Prostat cinsel hayatı etkiliyor
Üroloji Uzmanı Prof. Dr. A. Çağ Çal, sadece erkeklerde var olan prostatın cinsel hayat ve üreme üzerine önemli etkilere sahip olduğunu söyledi.
Prostatın sağlıklı erişkinde ağırlığı yaklaşık 20 gram olan bir bez dokusu olduğunu belirten Üroloji Uzmanı Prof. Dr. A. Çağ Çal, “Vücutta idrar torbasının (mesane) çıkış noktası olan kanalı (üretra) kalın bir bilezik gibi çepeçevre sararak yerleşir. Prostat bezinin ortasından geçen kanalın çevresindeki hücrelerin ilerleyen yaşla birlikte çoğalması neticesinde kanal daralır ve idrar yapmada zorluklar ortaya çıkar. Elli yaşına ulaşan tüm erkeklerde hücresel düzeyde hücre çoğalması saptansa da her erkeğin mutlaka idrar atım zorluğu yaşaması söz konusu değildir. Bir diğer önemli nokta, idrar atım zorluğunun prostat büyüklüğünden bağımsız olarak yaşanmasıdır. Bu sebeple, prostat boyutu küçük olanlarda şiddetli idrar atım zorlukları söz konusu olabilirken çok büyük prostatı olanlar rahatlıkla idrarlarını yapabilirler. Gözardı edilmemesi gereken diğer bir konu ise idrar yapma sorunu olması ya da olmaması ile prostat kanseri arasında ilişkinin bulunmamasıdır” dedi.
İdrar atım sorunu yaşayan kişilerde eş zamanlı cinsel hayat sorunlarının bulunması veya zorluklarına idrar yapma problemlerinin eşlik etmesi sık görülen bir klinik tablo olduğunu belirten Çal, “Hatta birisinin tedavi edilmesinin diğerinde de iyileşmeyi sağladığı bilimsel çalışmalarla kanıtlanmıştır. İdrar atımını zorlaştıran iyi huylu prostat büyümesi ve sertleşme sorunlarının gelişmesinin arkasında benzer sebeplerin olması da bu tespitin geçerliliğini desteklemektedir. Örneğin, metabolik sendrom, kanda düşük erkeklik hormonu düzeyi her iki gruptaki hastada sıklıkla görülen özelliklerdir. Ailesinde prostat kanseri olmayan erkeklerin 50 yaşına geldiklerinde çok gecikmeden prostat bezi hastalıkları için bilgilendirilmeleri ve değerlendirilmelerinde yarar vardır. Elde edilecek bulgulara göre erkeklerin çok uzun yıllar yeniden kontrol edilmelerine gerek olmayabilir. Değerlendirme sırasında ürolog muayenesi ve kanda PSA (Prostat Spesifik Antijen) düzeyinin belirlenmesi temel tetkiklerdir. Prostat bezi hastalıkları üç başlık altına toplanabilir.
Prostat bezi iltihaplanması (Prostatit), iyi huylu prostat bezi büyümesi (Benign Prostat Hiperplazisi, BPH) ve prostat kanseri. Prostat iltihaplanması, erkeklerde elli yaş öncesinde çok yaygın görülen bir hastalıktır. Prostat bezi iltihaplanması hastaların önemli bir bölümünde idrar yollarıyla ilgili şikayetlere sebep olduğu gibi cinsel yaşam zorluklarına da sebep olmaktadır. Yakınmaları olan erkeklerin ürolog tarafından değerlendirmelerinin yapılmasının ardından gerekli tedavilerin uygulanması şikayetleri ortadan kaldırabilir” diye konuştu.
İyi huylu prostat bezi büyümesi, ilerleyen yaşla beraber giderek artan sıklıkta idrar depolama, atım ve idrar yapma sonrası sorunlar oluşturan bir hastalık olduğunu belirten Çal, “Yetmişli yaşlara ulaşan erkeklerde yaklaşık yüzde 80 oranında idrar yollarıyla ilgili şikayete yol açmakta ve hayat kalitesini ciddi şekilde olumsuz etkilemektedir. Bununla birlikte, iyi huylu prostat büyümesi yaş alan erkeğin kaçınılamaz kaderi kesinlikle değildir ve çoğu hasta için cerrahi gerekmeksizin ilaç tedavileri ile şikayetlerin ortadan kaldırılması mümkün olmaktadır. İdrar tutma ve atım sorunu yaşayan erkeklerin şikayetlerinin ürolog tarafından değerlendirilmesi kısa sürede sağlığa giden yolu açabilir.
Prostat kanseri, diğer birçok organın kötü huylu hastalıklarına göre günümüz şartlarında etkin ve kalıcı tedavi edilebilme şansı olan bir sağlık sorunudur. Erken teşhis ve hastalık bulgularının kişiye özel değerlendirilmesi son derece önemlidir. Hangi yaşta teşhis edildiğinden bağımsız olarak birçok prostat kanseri hastası uygun şartlara sahipse cerrahi ya da ilaç tedavisi almadan yaşamına devam edebilir. Teşhis için ürolog muayenesi ve kanda PSA ölçümü yapılmasının ardından bulgulara göre prostat kanseri olma riski saptanan erkeklere uygun şekilde biyopsi yapılması gereklidir. Prostat kanseri teşhisi çok az sayıda erkekte yaşamı tehdit edebilen bir hastalık olduğu için kişiye özel değerlendirme, ileriye yönelik tedavi planlaması yapılması zorunludur.
Prostat bezi hastalıkları (prostatit, iyi huylu büyüme ve kanser) sıklıkla erkeklerin cinsel yaşamlarını doğrudan ya da dolaylı olarak (tedavilere bağlı) olumsuz etkilemektedir. Bununla birlikte, prostat bezinin herhangi bir hastalığı ile karşı karşıya kalan kişilerin kaçınılmaz olarak cinsel yaşamlarının bozulacağı hatta sonlanacağı inanışı doğru değildir. Çünkü çoğu hastanın uygun şekilde değerlendirilmesi ve gerekli önlemlerin alınması, düzenlemelerin yapılmasıyla cinsel yaşamlarında ciddi düzelmeler elde edilebilir. Üroloji uzmanı hekimler bu konuda erkeklerin sorunlarını çözebilecek yeterliliğe sahiplerdir” şeklinde konuştu