Minik Poyraz için hastane bulundu
3 yaşındaki minik Poyraz, çok nadir görülen bir "mavi ışık" hastalığına yakalandı. Poyraz'a hastane arayan aile hep "yer yok" cevabıyla karşılaştı. 10 bin liralık bir fototerapi cihazına ihtiyacı olan Minik Poyraz'ın tedavi olabilmesi için baba Servet Ergün, sanayide bir cihaz yaptırdı. Konu basına yansıyınca sevindirici bir gelişme yaşandı: Poyraz bebek Antalya Eğitim Araştırma Hastanesi'nde tedaviye alındı.
Antalya'da hastanelerde yer bulunamadığı için babasının sanayide yaptırdığı fototerapi cihazıyla evinde tedavi etmeye çalıştığı 3 aylık Poyraz, bugün hastaneye yatırıldı. Baba Servet Ergün, "Çok mutluyum. İlgilenen herkese çok teşekkür ediyorum" dedi.
Ermenek Mahallesi'nde oturan üç çocuklu Servet- Zeliha Ergün çiftinin 3 aylık bebekleri Poyraz, dünyada sadece 202 kişide görülen genetik "Mavi ışık " hastalığıyla mücadele etmeye başladı. Doğumundan 3 gün sonra rengindeki sarılık nedeniyle hastaneye götürülen ve ablası Hilal gibi "Crigler Najjar Sendromu" teşhisi konulan Poyraz için hastanelerde yer bulunamadı. Poyraz'ı özel bir hastaneye götürüp ışık tedavisi olmasını sağlayan ve bir gecelik tedavi için 380 TL ödeyen Servet Ergün, maddi gücü olmadığı için Poyraz'ı eve getirdi. Hastanelerde yer bulunamadığı için babasının sanayide 550 TL'ye yaptırdığı fototerapi cihazıyla evinde tedavi etmeye çalıştığı Poyraz'ın durumunun medyada yer alması üzerine Kamu Hastaneleri Birliği (KHB) devreye girdi.
Antalya KHB Genel Sekreteri Prof. Dr. Necat Yılmaz, sabah saatlerinde aileyi arayarak, Poyraz bebeğin Eğitim Araştırma Hastanesi Çocuk Servisi'nde tedaviye alınacağını müjdeledi.
Öğle saatlerinde Ermenek Manallesi'ndeki evlerinden çıkan Ergün çifti, Poyraz bebeği otomobille Eğitim Araştırma Hastanesi'ne getirdi. Doktorlar tarafından gözlem altına alınan Poyraz bebek, ilk tetkikleri yapıldıktan sonra mavi ışık tedavisine başlandı.
Eşi ev kadını olan ve kendisi bir markette çalışan Servet Ergün, "Televizyon ve gazetelerde yayınlanan haberlerden sonra Kamu Hastaneleri Birliği'nden arandık. Hastanede yerimizin hazır olduğunu ve beklediklerini söylediler. Şu an hastaneye giriş yaptık. Doktorlar muayene etti. Işık tedavisine başlandı. Çocuğumun doktorları Poyraz bebeğin artık kendilerine emanet olduğunu söyledi. Çok mutluyum. İlgilenen herkese çok teşekkür ediyorum. Allah razı olsun. Yavrumuzun başındayız. Hastanede olmamız bizim için çok önemli" diye konuştu.
Her şey 16 yıl önce başladı
Baba Servet Ergün, yaşadıkları dramın, 16 yıl önce ilk çocukları Hilal dünyaya geldiği gün başladığını belirtti. Hilal üç günlükken sarılık şüphesiyle götürdükleri hastanede karaciğer yetmezliği yaşadığını öğrendiklerini anlatan Servet Ergün, "Bir süre tedavi gören kızıma 10 yaşına geldiğinde annesi Zeliha Ergün’ün karaciğerinin bir bölümü nakledildi. Kızım Hilal şu an 16 yaşında ve sağlıklı" dedi.
3 aylık Poyraz bebeğinki kalıtımsal hastalık
İkinci çocukları Mehmet’in 12 yaşına geldiğini ve hiçbir hastalığı olmadığını söyleyen Servet Ergün, "Bundan 3 ay önce üçüncü evladımız Poyraz dünyaya geldi. Poyraz’ın renginde sararma olduğunu görünce hemen doğduğu hastaneye götürdük. Tahlil yapmaya gerek olmadığını ve durumunun iyi olduğunu söylediler. Evimize döndük. İki gün sonra Poyraz mum gibi sarardı. Hastanede sarılık değerinin çok yüksek olduğunu öğrendik. Bu arada Ankara’daki özel bir laboratuvara kan örneğini gönderdim. 45 gün sonra gelen cevapta, Poyraz’ın da ablası gibi kalıtımsal Crigler najar hastalığına yakalandığını öğrendik. Bu hastalık genetik. Karaciğer nakli olursa kurtulabilecek" diye konuştu.
Hastanelerde boş yer yok
Poyraz’ın kan sonuçlarını beklerken taburcu edildiklerini, ancak sarılığı yükselince yer bulunur umuduyla Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’ne götürdüklerini anlatan Servet Ergün, şöyle konuştu:
"Acilden giriş yaptık, çocuğun sarılığı yüksek olduğu için tedaviye başlandı. Ancak yer olmadığı için orada da yatışı yapılamadı. ’Yerimiz yok’ dediler ve Atatürk Devlet Hastanesi’ne sevk ettiler. Orada doktorlara Poyraz’ın genetik hastalığı olduğunu ve sarılığı nedeniyle ışık tedavisine ihtiyacı olduğunu söyledim. Beyninde hasar oluşabileceğini ve ölebileceğini söyledim. Bu olayları 16 yıl önce kızımda yaşadığım için tecrübeliydim. Poyraz’ı hemen özel bir hastaneye götürüp ışık tedavisi olmasını sağladım. Orada bir gecelik tedavi için 380 TL ödedim. Daha fazla maddi gücüm olmadığı için Poyraz’ı eve getirdim" diye konuştu.
Sanayide 550 liraya cihaz yaptırdı
Bu durum nedeniyle sanayide fototerapi cihazının bir benzerini yaptırdığını aktaran Servet Ergün, "Bu cihazın bir benzerini üniversite hastanesinde görmüştüm. O zaman resimlerini çekmiştim. Medikalcilerle görüştüm, internetten araştırdım. Işığın hangi hızda ve hangi dalga boyutunda olması gerektiğini öğrendim. Sanayideki arkadaşım aynısını yapıp bana getirdi. Fototerapi cihazı, bana 550 liraya mal oldu. Bunun orjinali 10 bin TL. Fakat ev ortamının sağlıksız olduğunu düşünüyorum. Çocuğum bu ortamda tedavi olamaz. Sosyal güvencem var, fakat hastanelerde yer yok. Çocuğumun ağlamaktan göbeğinde fıtık oluştu. Bu görünen hasar. Eğer sarılık ve yüksek ateş nedeniyle beyninde ya da iç organlarında bir hasar olursa bunun hesabını kimden soracağım, bilemiyorum" diye konuştu.
Bebeğin anne karnındaki mucize görüntüleri