Katarakt nedir, katarakt tanısı nasıl konur?
Katarakt, dünyada tedavi edilebilen körlük nedenleri arasında ilk sırada gelmektedir. Günümüzde ortalama yaşam süresinin uzamasıyla birlikte katarakt olgularının 2035 yılına kadar %50 oranında artması öngörülmektedir. Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Zeynep Öztürker konuyla ilgili önemli bilgiler verdi.
Katarakt, gözümüzün içinde bulunan göz merceğinin saydamlığının azalması ve opak hale gelmesidir. Göz merceği görüntüyü beyne ileten mekanizmanın önemli bir parçasıdır ve katarakt ilerledikçe hem uzak görme hem de yakın görme gözlükle artmayacak şekilde azalır. Katarakt, yaşlanmanın doğal sonucu olan fizyolojik bir süreçtir ve bir hastalık olarak görülmemelidir. Temel olarak katarakt nedenleri üç grupta incelenebilir. En sık görülen 50 yaş sonrası başlayan “senil” yani “yaşlanma kataraktı”dır. Bu tür kataraktlar zamanında müdahale edilmezse ilerler ve görme yetisi tümüyle kaybedilebilir. İkinci grup katarakt, yaşlanmadan ziyade her yaşta görülebilen ve gözde oluşan hastalıklar ve sistemik hastalıklarla ilişkilidir.
Göz içi iltihapları (üveit), daha önce geçirilmiş göz ameliyatları, travma, kortizonlu ilaç kullanımı, radyasyon maruziyeti veya diyabet gibi hastalıklar nedeniyle meydana gelir. Üçüncü grupta ise, “konjenital” yani “doğumsal katarakt” yer alır. Bebeğin doğumunu takiben fark edilir ve genellikle anne karnında gelişimi etkileyen faktörlerin sonucunda oluşur. Göz tembelliği oluşturması ve buna bağlı kalıcı görme kaybı riski nedeniyle doğumsal kataraktın ameliyatı ve tedavisi aciliyet arzeder.
Tanı Nasıl Konulur?
Katarakt tanısı göz doktoru tarafından yapılan detaylı göz muayenesiyle konulur. Kataraktın tipini belirlemek, görmeyi etkileyebilecek başka göz hastalıklarının bulunup bulunmadığını anlamak ve katarakt ameliyatı sırasında ortaya çıkabilecek sorunları belirlemek önemlidir. Muayenede görme keskinliği (gözlüksüz ve gözlüklü) ve göz tansiyonu ölçülür, göz dokularının durumu değerlendirilir ve retina muayenesi yapılır. Gerekli durumlarda OCT cihazıyla glokom ve sarı nokta hastalığı gibi durumlar analiz edilerek, hastanın katarakt ameliyatı için uygunluğu değerlendirilir. Katarakt Ameliyatı Katarakt hastalığının günümüzde tek tedavisi, cerrahidir. Bir hasta katarakt semptomlarından önemli ölçüde rahatsız olduğunda, genellikle katarakt ameliyatı önerilir. Genel olarak bu karar, hastanın görme bozukluğunun derecesine ve bu bozukluğun hastanın yaşam kalitesi üzerindeki etkisine bağlıdır. Günümüzde milimetrik kesilerden yapılan ileri cerrahi teknikler ve yapay göz içi merceklerindeki teknolojik gelişmeler sayesinde daha erken dönemde cerrahi planlanabilmektedir ve cerrahi geçmişe kıyasla yüksek oranda başarılı sonuçlar elde edilmektedir. Katarakt ameliyatında gözün opaklaşan doğal merceği alınarak, yerine ömür boyu gözde kalabilen yapay bir mercek yerleştirilir. Milimetrik düzeydeki kesiler sayesinde yara yeri iyileşmesi dikiş gerekmeden gerçekleşir. Cerrahinin ana adımları bir mikro kesi prosedürü, fakoemülsifikasyon (ultrasonik enerjiyle kataraktın parçalanması ve alınması) ve katlanabilir yapay merceğin göz içine yerleştirilmesinden oluşur. Bu prosedür, günümüzde katarakt cerrahisi için son teknoloji olarak kabul edilmektedir.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Sürekli şişkinlik, mide problemleri ve karın ağrısına dikkat! Bu hastalığın habercisi olabilir
Mevsim geçişlerinde orta kulak iltihabına dikkat
Zatürrede en yaygın görülen belirtiler! 7 adımda korunmak mümkün
Bağış yapmaktan korkmayın: Türkiye’de 35 bin insan organ bekliyor
Araştırma: Kalıcı kimyasallara maruz kalmak bağırsak ve böbrek rahatsızlıklarını tetikleyebiliyor