Migren ataklarını tetikleyen etkenler nelerdir?
Nöroloji ve Ağrı Uzmanı Prof. Dr. Ali Kemal Erdemoğlu, genç yaşlı fark etmeden herkesin sorunu haline gelen migren atakları ile ilgili merak edilenleri sizler için anlatıyor.
Migren, şiddetli baş ağrılarıyla karakterize edilen, genellikle bulantı, kusma ve ışığa veya sese duyarlılık gibi semptomlarla birlikte görülen nörolojik bir durumdur. Migren ataklarını tetikleyen birçok faktör vardır ve bu faktörler kişiden kişiye farklılık gösterebilir.
Migren atağı nasıl oluşur?
Migren atağı, beynin belirli bölgelerinde anormal beyin aktivitesi ile başlar. Bu anormal aktivite, beyin kimyasallarının salınımını etkiler ve beyin damarlarının genişlemesine veya daralmasına yol açabilir. Migrenin tam nedeni bilinmemekle birlikte, genetik ve çevresel faktörlerin birlikte rol oynadığı düşünülmektedir. Beyindeki serotonin seviyelerindeki değişiklikler de migrenin başlamasında önemli bir rol oynar. Serotonin seviyeleri düştüğünde, trigeminal sinir adı verilen sinir yolu kimyasallar salgılar ve bu kimyasallar beyindeki kan damarlarının şişmesine neden olur, bu da ağrıya yol açar.
Migren ataklarını tetikleyebilecek birçok çevresel koşul vardır
Migren ataklarını tetikleyebilecek birçok çevresel koşul vardır. Stres, migrenin en yaygın tetikleyicilerinden biridir. Günlük yaşamda yaşanan duygusal stres, iş stresi veya kişisel sorunlar migren ataklarını tetikleyebilir. Bazı yiyecekler ve içecekler migreni tetikleyebilir. Bu yiyecekler arasında işlenmiş etler, çikolata, peynir, alkol, kafein ve yapay tatlandırıcılar bulunur. Özellikle kadınlarda hormonal değişiklikler migren ataklarına yol açabilir. Adet dönemi, hamilelik veya menopoz gibi hormon seviyelerindeki dalgalanmalar migreni tetikleyebilir.
Uyku eksikliği veya aşırı uyuma migren ataklarını tetikleyebilir. Düzenli uyku alışkanlıklarının olmaması migreni tetikleyen önemli bir faktördür. Parlak ışıklar, yanıp sönen ışıklar veya yüksek sesler migreni tetikleyebilir. Bazı kişilerde de güçlü kokular (parfüm, duman, vb.) migreni tetikleyebilir. Hava durumu değişiklikleri, özellikle barometrik basınç değişiklikleri migreni tetikleyebilir. Nem oranındaki değişiklikler ve aşırı sıcaklıklar da migren ataklarını artırabilir.
Migren ataklarını önlemek için neler yapılabilir?
Migren ataklarını tamamen önlemek her zaman mümkün olmasa da, aşağıdaki stratejiler migren ataklarının sıklığını ve şiddetini azaltmaya yardımcı olabilir:
Stresi azaltmak için gevşeme teknikleri (meditasyon, yoga, derin nefes egzersizleri) uygulamak faydalı olabilir. Düzenli egzersiz de stresi azaltmada etkilidir. Düzenli öğünler atlamadan yemek yemek kan şekeri seviyelerini sabit tutarak migreni önleyebilir. Yeterli ve kaliteli uyku almak migren ataklarını azaltabilir. Özellikle kadınlar için adet döngüsünü izlemek ve hormon değişikliklerine bağlı migren ataklarını önceden tahmin etmek önemlidir. Bu dönemde doktor önerisiyle önleyici tedbirler alınabilir.
Hava durumu değişikliklerinin farkında olmak ve bu durumlara karşı hazırlıklı olmak önemlidir. Hava basıncındaki değişiklikleri takip ederek migreni önlemek için gerekli tedbirler alınabilir.
Migren, yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyen bir durumdur. Ancak, tetikleyicileri tanıyarak ve gerekli önlemleri alarak migren ataklarını kontrol altına almak mümkündür. Sağlıklı yaşam alışkanlıkları ve doktor kontrolünde uygun tedavi yöntemleri ile migren ataklarının sıklığı ve şiddeti azaltılabilir.
Migren tedavisinde hangi uygulamalara başvurulabilir?
Tek nokta enjeksiyon, migren ağrısını hafifletmek için kullanılan bir tedavi yöntemidir. Bu yöntemde, başın belirli bir noktasına ağrı kesici veya anti-inflamatuar ilaçlar enjekte edilir. Tek nokta enjeksiyonları, özellikle migren ataklarının başladığı anda uygulandığında etkili olabilir.
Botulinum toksini (botoks) de, migren tedavisinde kullanılmaktadır. Botoks enjeksiyonları, baş ve boyun bölgesindeki belirli kaslara uygulanarak migren ağrısını hafifletir. Botoks, kronik migren (ayda 15 veya daha fazla gün migren ağrısı yaşayan) hastalarında etkili bir tedavi seçeneği olabilir. Botoks tedavisi genellikle birkaç ayda bir tekrarlanır ve düzenli uygulama gerektirir.
Migren aşısı olarak bilinen monoklonal antikorlar, migrenin tedavisinde yeni bir yöntemdir. Bu tedavi, migren atağına neden olan belirli proteinleri hedef alarak çalışır. CGRP (kalsitonin gen ile ilişkili peptid) adı verilen bu proteinler, migren ağrısına yol açan sinir sinyallerini iletir. Migren aşısı, CGRP'nin etkisini bloke ederek migren ataklarının sıklığını ve şiddetini azaltabilir. Bu tedavi genellikle aylık enjeksiyonlar şeklinde uygulanır.