Miyom tedavisi için geç kalmayın
Çoğu kadında görülen miyomlar, çoğu zaman belirti vermediği için çok geç fark ediliyor. Kadın doğum uzmanları kısırlığın yüzde 2'sinin miyom kaynaklı olduğunu belirtiyor ve miyomların fark edilebilmesi için jinekolojik kontrollerin aksatılmaması gerektiğini söylüyor.
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. M. Murat Naki, birçok kadının hayatını etkileyen miyomun rahim veya nadiren rahim ağzında ortaya çıkan düz kas tabakasındaki iyi huylu kitleler olduğunu belirterek şöyle dedi: "Belirti vermemesi nedeniyle düzenli olarak jinekolojik kontrollerini yaptıran kadınların dışında fark edilmesi güçtür. Genellikle cinsel olgunluk çağındaki kadınlarda, yani ergenlikten menopoza kadar olan sürede görülürler. Miyomlar rahimde anatomik yerleşimlerine göre sınıflandırılırlar. Rahim duvarının en dış kısmına yakın, kasın içinde, iç kısmına yakın, saplı, tüpe yakın, rahim ağzına yakın gibi isimlerle anılırlar."
Kemik sağlığınızı ihmal etmeyin
Kıskançlık dişlere zarar veriyor
Her miyom belirti vermez
Kadınların yalnızca dörtte birinde belirti görüldüğüne dikkat çeken Prof. Naki belirtileri şöyle sıraladı: "En sık karşılaşılan bulgulardan biri kanamadır. Adet kanamaları uzun süreli ve yoğun olabilir. Adet dönemleri normalden daha ağrılı geçebilir. Ağrılı cinsel ilişki olabilir. Miyomlar aynı zamanda karnın alt kısmında kitle oluşturabilir. Bunun sonucunda da kasık ağrısı, sık idrara çıkma, idrarı tam boşaltamama, kabızlık, hemoroid ve varis gibi problemler görülebilir. Tedavi edilmeyen idrar yolları ile ilgili problemler ilerleyen zamanlarda böbrek yetmezliğine yol açabilir."
Alkol artırıyor, sigara azaltıyor
Miyomun kaynağıyla ilgili ırksal etkenler sorumlu tutuluyor çünkü yapılan araştırmalar, siyahi kadınlarda 3-4 kat daha fazla miyom görüldüğünü ortaya koyuyor. Genetik dışında ayrıca diyet, yaşam biçimi, psikososyal stres ve çevresel faktörler sorumlu tutuluyor. Bir defadan fazla doğum yapan kadınlarda miyom oluşma oranı düşükken, ergenliğe erken giren, A ve D vitaminleri eksik olan kadınlarda risk daha yüksek. Bunların dışında alkol tüketimi riski artırırken, sigara kullanımının ise azaltıyor. Bunun nedeni ise, sigaranın miyomların büyümesine neden olan hormonları azaltması olarak açıklanıyor.
Kısırlığa yol açabilir
Rahim ağzına veya tüplere yakın bir yere yerleşmişlerse spermle yumurtanın bir araya gelmesini, yani döllenmenin gerçekleşmesini engelleyerek kısırlığa yol açabiliyor. Kısırlıkların yaklaşık yüzde 2’sinin miyomlardan kaynaklandığını ve miyomu olan kadınların düşük yapma ihtimalinin de yüksek olduğunu belirten Prof. Naki şunları dile getirdi: "Jinekolojik muayene yapılır ve ultrason çekilir. Ultrasonun karından ve vajinadan yapılan iki şekli vardır. Bu yöntemlerle kişide miyom olup olmadığı kolay bir şekilde anlaşılabilir. Eğer tanıyı desteklemek gerekirse MR, bilgisayarlı tomografi gibi tetkikler de uygulanabilir. Miyomlar belirti göstermediği için erken tanı gibi bir durumdan söz edilemez. Bunu anlamanın en iyi yolu rutin jinekolojik kontrollerin aksatılmamasıdır. Miyomların çok büyüdükleri zaman başka sorunlara da yol açabileceği göz önünde bulundurularak tedavi geciktirilmemelidir."
Tedavi şekli kişiden kişiye değişkenlik gösterir
Prof. Naki tedavi yöntemiyle ilgili de şunları söyledi: "Kadınlarda %70-80 görülmesine rağmen sadece her dört kadından birinde tedavi gerekmektedir. Tedavi hastanın belirtilerine, yaşına, çocuk sahibi olup olmamasına, kansızlık yapacak düzeyde kanama olup olmamasına, miyomların sayı, büyüklük ve yerleşim yerlerine göre planlanmalıdır. Kanamanın azaltılması için doğum kontrol hapları veya benzeri ilaçlar (hormonlu spiral) kullanılabilir. Rahme giden ana damarlara yönelik tıkama girişimleri yapılabilir. Rahim iç zarının yakılması suretiyle kanama azaltılabilir. Ancak tüm bu yöntemler geçici tedavi yöntemleridir. Kesin yöntem miyomların cerrahi olarak çıkartılmasıdır. Genç, çocuk isteyen kadınlarda miyom alınması; daha ileri yaşlarda ve ailesini tamamlamış kadınlarda rahmin alınması işlemleri yapılmaktadır. Tüm bu cerrahi işlemler açık cerrahi yöntemler kullanılarak yapılabileceği gibi kapalı yöntem dediğimiz ve laparoskopi ya da robotik olarak ayrılan endoskopik yöntemlerle de yapılabilmektedir. Cerrahi olarak miyomlar çıkarıldıktan sonra çok nadiren de olsa başka yerden tekrar miyom çıkabilmektedir. Ancak rahim alınması sonrası bu risk ortadan kalkmaktadır. Miyomların menopoz öncesi 1350 kadında bir; menopoz sonrası 350 kadında bir olmak üzere sarkom denilen bir çeşit kanserle ilişkili olabildiği de bilinmektedir. Tedavi kararı verilirken bu konularda da hastaların bilgilendirilmesi gerekmektedir."