"Hastamız, tam görme kaybından yakınıyordu. Yaklaşık 2 ay öncesinden Covid'i geçirmiş, atlatmış ve iyileştikten bir ay sonra bir gözünde kalıcı görme kaybıyla karşımıza çıktı. Hastayı muayene ettiğimizde bir gözünü besleyen arterde, santral retinal arterinde tıkanıklık ve buna bağlı olarak kalıcı görme kaybını fark ettik. Covid, vücuttaki tüm organları etkileyip zarar verdiği gibi gözlere de zarar verebilir ve genellikle de verdiği zarar damar tıkanıklığı yüzünden oluyor. Virüsün yol açtığı kardiyovasküler komplikasyonlar ve embolilerden dolayı gözdeki damarlar tıkanıyor. Çünkü bu virüsün insan metabolizmasına verdiği zarar, son derece komplike ve karmaşık. Bu, virüsün hastalık sürecinde sitokin fırtınası gibi pek çok olay söz konusu ve bu tür sitokin fırtınası gibi benzer olayların insan vücudunda emboli yapması söz konusu. Bu emboliler hangi organda olursa o organın dizfonksiyonu olarak karşımıza çıkabiliyor. Muhtemelen bu sitokin fırtınasına benzer olayların gözümüzdeki embolileri de tetiklediğini, varsaymak doğru olabilir. Ne yazık ki bu tablo, geri dönüşümsüz bir tablo. Bu korona virüsün yol açtığı arter tıkanıklığına bağlı geri dönüşümsüz ve kalıcı bir görme kaybına yol açıyor. Bu da hastalarımız için çok olumsuz bir durum."
"HASTALIĞI NE KADAR HAFİF GEÇİRİRLERSE GEÇİRSİNLER KENDİLERİNE VERİLEN İLAÇLARI KULLANSINLAR"
Damaların, dokulara besin ve oksijen taşıdığını ve bu nedenle de hayati önem taşıdığını ifade eden Gökhan Özdemir, damalarda meydana gelebilecek emboli, yani tıkanma nedeniyle dokuların beslenemediğini, buna bağlı olarak da dokularda tahribat yaşandığına dikkat çekti. Gözlerdeki embolilerin daha mikro emboli olduğunu, bunun da gözdeki dokularda tahribat yaratarak görme kaybına yol açtığını belirten Özdemir, korona virüs hastalarını da uyararak, "Koronavirüs tanısı alan hastalarımız, hastalığı ne kadar hafif geçirirlerse geçirsinler kendilerine verilen ilaçları kullansınlar.