Prof. Dr. Varol, ülkede ölümlere neden olan risklerin tanımlandığını ifade ederek, "Uyku düzenini bozuyor, depresyona neden oluyor. Yeni açıklamalar bu yönde. Hatta şöyle çalışmalarda var; 2009 ve 2019 yıllarında Türkiye'de ölüme neden olan riskler tanımlanmış. Mesela hava kirliliği bunlara neden olan ilk 5 hastalık arasında yer alıyor ve bu çok önemli. Onun üstünde mesela tümörler, dolaşım sistemi hastalıkları, kronik akciğer hastalıklarının hepsi var. Dolayısıyla ülkemizde hava kirliliği hem yaşam kalitesini etkileyen, başta kanserler olmak üzere, sağlığımızı bu yönde etkileyen risklerin içinde yer alıyor" diye konuştu.
'KÖMÜR KULLANIMINA SON VERMEK LAZIM'
Kömür kullanımı ile ilgili de konuşan Prof. Dr. Varol, "Aslında bu hava kirliliğinin nedeni kömür kullanımı, büyük ölçüde ısınma amaçlı, enerji temini etmek amaçlı ya da araçlar kaynaklı. Bir an önce fosil atıklardan kurtulmak, kömür kullanımından özellikle vazgeçmek lazım. Tüm Türkiye için yaklaşık 42 bin kişi hava kirliliği kaynaklı hastalıklardan öldü dedik. Ama büyükşehirlerde İstanbul'da 5 bin ölüme denk geliyor. Ankara'da, İzmir gibi illerde de böyle. Ankara'da örneğin yaklaşık 3 bin kişi hava kirliliğine bağlı hastalıklar nedeniyle yaşamını yitiriyor, bunlar çok önemli sayılar gerçekten. Böyle olunca bunlar önlenebilir ölümler de olabiliyor. Eğer biz kömürden vazgeçersek hem ölümleri engellemiş oluyoruz hem erken yaşta, genç yaşta; hem de kronik hastalıklar, akciğer hastalıkları, dolaşım yolu hastalıkları, felç ya da gebe kadınları etkilediği için düşük doğum tartılı bebekler, bebek ölümlerinin engellenmesi gibi de yaşam kalitemizi bozan hastanelerimize yük olan sağlık sorunlarından da kurtulmuş oluyoruz. Fuel oil, mazot, ısınma amaçlı araç kullanımı bunların hepsi oldukça hava kirliliğine neden olan uygulamalar" ifadelerini kullandı.Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat'ta meydana gelen ve 11 ili etkileyen depremin ardından afet bölgesinde hava kirliliğinin arttığını söyleyen Prof. Dr. Varol, "Depremzedelerin ısınmak amaçlı çadırlarında ve konteynerlerinde yaktıkları çok sayıda odun kömür ve içeriğini bilmediğimiz plastik ve ağaç var. Bunlar da hava kirliliğini artırmış durumda bölgede. Tabi depremde yıkılan ve kontrollü yıkılan binaların molozlarından çıkan toz, duman partiküller bölgedeki hava kirliliğini artırmış durumda. Sadece kömür değil tabi ki" dedi.