Kıl dönmesinde cep telefonu ve tabletlere dikkat
Cep telefonu ve tablet kullanımında oturma pozisyonunun kıl dönmesi rahatsızlığını tetiklediğini biliyor muydunuz? Proktoloji Uzmanı Op. Dr. Mert Atak, özellikle genç hastaların kıl dönmesi ile karşılaşma sebeplerini ve kıl dönmesinin önüne geçmek için alınması gereken önlemleri paylaşıyor.
Kıl dönmesi, başta genç hastalar olmak üzere birçok kişinin günümüzde en sık karşılaştığı sorunlardan biri olarak karşımıza çıkıyor. Özellikle sırttan ve saçtan dökülen kılların kuyruk sokumu bölgesinde birikmesinden kaynaklanan enfeksiyon ve apseler, hastalara ızdıraplı bir süreç yaratıyor. Kıl dönmesinin öluşmasında en sık karşılaşılan etkenlerden biri hastaların arkaya doğru uzanır pozisyonda oturarak kalça eklemi yerine kuyruk sokumu kemiğine yük bindirmesidir. Bu oturma pozisyonu, bu bölgedeki kılların basınçla deri altına doğru ilerleyerek kıl dönmesine sebep oluyor.
Günümüzde özellikle genç hastaların kafe, ev ya da ofis gibi ortamlarda kuyruk sokumuna basınç oluşturacak pozisyondaki oturuş tarzı sebebiyle kıl dönmesi rahatsızlığında giderek yükselen bir artış görülüyor. Sadece bu pozisyonda oturmak bile kıl dönmesi içn tek başına bir etken olarak sayılıyor. Gün içerisinde yaptığımız rutin hareket ve alışkanlıkları değiştirerek kıl dönmesinin önüne geçmek mümkün. Cep telefonları ve tabletlerle meşgul olurken uzun saatler boyunca hipnotize olmuşçasına aynı pozisyonda oturabiliyoruz. Bu sebeple cep telefonu ve tablet kullanırken arkaya doğru eğimli ve kuyruk sokumu kemiğine ağırlık vererek hareketsiz bir şekilde oturmak kıl dönmesi rahatsızlığına davetiye çıkarıyor. Bu rahatsızlığın önüne geçebilmek için öncelikle bu oturuş pozisyonu yerine daha dik ve doğru bir pozisyonda oturmak gereklidir. Aynı zamanda günde 1 defa bu bölgenin sabunla yıkanıp temizlenmesi ile bölgedeki deri tabakasının daha dirençli hale gelmesini sağlamak da mümkün hale geliyor. Buna benzer basit önlemlerle hastalar için zorlu süreçler yaratan kıl dönmesi hastalığının önüne geçebilirsiniz.
Engellenemeyen durumlarda ise bu bölgenin eskiden olduğu gibi komple çıkartılması yerine kuyruk sokumundaki bu tünellerin ve kıl köklerinin temizlenmesi ile bu hastalıktan ameliyatsız kurtulabilmek de mümkün olabiliyor. Ancak önceliğimiz her zamanki gibi hastalarımızın bu hastalığa yakalanmadan önce önlemini alıp hastalıksız bir süreç geçirmelerini sağlamaktır.