Nezle ve griple savaşmanın yolları
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.Dr. Hakan Leblebicioğlu, nezle olanların antibiyotik kullanmaması gerektiğini bildirdi.
Prof.Dr. Leblebicioğlu, kış mevsimi nedeniyle artan soğuk algınlığı ve benzer hastalıklara karşı insanların dikkatli ve bilinçli olmaları gerektiğini söyledi.
Özellikle mevsim nedeniyle bu dönemlerde üst solunum yolu enfeksiyonlarının arttığına dikkat çeken Prof.Dr. Leblebicioğlu, şunları kaydetti:
"Nezle, virüslerin sebep olduğu ve acil tedavi gerektirmeyen bir enfeksiyon hastalığıdır. Toplumda grip ile nezle tabirleri eş anlamlıymış gibi kullanılmaktadır. Oysa bunlar farklı hastalıklardır.
Nezle virüslerle meydana gelen bir hastalıktır ve hafif seyreder. Grip ise daha ani başlayan ve sıklıkla ateşin daha yüksek seyrettiği bir hastalıktır. Salgınlar yapar ve yatağa düşürür. Nezle veya grip için antibiyotik kullanmaya gerek yoktur."
Antibiyotiklerin vücudun savunmasında rol oynayan mikroorganizmaları öldürerek hastalığa karşı daha dirençli mikroorganizmaların üremesine neden olduğunu belirten Leblebicioğlu, "Bu nedenle kesinlikle hekime danışılarak ilaç kullanılmalıdır" dedi.
"Bol su iç, tuzlu suyla gargara yap"
Kulak burun boğaz uzmanı Doç.Dr. İsmail Özdemir, nezle veya gribe yakalananların bol su içmesinin ve tuzlu suyla gargara yapmasının günleri daha ağrısız ve dinç geçirmelerini sağladığını bildirdi.
Doç.Dr. Özdemir, yeterli sıvı alınmadığında bakterilerin üremek için daha uygun ortam elde edeceklerini ve bu bakterilerin de sinüzit, bronşit gibi yeni hastalıklara davetiye çıkaracağını söyledi.
Grip veya soğuk algınlığı geçiren kişiye en çok su, meyve suyu, ılık ballı limonlu su ve tavuk veya et suyu öneren Özdemir, vücudun su kaybını artıran alkol, kahve, kafein içeren diğer içecekler ve asitli içeceklerden uzak durulmasını önerdi.
Vücudun yeterli suyu almaması durumunda, boğaz kuruluğu ve ağrı şikayetlerinin artacağını ifade eden Doç.Dr. Özdemir, tuzlu su ile gargara yapılmasının, kişinin ağrı ve kuruluk şikayetlerini büyük ölçüde azaltacağını kaydetti.
Özdemir, hastalık sürecinde nefes alamama ve tıkanıklığın da kişiyi çok rahatsız ettiğini, yan etkisi bulunmayan okyanus suyu ve benzeri spreylerin hastayı rahatlatacağını ifade etti.
Doç.Dr. Özdemir, grip virüslerinin soğuk ve kuru havaları sevdiğini, klimalar, elektrikli sobalar nedeniyle çoğu hastanın yeterli nem bulunmayan ortamlarda kaldığını, bu nedenle ortamın nemlendirilmesi gerektiğini söyledi.
Aşırı nemli ortamların özellikle astım hastaları için uygun olmadığını ifade eden Doç. Dr. Özdemir, şöyle konuştu:
"Ortamdaki nemin yüzde 40 - 50'yi geçmemesi gerekir, nemin fazlası da azı gibi zararlıdır. Ayrıca kış aylarında geçirilen her rahatsızlıkta çözüm antibiyotiklerde aranmamalı.
Antibiyotik soğuk algınlığı tedavisine yardımcı olmadığı gibi, gereksiz alındığında vücudun ilaca direnç kazanması nedeniyle daha sonra gerçekten kullanılması gereken durumda istenilen etkiyi sağlamayabilir."
Hatalı ilaç kullanımına dikkat
Uzman doktor Bahattin Ertekin de soğuk algınlığı, nezle ve grip olan kişilerin, hatalı ilaç kullanımı nedeniyle kimi zaman sağlıklarını ciddi ölçüde tehlikeye soktukları uyarısında bulundu.
İçindeki etken madde nedeniyle burun ve genizdeki ödemi azaltıcı ilaçları kalp ve tansiyon hastalarına önermediklerini belirten Ertekin, halk arasındaki temel yanlışın tüm soğuk algınlıklarını gribal enfeksiyon olarak kabul etmek olduğunu söyledi.
Gribal enfeksiyonun yüksek ateşle seyrettiğini kaydeden Dr. Ertekin, parasetamol içeren ilaçların yine aynı maddeyi içeren soğuk algınlığı ilaçları ile kullanılmasının da sakıncalı olduğunu kaydetti.
Ertekin, sözlerini şöyle tamamladı:
"'Bilinçsiz kullanılan ilaçlar karaciğer yorgunluğuna ve tahribatına yol açıyor. Bakteriyel enfeksiyonun söz konusu olduğu durumlarda antibiyotik kullanılır.
Bunun dışında soğuk algınlığı tedavisinde antibiyotiğin yeri yoktur. Kış boyunca yaygın olarak görülen bu hastalıkların en etkin tedavisi dinlenmek, bol sıvı tüketmek ve kalabalık yerlerden uzak durmak. Yüksek ateş durumunda mutlaka doktora başvurulmalı."
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Araştırma: Kuruyemiş tüketmek demans riskini azaltıyor
Sosyal medyanın gizli tehlikesi "Beyin çürümesi" en çok çocuk ve ergenleri etkiliyor
Zayıflama çayı karaciğer yetmezliğine yol açtı; nakil ile hayata tutundu
İnme tedavisinde "zaman" kritik önem taşıyor
Kalp yetmezliği hastaları "demir eksikliği" tedavisiyle destekleniyor