Bu ses seviyesini sakın aşmayın
Kulaklıkla müzik dinlerken ses seviyesini sıklıkla tehlikeli seviyelere kadar yükseltebiliyoruz. Örneğin motosiklet 100 desibelde çalışıyor ve bir testere de yaklaşık aynı şiddette ses üretiyor. Bu seslere ne kadar tahammül edebileceğinizi ve bu seslerin kulağınıza zarar verip vermeyeceğini düşünün. Buna karşılık yüzde 70 ses seviyesinde çalışan bir müzik çalar, 85 desibel kadar yüksek ses çıkarıyor. “İşitme sağlığını asıl tehdit eden kulaklık takmak değildir. Dinlenilen ses seviyesi ve kulaklık kullanım süresi işitme sağlığınızı tehdit eder” diyen Odyoloji Uzmanı Emel Uğur sözlerine şöyle devam ediyor: “Kulaklıkla müzik dinlerken ses seviyesi eğer 94, 95 desibel seviyesinde ise ve sürekli müzik dinliyorsanız veya oyun oynuyorsanız, bu kesinlikle işitmenize zarar veriyorsunuz anlamına geliyor. İnsan kulağının 85 desibel ses seviyesine 8 saat kadar dayanabildiği biliyoruz. 85 desibel bir ses seviyesi için restoranlarda gürültü seviyesi örnek gösterilebilir. Ses seviyesi her 3 desibel arttığında kulağımızın bu ses seviyesine dayanabilme süresi yarı yarıya düşüyor. Bu nedenle 85 desibelin üzerindeki ses seviyeleri insan kulağı için tehlikeli olarak tanımlanıyor"
“Çınlıyor ama geçiyor” demeyin
Gürültüye bağlı işitme kaybı genellikle küçük adımlarla ve sinsice ilerliyor. Odyoloji Uzmanı Emel Uğur işitme kaybının öncelikle “çınlama” ile kendini gösterdiğini belirtiyor. “İşitmede oluşan azalmayı bireyler çoğu zaman fark edemeyebiliyor. Bu nedenle kulakta çınlama hissettiklerinde olabildiğince erken dönemde hastaneye başvurmalılar” uyarısında bulunan Odyoloji Uzmanı Emel Uğur bunun nedenini şöyle anlatıyor: “Tedavinin başarısındaki en kritik unsurlardan biri, erken tanı. Ancak çınlama başlangıçta genellikle kendi kendine geçtiği için hastalar da ‘çınlıyor ama geçiyor’ diyerek bu belirtiyi hafife alabiliyorlar. Ama aslında her defasında hasar alan iç kulak bir süre sonra kendini onaramıyor ve bunun sonucunda işitme kaybı kalıcı hale geliyor”