Karnesindeki düşük notlar yüzünden hakir görülen, eleştirilen, suçlanan çocukların karneyi kendi değerinin bir göstergesi olarak yorumlamaya başladığını, bunun da öğrencinin tüm eğitim hayatını etkileyebilecek bir inanca dönüşebileceğini savunan Cengiz, çocuğun karnesinin şu şeklide değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, "Öncelikle karne tüm ailenin başarısını yansıtmaktadır. Karneyi bu gözle görmek anlamlı olabilir, Her çocuk tek ve biriciktir. Çocuk karnesi ile kimse ile kıyaslanmamalıdır, Karnedeki düşük notlar dolayısıyla şiddet asla söz konusu olmamalıdır, Eleştiren, aşağılayan ifadelerden uzak durulmalıdır, Karnesi yüzünden cezalandırılan çocuk okula karşı motivasyonunu kaybeder. Tatil hakkının elinden alınması ya da karne başarısı ile ilgili cezalar çocuğun benlik saygısına zarar verirken çocuk ve aile arasındaki bağı da zedeleyecektir, Çocuk karnesi nasıl olursa olsun sevilmeye değer olduğunu bilmelidir, Çocuğun eğer kötü notu varsa önce o nottan daha iyi olan notu övülmeli ve sonra düşük notlar hakkında konuşulmalıdır. Düşük notlar için neler yapılabilir, neden ders hakkında performans sıkıntısı yaşanıyor. Çocukla konuşularak değerlendirilmelidir, Çocuğun karnesiyle ilgili görüşleri alınmalıdır.