“Hastanın moral durumu iyiyse immün sistemi güçlü oluyor”
Erken tanı alan hastalarda tedavi sürecinin daha başarılı olduğunu anlatan Doç. Dr. Çağlayan Geredeli şöyle konuştu:“Hastanın moral durumu iyiyse immün sistemi güçlü oluyor. Moral durumu iyi olan, sosyal desteği olan hastaların kanser tedavisine verdiği cevaplar da daha iyi oluyor. Morali bozuk hastalarda vücut direnci düşük olduğu için kanser cevabı da kötü oluyor. Bu yüzden gerçekten sosyal destek ve moral çok önemli. Kanser tanısını duyduğu anda hastaların moralleri çok bozuluyor, kanser sanki tedavi edilemez bir hastalık gibi biliniyor. Günümüzde kanserlerin yüzde 80’inden çoğu tedavi edilebilir. Tabi ki erken yakalan safhada yakalanmış kanserlerde tedavi imkanları yüzde 90’ları geçiyor. Kolon kanserleri beslenmeyle tabi ki alakalı, genetik özellikleri de var. Günümüzde obezite bir sağlık sorunu, obezlerde kolon kanseri gelişme riski daha fazla ayrıca sağlıklı beslenmediğimiz zaman, aşırı tuzlu, tütsülenmiş yiyeceklerle beslenen kişilerde de kolan kanseri sık gözükebiliyor. Doğal beslenmeyi, taze sebze ve meyvelerle beslenmeyi, aşırı tuzdan, şekerden uzak durmalarını tavsiye ediyorum”
“50 bin 100 bin gibi paralar ödeyerek bitkisel tedavileri almasınlar”
Kanser tedavisinde yapılan yanlışlıklara yönelik değerlendirmelerde bulunan Doç. Dr. Çağlayan Geredeli, “Bir tedaviye başlamadan önce gelen hastalar, bir de tedaviye başladıktan sonra gelen hastalarda yanlışlıklar var. Tedaviye başlamadan önceki yanlışlıklar; kanser tedavisi multidisipliner bir tedavidir. Bunun komplike ekip halinde büyük hastanelerde yapılması lazım. Bazen ameliyat yapılmaması gereken hastalar ameliyat yapılarak geliyor, bazen kemoterapi alması gereken hastaların kemoterapi almadan ameliyat olduğu gözüküyor. Hastalar gereksiz yere sosyal medyanın da etkisiyle asıl tedavi olması gereken kemoterapi ve radyoterapiden uzaklaşarak bitkisel tedavilere yöneliyorlar. Devletimiz büyük ve kanser hastalarının tüm kemoterapi ve radyoterapi imkanlarını karşılıyor. Yani böyle bir imkan varken hastalar çok yüklü miktarda borca girerek gereksiz, faydası olmayan tedaviler için bu bitkisel tedavilere para akıtıyorlar. Bitkisel tedaviden pişman olmuş şekilde bize geldikleri zaman hastalığın ilerlediği, tedavinin daha kötüye gittiğini gözlemlemiş oluyoruz. 50 bin 100 bin gibi paralar ödeyerek, gereksiz, fayda görmeyecekleri bitkisel tedavileri almamalarını öneriyorum. Pandemi nedeniyle kontroller aksadığı için erken safhada tümör tekrarını tespit edebileceğimiz hastaların tedavileri ve teşhisleri gecikmiş oldu” ifadelerini kullandı.