'Memesizlik kader değil kazanılmış bir zaferdir'
Kadınlarda meme kaybının ardından, depresyon etkileri görülebileceği yönünde uyarıda bulunan Op. Dr. Uçkunkaya, “Estetik operasyon, kanser deneyiminin yarattığı olumsuz psikolojiyi yok eder. Konunun uzmanı bir doktor, kadına yitirdiği memesini geri kazandırarak ona yeniden kadınlığını hediye eder” diyor.
Meme kanserinin ardından yaşanan meme kaybını ortadan kaldırmak için yapılan işlemlerinin, tek başına bir estetik operasyon olarak tanımlanamayacağını vurgulayan Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahı Op. Dr. Evrim Uçkunkaya, “Meme kanseri sonrasında yeniden meme yapma işlemi, hayatını tekrar kazanmaya çalışan bir kadın için, yeniden özgüven kazanma sürecinin bir paçasıdır. Memesizlik bir kader değil, yeni bir hayat için kazanılmış bir zaferdir!” diyor. Op. Dr. Uçkunkaya; yeniden meme yapımında kullanılan farklı yöntemler, operasyonun zamanlaması, iyileşme süreci ve operasyon öncesi yapılması gerekenleri anlattı…
Her hasta kendine özgüdür
Yeniden meme dokusu oluşturulmasına yönelik her hastaya uygun, tek bir yöntemin bulunmadığına işaret eden Op. Dr. Evrim Uçkunkaya, “Yöntem seçimi için hastanın ayrıntılı bir muayenesi ve bazen de çeşitli incelemelerin eklenmesi gerekebilir. Her hasta kendine özgüdür. Yeniden şekillendirmede hastanın beklentilerinin yanı sıra vücut yapısı, göğüs kafesinin durumu, cilt yapısı ve daha sonra uygulanabilecek tedaviden oluşabilecek hasarlar gibi faktörler de göz önüne alınır” diyor.
Hastanın beklentisi de yöntemde söz sahibi
Op. Dr. Evrim Uçkunkaya yeniden meme yapımında kullanılan yöntemler hakkında şunları söylüyor: “Yeniden meme yapımında kadınların anatomisine ve kas dokusuna uygun, diğer meme ile simetri sağlayan bir meme elde edebilmek için, protez ya da yağ dokusu kullanılarak plastik ve cerrahi yöntemlerle operasyon gerçekleştirilebilir. Ameliyat seçiminde, kişinin genel sağlık durumu, yaşı, vücut özellikleri, önceki ameliyat izi, radyoterapi yapılmış olması, diğer memenin durumu, hastanın beklentisi ve tercihleri gibi birçok faktör rol oynar.”
Protezde iki aşamalı operasyon
Protezlerle yapılan operasyonun iki aşamadan oluştuğunu belirten Op. Dr. Uçkunkaya, “İlk aşamada doku genişleticiler meme bölgesine yerleştirilir. Protezin yerleştirilebileceği cep oluşturulur. Bu işlem, kullanılacak protezin boyutuna bağlı olarak birkaç haftadan biraz daha fazla sürebilir. Cep oluşturulduktan sonra bu doku genişleticisi çıkarılır. Yerine istenilen protez yerleştirilir” diye anlatıyor.
Yeni nesil protezlerde patlama riski yok
Protezlerin üretildikleri günden bu yana büyük bir değişim geçirdiğini sözlerine ekleyen Op. Dr. Uçkunkaya, “Şu an kullanılan 5’inci kuşak protezler, ilk nesil protezlerden kalan patlama, sızıntı gibi soruna karşı ömür boyu garanti veriyor. Akışkanlığı az bir jel içermeleri, protez yüzeylerinin pürtüklü olması, şekillerinin anatomik ya da yuvarlak olması gibi nedenlerle de şekillerini koruyabiliyor” diyor.
Karın yağlarınızdan arınarak memenize kavuşun
Hastanın karın, sırt, kalça ve uyluk bölgesinden alınan yağ dokularıyla da üç boyutlu meme yapımı gerçekleştirildiğini belirten Uçkunkaya, “Yağ dokularının avantajı; canlı, yumuşak, üç boyutlu, normal memeye çok benzer bir onarım sağlaması. Bu operasyon karın bölgesinden alınan dokular kullanılacaksa, karın germe ameliyatı yapılarak, alınan yağ dokularıyla meme yapımı tamamlanır. Hastanın kendi yağ dokularıyla yapılmış memenin fiziksel davranışı doğal memeye daha çok benzerlik gösterir, duyu hissi de daha nettir. Ameliyat sonrası dönemde, izlerin solması ve kullanılan dokuların yumuşaması, zamanla memnuniyet duygusunu arttırır. Kilo alıp vermelere normal meme gibi yanıt verir. Kök hücreden zenginleştirilmiş yağ enjeksiyonları yapılarak daha etkili bir kalıcılık sağlanır” diyor.
Aynı operasyonda kanserden arının ve memenize kavuşun!
Yeniden meme yapma operasyonunun, kanserli memenin alımı sırasında, eş zamanlı olarak da yapılabileceğine değinen Uçkunkaya, “Bu yönlü bir zamanlama, meme kanserinin evresi, tıbbi geçmiş, sosyal ve psikolojik durum ile postoperatif radyoterapi olasılığı da dahil olmak üzere birçok faktöre bağlıdır. Genel olarak erken evre vakalar bunun için uygundur. Bu tip operasyonda hasta meme ile girdiği ameliyattan memesiz değil, yeni bir meme ile çıkar. Geç evrede tanı konan ya da ışın tedavisi uygulanan hastalara, hastalıksız geçirdiği birkaç yıldan sonra uygulama yapılması daha uygundur. Buna da geç dönem onarım denir” diye belirtiyor.
3’üncü meme fark edilmediğinde kansere neden olabilir!
Aksesuar meme olarak da bilinen 3’üncü meme hastalığının fark edilmediğinde meme kanserine neden olabileceğine dikkat çeken Uçkunkaya, “Ergenlik ya da gebelik dönemine kadar hiçbir belirti göstermeden sinsice ilerleyebilen bu hastalık, hormonlarla tetiklenerek, dayanması güç ağrılara neden olabilir. Geç farkedildiğinde de size meme kanseriyle yüzleştirebilir. Hastalığın tespitinin ardından yapılan cerrahi operasyon sonucunda, hastalar iki hafta içinde sağlıklı bir şekilde hayatına devam edebilir.” diyor.
2 ayda iyileşin!
Meme yapımı operasyonlarının mevsimsel zamanlamasının da olmadığını, hangi yöntem uygulanırsa uygulansın operasyon sonrasında yaklaşık 2 ay içerisinde iyileşme gözlendiğini sözlerine ekleyen Op Dr Uçkunkaya, “Diğer meme operasyonlarıyla kıyasladığımızda az da olsa bir ameliyat izi oluşur. Ancak yapılan operasyon kadınların kendine güvenini geri kazandırdığı için, oluşan ameliyat izinin sorun teşkil ettiğini söyleyemeyiz” diyor.
Kendinizi operasyona hazırlayın!
Op. Dr Uçkunkaya meme yapım operasyonu öncesinde yapılması gerekenleri şöyle özetliyor:
•Operasyon öncesi beslenmenize dikkat edin. Sağlıklı besinler tüketin.
•Spor yapmayı ihmal etmeyin
•Alkol ve sigaradan uzak durun. Alkol ve sigara alışkanlığı yaraların iyileşmesini geciktirir. Alkol ve sigara tüketiyorsanız ameliyatın ardından meme bölgesinde enfeksiyon, yara yerlerinin geç iyileşmesi, izin daha belirgin ve düzensiz görünmesi ve meme başı kanlanması problemleri oluşabilir.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Mantar zehirlenmelerine karşı kritik uyarı: “Zehirlenmeler ölümle sonuçlanabilir”
2-8 Kasım Lösemili Çocuklar Haftası! Dikkat! Löseminin bu belirtisi gribal enfeksiyonlarla karıştırılabiliyor
Doğum korkusu ortadan kalkıyor! Sezaryenle mücadelede ‘Tokofobi’ hamlesi
Çocuklarda üst solunum yolu enfeksiyonları: Belirtileri, tedavi ve korunma yöntemleri... Uzmanından çok önemli 'Antibiyotik' uyarısı
5 yaş altı çocukları daha çok etkiliyor! Uzmanı uyardı, bu hastalık hafife alınmamalı