Yine Kovid-19 aşısı sonrası kalp kası iltihaplanması görülme sıklığı artmış. İsrail’de yapılan bir araştırmaya göre aşı yapılmayan bireylerde Kovid-19 enfeksiyonu sonrası miyokardit ve perikardit görülme sıklığında anlamlı bir artış yokken aşılama sonrasında kalp kası iltihaplanması anlamına gelen miyokardit görülme sıklığı artıyor. Yine Hindistan’da yapılan bir araştırmaya göre koroner trombüse bağlı kalp krizi geçiren hastaların yüzde 42’sine son 3 ay içerisinde korona virüs aşısı yapılmış. Fransa’da yapılan bir araştırmaya göre oxford astrazeneca aşısından sonra kalp krizi ve akciğer embolisi görülme sıklığı artmış. Pfizer, BioNTech ve Moderna aşıları sonrası gelişen pıhtılaşma bozuklukları sebebiyle hastaneye yatış ve ölüm kaydedilmiş. Yine Kovid-19 aşıları sonrası tromboembolizm çok sık görülmüştür" ifadelerini kullandı.
"Salgın geride kaldı ama Kovid-19 aşılarının etkinliği ve güvenilirliği hakkında çelişkiler, tartışmalar devam ediyor"
Dr. Ahmet Karabacak, "Pandemi sonrası kalp krizi görülme sıklığının artmasına yol açan birçok sebep var. Bunlardan bazıları hastanelerde kapasite artışı sebebiyle koruyucu ve girişimsel kardiyoloji hizmetlerinin aksaması, salgının yayılımını önlemek için yapılan ‘evde kal’ çağrılarının sonucu hareketsiz yaşamın benimsenmesi, maske kullanımına bağlı kronik hipoksi, artmış duygusal stres, yeni tip korona virüs enfeksiyonuna bağlı damar iltihaplanması ve Kovid-19 aşılarının yan etkileri, bunlar sayılabilir. Salgın döneminde kalp krizi tanısıyla hastaneye başvurular çok azaldı. Bunun sebebinin hastanede bulaş kaygısının olduğunu düşünüyoruz. Bu durum salgın döneminde kalp hastalarının kalp krizini evde geçirdiği ve etkin tedavi alamadığı şeklinde yorumlanabilir. Salgın geride kaldı ama Kovid-19 aşılarının etkinliği ve güvenilirliği hakkında çelişkiler, tartışmalar devam ediyor. Her ne kadar maliyeti yüksek olsa da aşılama öncesi herkesin antikor düzeyine bakılıp, antikoru negatif olanlara aşı yapılsaydı şimdi aşının koruyuculuğuyla ilgi daha net konuşabilirdik" şeklinde konuştu.