Okul çağı çocuklarındaki enfeksiyonlara dikkat!
Okul döneminin başlaması ve beraberinde havaların soğumasıyla birlikte çocuklarda kulak, burun boğaz hastalıklarında da artış gözleniyor. Çocukların hem fiziksel gelişimlerinin hızlı olduğu hem de akademik başarılarının temellerinin atıldığı bir dönemin enfeksiyonlar açısından da önem taşıdığını söyleyen Kulak, Burun, Boğaz Hastalıkları uzmanı Op. Op. Dr. Ziya Bozkurt, çocuklarda yaşanabilecek gelişimsel gecikmelerin ve bozuklukların ileriki hayatında kalıcı izler bırakabileceğine işaret etti.






Okul çağı çocuklarında en sık karşılaşılan bir diğer sorun olan bademcik enfeksiyonlarında ise öncelikle antibiyotik tedavisiyle başlandığını söyleyen Op. Dr. Ziya Bozkurt, ilaç tedavisinden fayda görülmemesi durumunda cerrahiye başvurulduğunu söyledi. Ameliyata karar verme aşamasında bazı kriterlerin önem taşıdığını anlatan Op. Dr. Ziya Bozkurt, sözlerine şöyle devam etti:
“Bahsettiğimiz kriterlerin bazıları daha kesin kriterler olarak kabul edilir iken örneğin apne dediğimiz uykuda nefessiz kalma veya çene ve diş yapısında kalıcı bozulmaları gibi; sık tekrar eden bademcik enfeksiyonları, Difteri (Kuşpalazı) mikrobu taşıyıcılığı ve bademcik iltihaplanmasına bağlı olarak sık orta kulak iltihabı veya sinüzit atağı geçirilmesi gibi durumlarda göreceli kriterler kabul edilir. Her bir çocuk dikkatlice değerlendirilerek bu kararın kişisel olarak verilmesi gerekir.”
ÇOCUKTAKİ İŞİTME PROBLEMİ ORTA KULAK ENFEKSİYONU İÇİN UYARICI OLABİLİYOR!
Sorunlu bir gebelik veya doğum, geniz eti büyüklüğü, çocukta alerjik bir yapı olması, kalabalık ortamlar (okul kreş gibi) ve buna bağlı sık üst solunum yolu enfeksiyonu geçirmeleri, beslenme alışkanlıkları, yaşanılan evde sigara içilmesi gibi birçok etken çocuklarda orta kulak enfeksiyonlarına neden olabiliyor. Özellikle küçük çocuklarda oldukça sık görülen bu durumun tedavi edilmediği taktirde kulak zarında kalıcı hasar bırakabildiğine işaret eden Kulak, Burun, Boğaz Hastalıkları uzmanı Op. Dr. Ziya Bozkurt, sözlerine şöyle devam etti:
“Hastalık kendisini ağrı ateş veya kulak akıntısı ile gösteren akut formda olabileceği gibi, özellikle işitme problemleri ile kendini gösteren ateş veya ağrının olmadığı daha sinsi ilerleyen seröz otitler olarak da izlenebilir. Bu hasta grubunda özellikle işitsel şikayetler ön plandadır. Anne babanın söylediklerini tekrarlatma, televizyon sesini fazla açma, çağrıldığında cevap vermeme gibi şikayetler görülebilir. Eğer tedavi edilmezlerse hem çocuklarda sosyal ve akademik gelişmede geriliğe sebep olurlar hem de orta kulak ve kulak zarında kalıcı hasarlar bırakabilirler. Bu yüzden bazen bu tablo uzadığında ve kalıcı problem yaratma endişesi oluştuğunda veya akut enfeksiyonlar sık tekrarlamaya başladığında kulaklara parasentez ve ventilasyon tüpü uygulaması gibi cerrahi seçenekler yapılmaktadır. Özellikle orta kulak iltihabı için risklerin varlığı durumunda Aileler bu sebepler varlığında çocuklarını daha yakında izlemeliler işitmeyle ilgili en ufak bir şüphede televizyonun sesini çok açma veya televizyonu yakından izleme, derslerde öğretmenin söylediklerini duyamama gibi durumlarda zaman geçirmeden bir KBB muayenesini yaptırmaları gerekir.”
SES KISIKLIĞININ EN ÖNEMLİ NEDENİ NODÜLLER!
Okul çağı çocuklarında görülen kronik ses kısıklığının nedenleri arasında ses teli nodüllerinin (vokal nodül) geldiğine işaret eden Op. Dr. Ziya Bozkurt, “Ses teli nodüllerinin en sık sebebi çocuğun yüksek sesle konuşma ve çoğu zaman bağırma alışkanlığının olmasıdır. Ses tellerinin endoskop ile muayenesinde nodüllerin görülmesi ile tanı koyulur. Genellikle konuşurken bile yüksek sesi tercih eden bu çocukların tedavisinde en önemli nokta çocuğa ses hijyenini öğretmekten geçer. Gerekli durumlarda ses terapisi verilerek tedavi edilir” diye konuştu.