Lahana soğuk algınlığına bire bir

Lahana çok önemli bir A, B, C vitaminleri ve özellikle K vitamini, selüloz, fosfor, kalsiyum, magnezyum, çinko ve kükürt kaynağıdır. Bu nedenle taze olarak veya turşu şeklinde yılın tüm aylarında tüketilmesi tavsiye edilir. Soğuk algınlığına da yardımcı olur.Lahana C vitamini içeriğiyle limon ve portakal ile yarışabilir. Ayrıca lahana önemli miktarda A, B1, B2, B3, B6 ve E vitamini içerir. Ayrıca gastrit ve mide ülseri tedavisinde kullanılan U vitamininin (metilmetiyonin sülfonyum) yanı sıra P vitamini (biyoflavonoidler) de sağlar. Lahanan potasyum, kalsiyum, fosfor, demir ve magnezyum gibi mineraller açısından da zengindir. Bu sebzenin taze yaprakları, kandaki hemoglobin artışını uyaran çok miktarda klorofil içerir. Bu nedenle kansızlığı olan herkes için düzenli olarak tüketilmesi tavsiye edilir. Lahana ayrıca tiroid bezinin aşırı aktivitesini engelleyen maddeler içerir. Kırmızı lahana beyazdan daha fazla koruyucu madde içerir. Beyazdan 6-8 kat daha fazla C vitamini içerir, 100 gr taze kırmızı lahana 28.3 mg'ı antosiyanin olmak üzere 196.5 mg polifenol içerirken aynı miktarda beyaz lahan 0.01 mg antosiyanin dahil 45 mg polifenol içerir. Araştırmalara göre, kırmızı lahanada bulunan antioksidanlar, özellikle antosiyaninler beyin hücrelerini serbest radikallerin olumsuz etkilerinden koruyabilir. İki lahana türü de kış aylarında uzun süre taze tutulabilir. Kırmızı lahanalar ısıl işlem ve pişirme sırasında rengini kaybettiği ve karardığı için genellikle salata yapımında kullanılır. Kırmızı lahana sindirimi uyarır, diş eti kanamalarına ve soğuk algınlığına yardımcı olur. Karalahananın besin içeriği ise beyaz lahanaya benzerdir. Lahana suyu yüzlerce yıldır iltihap için bir çare olarak kullanılmıştır, aynı zamanda varisli damarların tedavisi için de kullanıldığı bilinmektedir. Tedavilerde, bacakların etrafına sarılmış lahana suyuna batırılmış pamuk sargılar kullanılır. Lahana yaprakları yanıklara, yaralara ve morluklara da uygulanır. Yaprak uygulamalarının sayısız faydası vardır ve öncelikle iltihaplanma ve şişmenin tedavisinde etkilidir. Romatizmalı eklemlerde lahana, iltihap önleyici özellikleriyle belirtileri hafifletevilir. Lahana turşusu ve özellikle turşunun suyu kabızlığa karşı etkili bir çaredir. Gastrit için taze sıkılmış lahana suyu önerilir. Mide ve oniki parmak bağırsağı üzerindeki ülserlerin tedavisi için de iyi bir seçimdir. Bazı uzmanlar, her yemekten önce bir bardak içilmesini tavsiye etmektedir.Lahana, mide duvarını koruyan ve onaran amino asit glutamin sayesinde bu tür durumların tedavisinde etkilidir. Bağırsakları ve tüm organizmayı temizleme işlevi vardır. Bileşimi nedeniyle lahana hafif bir müshil etkisine sahiptir, bu nedenle kabızlık çeken kişiler için önerilir.Taze sıkılmış lahana suyu bağırsak mukozası üzerinde faydalı bir etkiye sahiptir. Gastrite karşı taze lahana suyu kullanılması tavsiye edilir. Antibiyotik özellikleri sayesibnde lahana, mide ülserlerinin ana faktörlerinden biri olan Heliobacter pylori ile mücadelede gerçek bir savaşçıdır. Lahana ayrıca vücuttan sıvı atılımını hızlandırdığı için idrar söktürücü etkiye sahiptir. Ayrıca birçok antikanser ve antioksidan içeriğe sahiptir. Lahananın acılığı, antiseptik (mikrop öldürücü) etkiye sahip kükürt içeriğinden gelir ve bulaşıcı hastalıklara karşı önlem olarak tüketilmesi tavsiye edilir. Lahana kükürt açısından zengin olduğundan, içinde pişirildiği su cilt için mükemmeldir, bu nedenle cilt sağlığından memnun olmayan herkese bu suyu tüketmesi tavsiye edilir. Taze lahana suyu beyni serbest radikallerin zararlı etkilerinden ve yaşlanmanın neden olduğu genel hasardan korur. Lahana ruh halini yükseltmenin yanı sıra vücudu strese karşı dirençli kılar, beyin ve sinirlerdeki metabolizmayı uyarır, hücre fonksiyonlarını uyarır ve kas gücünü arttırır. Kandaki yağ ve kolesterol seviyesini düzenler. Bileşimindeki antioksidanlarla vücudu serbest radikallerden korur ve yaşlanmayı yavaşlatır. Tüm bunlarla lahana bağışıklığın daha güçlü olmasını sağlar. Herhangi bir gıdada olduğu gibi lahana alımı da ılımlı ve kontrollü olmalıdır . Ancak peptik ülser ve gastrit teşhisi konan kişilerin önce bir doktora danışmaları önerilir. Sayısız faydası olan lahana, hamilelikte dikkatli tüketilmelidir. Anne adayları alımına dikkat etmelidir. Lahana, tiroid bezinin işlevini etkileyebilecek maddeler olan guatrojenler içerir, bu nedenle tiroid sorunu olanlar lahana tüketmeden önce bir uzmana danışmalıdır. Ayrıca lahana iyot emilimini azaltır.