Prof. Dr. Keçeci: ALS hastalığı erkeklerde daha sık görülüyor
ALS (Amyotrofik Lateral Skleroz) hastalığının, beyin ve omurilikteki kas kontrolünden sorumlu motor nöron denilen hücrelerin ilerleyici tahribatı ile seyreden bir hastalık olduğunu belirten Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Hulusi Keçeci, “Bu tahribatın nedeni tam olarak bilinmez, ancak suçlanan bazı faktörler vardır. Hastaların yüzde 5-10 kadarı kalıtsal olabilir, erkeklerde biraz daha yüksek oranda görülür. Genellikle 55-70 yaşlarında ortaya çıkar, sigara bir risk faktörü olarak görülür. Çevresel faktörlerden toksinlere, metallere ve kimyasallara maruz kalmanın riski artırdığı düşünülür” dedi.



İleri dönemlerde düşünsel ve davranışsal anormallikler görülebileceğini de dile getiren Prof. Dr. Keçeci, hastalarda mesane ve bağırsak sisteminde tutulum olmadığını ve duyu sisteminin normal olduğunu belirtti.
GENELLİKLE 55-70 YAŞ ARALIĞINDA ORTAYA ÇIKABİLİR
Hastalığın esas olarak beyinden kaslara verilen elektriki komutun omuriliğin ön bölümünde yer alan motor nöronlarının tahribatı nedeniyle işlevini yerine getirememesine dayandığını ifade eden Prof. Dr. Keçeci, şu bilgileri paylaştı: “Kaslar bu komuttan yoksun kaldıklarında beyin tarafından kontrol edilemezler ve kullanılamadıklarında kas erimesi gerçekleşir.
Bu tahribatın nedeni tam olarak bilinmez, ancak suçlanan bazı faktörler vardır. Hastaların yüzde 5-10 kadarı kalıtsal olabilir, erkeklerde biraz daha yüksek oranda görülür. Genellikle 55-70 yaşlarında ortaya çıkar, sigara bir risk faktörü olarak görülür. Çevresel faktörler toksinlere, metallere ve kimyasallara maruz kalmanın riski artırdığı düşünülür” açıklamasında bulundu.

Hastalığın tanısının büyük ölçüde muayene bulgularına ve EMG tetkiklerine dayandığını vurgulayan Prof. Dr. Keçeci, “Sinir hız ölçümleri ve kasların fizyolojik aktivitelerinin incelenmesi tanıyı büyük ölçüde koydurur. Nadir durumlarda özellikle ayırıcı tanı açısından MRI, kan, idrar tetkikleri ve bazen kas biyopsisi gerekebilir” şeklinde konuştu.
SEĞİRME SIK RASTLANAN BİR DURUMDUR
Ayırıcı tanı koymanın ALS hastalığında son derece önemli olduğunun altını çizen Prof. Dr. Hulusi Keçeci, “Başka hastalıklarla özellikle tedavi şansı yüksek olan hastalıklardan ayırt etmek gerekir. Her yıl 50 bin insanda 1 oranında görülen nadir bir hastalıktır. Ancak özellikle seğirme sık rastlanan bir durum olduğundan, bu kişiler ALS endişesi taşırlar, bu endişe nörolojik muayene ve EMG incelemesi ile giderilebilir” ifadelerini kullandı.

Hastalığın tam bir tedavisi olmadığını söyleyen Prof. Dr. Hulusi Keçeci “Ancak hastalığı yavaşlatan tedaviler mevcuttur. Bunun yanı sıra hastaların şikâyetlerine yönelik destek tedavileri önem kazanmaktadır. Fizik tedavi, beslenme desteği ve solunum desteği hastaların konforunu artırmada ve yaşam sürelerini uzatma da etkilidir” diyerek açıklamalarını sonlandırdı.