Anketler sonuç vermeyince araştırmacılar, dedektif soruları sorarak hastaları, aileleri ve alışkanlıkları hakkında daha ayrıntılı bilgi edinip bunları geçmişte bu tür salgınlara nelerin yol açtığı bilgisiyle kıyaslamaya yöneldiler.Geçmişte de bu yönteme başvurmak şaşırtıcı sonuçlar doğurmuştu. Örneğin, altı yıl önce, çocuklar arasında salgın halinde bir salmonella zehirlenmesi olmuştu.Yine anketler işe yaramayınca araştırmacılar başka alanlara yönelmiş, hastaların çoğunun evinde akvaryum olduğunu tespit etmişti. Salgına neden olan şey bir yiyecek değil, hastaların pet olarak beslediği Afrika cüce kurbağasıydı. Bunları üreten firmaya telefon açılıp salgının önüne geçilmiş oldu.Kalın bağırsakta enfeksiyona neden olan koliform bakterisinin neden olduğu salgında da hastaların alışkanlıkları incelendiğinde, çoğu kadın olan bu hastaların sık sık fırında unlu mamuller pişirdikleri fark edildi.Kolifrom bakterisi daha çok pişmemiş sebze ve ette görülüyordu. Acaba unda da bulunabilir miydi? Ama alışveriş yapıldıktan sonra un paketleri genelde başka bir kaba boşaltılıp atılıyordu.Sonunda iki farklı eyalette iki hastanın evinde orijinal pakete rastlandı ve bunların birer gün arayla Kansas City'deki bir un fabrikasında öğütülen Gold Medal marka un olduğu tespit edildi.