Parkinson hastalığı rehabilitasyon ile yavaşlatılabilir
65 yaş ve üzeri erkeklerde sıklıkla görülen Parkinson önemli bir hastalıktır. Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzm. Dr. Özkan Yükselmiş, tedavi sürecinde rehabilitasyon yöntemlerine başvurulan Parkinson hastalığını sizler için anlatıyor.
Parkinson hastalığı bazal gangliyon dediğimiz beyin hücrelerinin kaybıyla başlar. 65 yaş ve üzerinde görülen nörolojik hastalık kendini el, kol, ayaklarda titreme ya da hareketlerinde yavaşlama ile belli eder. Zaman içerisinde yavaş bir şekilde ortaya çıkar ancak ivme kazanarak kişinin hayatına etki etmeye başlar.
Beyinde bulunan substantia nigra adı verilen çekirdeklerde sinirlerin birbiri ile iletimini sağlayan dopaminerjik nöronların hasara uğraması ile hastalık zamanla oluşur. Hücrelerin yaklaşık yüzde 80’inin azalması ile hastalığın belirtileri hissedilir. Hücrelerin neden hasara uğradığı henüz net olarak bilinmiyor ancak genetik yatkınlık ve çevresel faktörlerin etkili olduğu düşünülüyor.
En yaygın görülen belirti el titremesidir
Ortaya çıkan belirtileri ise heyecan ya da stres tetiklemesi ile oluşan el titremeleridir. Bu titremeler kişi dinlenme halindeyken de meydana gelebilir. Kimi vakalarda kişinin yüzünde donuk bir ifade de yerleşebilir. Genellikle bedenin tek tarafında görülen bu belirtiler zaman içerisinde diğer yarısına da etki edebilir. Yaşanan bu belirtiler ile birlikte kişinin hareketleri yavaşlayabilir, titremeleri artabilir, duruş bozukluklarına sebep olabilir.
Belirtilerden en dikkat edilmesi gerekeni, hareketlerin yavaşlayarak azalmasıdır. Hareketlerin yavaşlaması yürümeden belli olmaktadır çünkü kişi yürürken küçük adımlar ile ilerler ve kollarında titremeler görülebilir. Hastalık ilerlemeye başladıkça vücudun duruş şekil öne ya da yanlara doğru eğilme ortaya çıkarabilir. Bunlarla beraber unutkanlık, kabızlık, psikiyatrik ve uyku bozuklukları da ortaya çıkabilir. Hastaların çocuğunda ise uyku bozukluğu sorunu ile karşılaşılır.
Rehabilitasyon, hastalığın sürecini yavaşlatır
Parkinson hastalığının ilerleyişi tamamen durdurulamasa bile süreç yavaşlatılabilir. Öncelikli olarak tercih edilen tedavi yöntemleri ise ilaç tedavisidir. Kişiye göre seçilen ilaç genellikle ömür boyu kullanılır ve ilerleyen dönemlerde infüzyon tedavisine ihtiyaç duyulabilir.
Uygulanacak ilaç tedavisinin yanı sırada tedavi sürecine rehabilitasyonu eklemek oldukça önemlidir. Kişinin fiziksel egzersiz alışkanlığı kazanması hastalığın ilerlemesini büyük ölçüde yavaşlatmakla beraber uzun vadede belirtilerinin etkisini azaltmaktadır. Fiziksel egzersiz sayesinde kişilerin duruşlarında düşme engellenirken yaşanabilecek kas ve kalp komplikasyonlarının önüne geçilir. Sıklıkla uygulanan programlarda; gevşeme, eklem hareket açıklığı, aerobik, solunum, denge, yürüme, dik duruş ve koordinasyon egzersizleri yer alır.
Gevşeme egzersizleri ile vücuttan oluşan sertliklerde azalma sağlanır. Sertlikler azaldıktan sonra uygulanan rehabilitasyon programından daha sağlıklı dönüş alınır.
Hastalara uygulanacak rehabilitasyon süreci kişinin hayat düzeni haline gelmelidir. Bu sayede alışkanlık kazandırılacak ve hastalığın ilerlemesine engel olunacaktır.