aracı filan kullanmıyor.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
/

İşte bu nedenle, hepimizin içinde olduğu ‘salgın uçağı’ iniş sürecinde iken de teker koyup pistte yoluna devam ederken de sosyal mesafe meselesini hep gündemde tutmalıyız. Yolcuların hepsi uçaktan inene kadar gündemden çıkarmamalıyız. Bu da yetmez. ‘İkinci dalga tehdidi’ne fırsat vermemek için en az 6 ay daha bu sosyal mesafe meselesini yaşam biçimimiz yapabilmeliyiz.
/

Sağlık Bakanımızın, Bilim Kurulu üyelerimizin ve ilgili uzmanlarımızın sık sık ‘temas meselesi’ni gündeme getirmelerinin nedeni de zaten budur.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
'65 yaş üstü sendromu'nu tetiklemeyelim
/

Korona günlerinin en önemli sosyal travmalarından biri bana göre 65 yaş üstüne getirilen sokağa çıkma yasağı meselesidir.
Salgın ne zaman bitecek
/

Tabii ki doğrusunu yaptık. Tabii ki onları korumak için buna mecburduk. Çünkü onlar bizim gözbebeklerimiz. Çünkü onlar bizim toplumsal gücümüzün çimentoları. Sosyal çadırımızın ortadirekleri.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
/

Ama ne var ki ciddi ölçüde sıkılmış, bunalmış hatta biraz da çökkünlük sürecine girmiş gibiler. İşte bu nedenle ısrarla sık tekrarladığım tavsiyemin altını bir kez daha çiziyorum: Sokağa çıkma yasağının olduğu günlerde onlar için hiç olmazsa 1-2 saatlik geçici bir sokağa çıkma izni uygulanamaz mı?