Ölümü bekleyen kalp hastası şimdi dağlara tırmanıyor
Manisa'da ölümün kıyısında yaşarken yapay kalbe bağlanan 58 yaşındaki İsmail Çıvgın, bir trafik kazasında yaşamını yitiren 17 yaşındaki gencin kalbinin nakledilmesiyle yaşama döndü. Bununla da kalmayan Çıvgın şimdi dağcılık sporuna başladı ve sarp kayalara tırmanıyor.
Manisa’da yapay kalple yaşam mücadelesi verirken 8 sene önce motosiklet kazasında hayatını kaybeden 17 yaşındaki bir gencin kalbiyle yeniden hayata tutunan yaşlı adam şimdi dağcılık sporuyla uğraşıyor. Kalp nakli olduğu günden beri kendisine kalbi takılan genç için sürekli dua ettiğini belirten 58 yaşındaki İsmail Çıvgın, her gittiği yerde organ bağışının önemine dikkat çekerek kendisi gibi kalp nakli olmayı bekleyen hastalara moral veriyor.
Ispanaktan kalp dokusu ürettiler
İsmail Çıvgın, 2004 yılında başlayan kalp rahatsızlığıyla 2009 yılına kadar mücadele ettiğini ve kalbinin artık iflas noktasına gelmesinin ardından kendisine yapay kalp cihazı takıldığını anlattı. Organ nakli bekleyen diğer kişilere göre şanslı olduğunu ve sadece 2,5 ay sonra kendisine uygun kalbin bulunduğunu dile getiren Çıvgın, 2009 yılından bu yana kalbini taşıdığı 17 yaşındaki genç sayesinde yeniden doğduğunu söyledi.
Kendisi için uygun kalbin Aydın Didim’de motosiklet kazası sonrası hayatını kaybeden 17 yaşındaki Erkan Sezer’den bulunduğunu ifade eden Çıvgın, kalp nakli sonrası yaşadığı bütün sıkıntıları geride bıraktığını ve artık amatör olarak dağcılık sporuyla uğraşmaya başladığını belirtti.
Yeni teknik kalp nakli bekleyenlere umut oldu
Çıvgın her gün kendisine kalbi nakledilen Erkan Sezer’e ve ailesine dua ettiğini, onun için her hafta Kur’an-ı Kerim okuttuğunu belirterek, onun sayesinde gezebildiğini ve iyilikler yapmaya çalıştığını anlattı. Çıvgın, “Kalp rahatsızlığım 2004 yılında başladı. 2004 yılından 2009 yılına kadar kalp nakli için Ege Üniversitesinde sıraya alındım. 2009 yılına kadar her gün kalp krizleriyle yaşadım. 5 Mayıs 2009 tarihine kadar kalp nakli gerçekleşemeyince yapay kalp takıldı. Bir çanta içinde kalp destekleme cihazı takıldı. Bu arada da kalbim yüzde 10’a düştü. Kalbim artık gittikçe erimeye başladı. Kalp bulanamadığı için takılan makine sayesinde biraz olsun nefes alma imkanım oldu. Bu makineyle iki buçuk ay yaşadım. 10 Ağustos 2009 tarihinde Aydın Didim’den Erkan Sezer isimli gencin bir motosiklet kazasında hayatını kaybetmesi sonrasında bağışlanan kalbiyle yeniden hayata döndüm. Onun kalbini taktılar 10 Ağustos 2009 tarihinden bu yana onun kalbiyle yaşamaktayım. Tüm vatandaşlarımıza organlarını bağışlama çağrısında bulunuyorum” dedi.
Kalp nakli olmazsa ölecek
'Nakil bekleyenlere moral veriyorum'
Yaşadığı sıkıntılardan dolayı organ bağışının ne denli önemli olduğunu çok iyi anladığını ve bu yüzden de tüm çevresine organ bağışlamaları konusunda tavsiyelerde bulunan Çıvgın, “Bütün Türkiye’ye seslenmek istiyorum; ne kadar organ bağışlanırsa organ nakli bekleyen insanların hayata tutunmaları sağlanacak. Her gittiğim yerde organ nakli bekleyenlere moral vermeye çalışıyorum. Ege Üniversitesinde yapay kalp makinesiyle kalp nakli bekleyen insanlarımıza moral vermeye çalışıyorum. Bakın diyorum ‘Ben son nefesimden döndüm. Moralinizi hiç bozmayın. Ömrümüz varsa yiyecek ekmeğimiz varsa yaşarız’ diye onlara moral veriyorum. Öyle ki organ nakli beklerken umutları kaybedip kendilerini salan ve artık ölümü bekler hale gelen ağabeylerimize gidip moral veriyorum. Hastalar o kadar seviniyorlar ki moral kazandıkları için tekrar iyileşme sürecini hızlandırıyor. Bütün doktorlarıma teşekkür ediyorum. Onların sayesinde şu anda ayaktayım. Bazen 3 ayda bir bazen 6 ayda bir bazen de 20 günde bir kontrollerim var. Gittiğimde sürekli herkese organlarınızı bağışlayın tavsiyesinde bulunuyorum” diye konuştu.
'Şimdi dağlara tırmanıyorum'
Kalp nakli olduktan sonra sağlığında hiçbir problem yaşamadığını hatta dağcılık kulüplerine üye olarak amatör olarak dağcılık sporuyla ilgilenmeye başladığını kaydeden Çıvgın şunları söyledi:
“Kesinlikle bir sorun yaşamadım. Şu anda Anemon Doğa Dostları Grubu ve Manisa Doğa Tutkunları (MADOT) üyesiyim. Her pazar dağlara tırmanıyorum. Onlara da organ naklinin önemini anlatıyorum ve organ bağışı konusunda yardımcı olmalarını tavsiye ediyorum. Çok şükür o çocuğun kalbiyle yaşıyorum. 17 yaşındaydı. Şimdi yaşasa 24 yaşında olacaktı. Devamlı ona dua ediyorum. Ailesine, o kalbi bağışlatana, amcasının çocuklarına. Kalp nakli beklerken hiç umutsuzluğa kapılmadım çünkü beni Rabbim dünyaya getirdi ve yine Rabbim yanına alacak. Ömür kısa onun için hiç umutsuzluğa kapılmadım. Moral çok önemli.”
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
İbn-i Sina'nın Asırlık Şifa Reçetesi! Grip Ve Nezle Kabusunuz Olmazsın: 'Öksürüğü Bıçak Gibi Kesiyor, Bağışıklığı Güçlendiriyor!'
Kış aylarında açık havada spor yaparken dikkat
Tok tutuyor, kalbi koruyor, kemikleri güçlendiriyor! İşte balkabağının bilinmeyen faydaları
Yapay zekada cinsel istismar tehlikesi; ebeveynler dikkatli olmalı
Kalp krizine benzer belirtileri var! ‘Panik Bozukluk’ kadınlarda daha sık görülüyor