"UZAKTAN EĞİTİM VE ÇALIŞMA, BOYNUMUZU BÜKTÜ"
Prof. Dr. Gündüz, kronik ağrı sorunlarında yaş ortalamasının da düştüğüne işaret ederek, uzaktan çalışma, online eğitim ya da çok fazla ekrana maruz kalma nedeniyle çocuk yaştaki hastalarda dahi bel ve boyun ağrıları görüldüğünü vurguladı. Prof. Dr. Gündüz, sözlerini şöyle sürdürdü: "Pandemi, ekrana maruziyeti artırdı. Online dersler, eğitimler, her türlü toplantının ekran karşısına yapılması, bunların bir kısmının cep telefonu ile, başın belli açılarda boynu eğerek yapılması, boyun fıtığı, boyun ağrısı, sırt ağrısı gibi sorunları arttırdı. Hatta bu problemlerin daha erken yaşta görülmesine sebep oldu. Daha çocuk yaşta denebilecek hastalarda bunu görüyoruz. Çocuklarda bile bu problemlerin görülmesi, (Kovid pandemisinin hayatımızı nasıl değiştirdiğine) önemli bir işaret aslında."
"GİRİŞİMSEL YÖNTEMLERLE BİRKAÇ SAATTE AĞRIDAN KURTULMAK MÜMKÜN"
Modern insanın kronik ağrı tedavisinde çok daha hızlı sonuç almak istediğine de değinen Prof. Dr. Hakan Gündüz, algoloji bilimi sayesinde son 10 yıldır girişimsel yöntemlerle bunun mümkün olabildiğini söyledi. Prof. Dr. Gündüz, "Algoloji, modern insana cevap verebilecek bir yöntem sunuyor. Örneğin bel fıtığı hastalarının bir kısmı ilaç tedavisi ile egzersizle, kilo vermekle ve karın kasları güçlendirmekle tedavi edilebilir. Az bir kısmında da cerrahiye ihtiyaç duyulur. Bir de bu iki grup arasında kalan yüzde 25-30'luk bir olgu, girişimsel ağrı tedavilerine adaydır. Girişimsel ağrı ağrı tedavilerinde ise biz, epidural steroid enjeksiyonu dediğimiz bir yöntemle; görüntüleme altında belden epidural bölgedeki sinir kılıflarının etrafındaki zararların arasına bir ilaç verip, o bölgedeki ağrının giderilmesini, enflamasyonun düzelmesini sağlayabiliyoruz. Bunun dışında o bel ağrısına yol açan başka eklemler varsa onların içine de iğne yaparak, eklem etrafındaki sinirlere blokaj yapıp veya o sinirleri yakıp ağrıyı yok edebiliyoruz" dedi.