Mevsiminde beslenmek önemli! Mayıs ayı meyve ve sebzeleri neler? Dilara Koçak yazdı...

Hoş geldin mayıs, hoş geldin bahar... Umarım tüm dünya adına daha güzel haberler aldığımız umut dolu bir bahar olur. Yeni gelen her ayla birlikte soflarımıza misafir ettiğimiz sebzeler ve meyveler değişiyor, dolayısıyla içerdikleri vitaminler, mineraller de öyle. Mayıs ayı da baharın gelişini ağaçlarda rengârenk çiçekler, tezgâhlarda çeşit çeşit meyve ve sebzeler ile haber veriyor. Hadi siz de yeni aya beslenme planınıza daha fazla meyve, sebze, kuru baklagil ve tam tahıl ekleyerek girin.Her ayın ilk günlerinde o ayın sebze ve meyvelerini gözden geçirmeniz için o aya ait sebze ve meyveleri paylaşıyorum. Çünkü tek bir sebze ya da meyveye odaklanmak yerine rengârenk ve çeşitli beslenmek, her besinden vücudumuz için faydalı olan besin öğelerini almamıza yardımcı olur. Meyve ve sebze tüketiminin birçok hastalığa karşı koruyucu olduğu ile ilgili günümüze kadar yapılan sayısız çalışma bulunuyor. Kardiyovasküler hastalıklar, obezite, kronik inflamasyon, hipertansiyon ve kanser bunlardan sadece birkaçı. Aynı zamanda vitamin, mineral ve antioksidanlarla bağışıklık sisteminizi de destekliyor. Çocuklarda da sebze ve meyve tüketiminin çok kıymetli olduğunu hatırlayın. Bu noktada ebeveynlere büyük rol düşüyor. JAMA Network Open dergisinde geçtiğimiz ay yayınlanan çalışmada çocukların meyve ve sebze tüketimi değerlendirilmiş. Çocukların gün içerisinde masada ortalama 10 dakika, yani toplamda 30 dakika daha fazla kalmaları halinde önemli ölçüde daha fazla meyve ve sebze yedikleri belirtiliyor. Yarım saatlik bir artışta ortalama 100 gram daha fazla meyve ve sebze yedikleri gözlemlenmiş. Yani ailelerin yemek yemeye daha fazla zaman ayırması, çocukların daha fazla meyve ve sebze yemesine yardımcı olur demek mümkün. Mutfakta zaman geçirmek, alışverişe birlikte çıkmak, sofrada ailece yemek yeme alışkanlığı ve evdeki bireylerin egzersiz yapması çocuk tarafından gözlemleniyor. Bitkisel bazlı beslenmenin sağlık üzerindeki olumlu etkilerini yapılan araştırmalarla bir kez daha görelim istedim. Yapılan bir çalışma, haftada beş defadan az et tüketenlerin, beş günden fazla et tüketenlere kıyasla kolorektal kanser riskinin yüzde 9 daha düşük olduğunu gösteriyor. Yüksek kırmızı et veya işlenmiş et tüketimi kardiyovasküler hastalıklardan Tip 2 diyabete hastalıklarla ilişkilendiriliyor. Son zamanlarda tartışılan ilgi çekici bir konuyu da paylaşmak istiyorum. Bazı araştırmalar kırmızı et tüketiminin agresyona, hatta uzun dönem depresyona sebep olabileceğini söylüyor, bunun tam karşıtı araştırmalar da mevcut. Agresyon sebebi yüksek protein alımı ile kandaki keton cisimcikleri ile ilişkilendiriliyor. Konu ile ilgili yapılan güncel çalışmaları yakından takip edip, sizlerle paylaşmaya devam ediyorum.Beslenme planınızda kırmızı eti sınırlamayı, yerine bitkisel protein kaynağı alternatifleri eklemeyi, işlenmiş etten uzaklaşmayı deneyin. Bitkisel protein kaynağı baklagiller sofranızda mutlaka yer alması gereken besinler arasında... Bağırsak bakterilerini besleyen prebiyotikleri tüketmeyi de ihmal etmeyin. Prebiyotiklere çiğ soğan, sarımsak, olgunlaşmamız muz, keten tohumu ve enginarı örnek verebilirim. Bağırsaklarınıza fayda sağlamak için tüketebileceğiniz besinlerden biri de tam mevsiminde olduğumuz enginar. Bu dönemde enginara sofranızda sıklıkla yer verin. Mayıs ayı sebzeleri: Kuşkonmaz, enginar, taze bakla, bezelye, barbunya, arpacık soğan, taze sarımsak, madımak, semizotu, deniz börülcesi, ebegümeci, hindiba ve ısırgan. Mayıs ayı meyveleri: Çilek, yeşil erik, malta eriği ve dut.