Robotik cerrahi ile testis kanserinin tedavisi nasıl yapılmaktadır?
Testisler, sperm ve erkek testosteron hormonu üreten erkek cinsel bezleridir. Testisler, skrotum içindeki iki ceviz biçimli bezdir. Skrotum, penisin altında yatan derinin kesesidir. Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Sofikerim, testis kanserinin robotik cerrahi ile tedavisini sizler için anlattı.
Testis kanseri, testis dokularında kanserli (malign) hücreler oluştuğunda ortaya çıkan bir hastalıktır. Her iki testiste kanserli hücrelerin gelişimi oluşabilir, ancak çok nadir görülür. Testis kanseri, 20 ila 40 yaş arası erkeklerde en sık görülen kanserdir. Testis kanseri genç erkeklerde sık görülen kanserdir. Bunların yaklaşık yüzde 95'i tedavi edilebilmektedir.
Nedenleri nelerdir?
Testis kanseri gelişimi için risk faktörleri şunları içerir:
İnmemiş testis(ler): Bu, testislerden birinin veya her ikisinin doğumdan önce skrotuma doğru hareket etmediği durumdur.
Kişisel veya aile öyküsü: Testis kanseri olan erkek kardeş veya babaya sahip olan erkeklerde, kanser görülme riski artar. Daha önce bir testisinde kanser oluşmuş olan erkeklerin, diğer testislerinde de ikinci kez kanser oluşma riski artar.
Kısırlık: Kısır olan erkeklerde testis kanseri gelişme olasılığı daha yüksektir. Kısırlığa neden olan faktörlerden bazıları testis kanserine de neden olabilir.
Belirtileri nelerdir?
Aşağıdaki belirtiler testis kanseri veya başka bir durumun belirtileri olabilir. Bu semptomlardan herhangi birine sahipseniz doktora gitmelisiniz:
- Skrotumda şişlik
- Her iki testiste şişlik
- Skrotumda sıvı birikmesi
- Kasık veya alt karın bölgesinde ağrı
- Skrotumda veya testiste ağrı veya rahatsızlık
Nasıl teşhis edilir?
Testis kanseri genellikle, erkek testislerinde yumru veya başka bir değişiklik fark ettikten sonra teşhis edilir. Bir anormallikten şüphelenildiğinde, genellikle bir ultrason istenir. Bu, doktorun testiste anormallikler olup olmadığını görmesine yardımcı olan ağrısız bir tıbbi testtir. Eğer ultrason ile kanser teşhisi konulursa, o zaman testisin çıkarılması için ameliyat gerekebilir ve kanser testi için laboratuvara gönderilir. Testis kanseri sadece testis çıkarıldıktan ve patolojik olarak incelendikten sonra teşhis edilir. Bir iğne veya başka bir tıbbi alet kullanılarak az miktarda dokunun çıkarılmasını içeren biyopsiler testislerde gerçekleştirilmez, çünkü testisin delinmesi keşfedilirse kanser tedavisini zorlaştırabilir. Testis kanseri teşhisine yardımcı olan testler şunları içerebilir:
Ultrason: Bu, vücut dokularının resimlerini oluşturmak için yüksek enerjili ses dalgaları kullanan bir işlemdir.
Fiziksel muayene ve tıbbi geçmiş: Fiziksel muayene ve tıbbi geçmiş, doktorun testis kanseri ile ilgili olabilecek sorunları aramasına yardımcı olabilir.
Serum tümör marker testi: Bu prosedür, belirli kanser türlerine bağlı belirli maddelerin miktarını ölçmek için bir kan örneğini inceler. Bu maddelere tümör belirteçleri denir. Testis kanserinde sıklıkla yükselen tümör belirteçleri alfa-fetoprotein (AFP), insan koryonik gonadotrofin (HCG veya beta-HCG) ve laktat dehidrongenazdır (LDH).
Radikal orşiektomi ameliyatı: Bu prosedür kasıktaki bir kesiden tüm testisin çıkarılmasını içerir. Testislerden alınan bir doku numunesi daha sonra kanser hücreleri için kontrol edilir.
BT taramaları ve X ışınları: BT taraması, vücudun iç resimlerini oluşturmak için X ışınlarını kullanan tıbbi bir testtir. Bir kanser teşhisi konduğunda veya şüphelenildiğinde, kanserin vücutta başka yerde görülebildiğini görmek için bir CT taraması (ayrıca CAT taraması olarak da adlandırılır) gerçekleştirilir. Testis kanserinde karın ve pelvisin BT taraması yapılır. Göğüs görüntüleri BT veya normal bir röntgen ile çekilir.
Nasıl tedavi edilir?
Neredeyse tüm testis kanserleri, germ hücrelerinde başlar (sperm veya yumurta haline gelen hücreler). Testis germ hücreli tümörlerin ana tipleri seminom ve seminom olmayanlardır. Seminom dışı tümörler, seminomlardan daha hızlı büyür ve yayılır. Seminomlar, radyasyona karşı daha hassastır ve her iki tür de kemoterapiye karşı çok hassastır. Testis kanseri için üç ana tedavi şekli şunlardır:
Radyasyon tedavisi: Bu tedavi kanser hücrelerini öldürmek için yüksek dozda X ışınları kullanır. Cerrahiden sonra, tümörün geri dönmesini önlemek veya retroperitonda ana damar çevresine yayılmış küçük çaptaki seminomları olan hastalarda radyasyon kullanılabilir. Genellikle, radyasyon seminomların ve 40 yaş üzerindeki hastaların tedavisinde sınırlıdır.
Kemoterapi: Bu tedavide, kanser hücrelerini öldürmek için bazı ilaçlar kullanır. Retroperitondaki ana damarların çevresindeki lenf düğümlerine yayılmış ve diğer organlara yayılmış hastalığın tedavi edilmesinde kullanılmaktadır.
Robotik cerrahiyle tedavi: Retroperitoneal lenf düğümleri, karındaki ana kan damarlarının yakınında ve arkasında bulunur. Tüm bu düğümleri kaldırmak için hassasiyet gereklidir. Bu bölgedeki sinirler cinsel işlev için gereklidir ve korunması gereklidir. Kemoterapi sonrası bu bölgelerdeki lenf düğümlerinin büyük çoğunluğu tama yakın tedaviye yanıt verir veya oldukça küçülür ya da tamamen ortadan kalkar. Kemoterapi sonrası bu bölgede kalan rezidiv lenf nodlarının çıkarılması gerekmektedir. Bu ameliyata retroperitoneal lenf nodu eksizyonu adı verilir.
Testis kanseri cerrahisi, hastanın karnında uzun bir kesi gerektirir. Robotik cerrahi ile yapılıyorsa küçük deliklerden de aynı işlem yapılabilir. Robotik sistem cerrahın küçük deliklerden bu ameliyatı yapmasına yardımcı olur. Robotik cerrahi kanser ameliyatlarındaki son gelişmedir, cerrahinin getirdiği sorunları azaltırken faydalarını artırır. Özel kamera kullanılır. 540 derece dönebilen özel aletler ile hassas müdahaleler yapılabilir. Daha az acı, daha hızlı iyileşme, daha kısa hastanede kalış süresi ve daha hızlı işe dönüş sağlar. Retropertioneal lenf nodu eksizyonu robotik cerrahi ile güvenilir şekilde yapılabilmektedir.