Karantinada evliliğinizi daha da güçlendirin!
Prof. Dr. M. Rita Krespi Ülgen, tüm dünyayı tehdit eden yeni tip koronavirüs salgını nedeniyle evde birlikte daha fazla zaman geçirmek zorunda kalan eşlerin, bu dönemde ilişkilerini güçlendirmek için fırsata çevirebileceklerini söyledi.
Haberin Devamı
/

Prof. Dr. M. Rita Krespi Ülgen yaptığı açıklamada, çocukluk dönemindeki deneyimlerinin yetişkinlikte de diğer kişilerle kurulan duygusal bağları biçimlendirdiğini söyledi.
/

Bu bağların temelinde iki temel soru yattığını belirten Ülgen, "İlişkilerimiz ile ilgili ne kadar kaygılıyız? Yakınlık kurmaktan ne kadar kaçınıyoruz? İlişkilerimizde kaygı duymuyorsak ve yakınlık kurmaktan kaçınmıyorsak diğer kişilerle hem yakınlık kurabilmeyi hem de özerk kalmayı başarabiliriz. Bunun tam tersi olarak ilişkilerimiz ile ilgili kaygı ve güvensizlik yaşıyorsak karşımıza çok farklı bir tablo çıkar. Diğer kişilere aşırı yakınlık gösteririz, başkalarına yaslanmaktan hoşlanmayız veya yakınlık kurarken aynı zamanda güven duymayız." diye konuştu.
Haberin Devamı
/

Koronavirüs salgını döneminde eşler arasındaki ilişkinin bu iki varsayım üzerinden değerlendirilmesi gerektiğini anlatan Ülgen, şöyle konuştu.
/

"Koronavirüs salgını döneminde eşimiz öfke, kaygı gibi olumsuz duyguların hedefi haline gelebilir. Yani ilişkimizi yürütmek daha da zorlaşabilir ve çatışmalarımız daha da derinleşebilir. Bu durumda yaşanan stres ve kaygı ilişkimizi sonlandırmamıza yol açabilir. Buna karşılık ilişkimiz daha da güçlenebilir. Eşler arası kenetlenme ve işbirliği içinde durumla baş etme söz konusu olabilir. Koronavirüs salgınında bazılarımız için eşimizle olan ilişkimiz koruyucu bir unsur olabilecekken, diğerlerimiz için ilişkimiz duygusal yük oluşturabilecek. Eşimizle olan ilişkimiz stresimizi artıran, geren, baş etmemizi zorlaştıran ateşten bir gömlek olarak ortaya çıkabilecek. Koronavirüs salgınını eşimizle olan ilişkimizi güçlendirmek için bir fırsat olarak görebiliriz."
Haberin Devamı
Haberin Devamı
"Farklılık mutlaka çatışma anlamına gelmemeli"
/

Ülgen, eşler arasındaki ilişkinin güçlenmesi için şu tavsiyelerde bulundu:
/

"Eleştirmekten uzak duralım. Bu dönemde eleştiriler artabilir. 'Çok pasaklısın. Her tarafı kirletiyorsun. 'Bunu yemek sence iyi mi? 'Ceketini dışarıda bırak, tüm gün evde tıkalı kaldık, şimdi virüsü eve getiriyorsun.' gibi eleştirileren uzak duralım. Eşimizle olan ilişkimizin sonsuza kadar devam edeceğini kimse bize garantilemedi. Bugünü eşimizle olan ilişkimizin önceliklerine göre yaşayalım. Bugün ne gerekiyorsa onu yapalım. Küçük adımlarla ama en yakından uzağa doğru ertelenmiş hedeflere doğru hareket edebiliriz. İletişim kuralım. Eşimizle olan ilişkimizde dinlemeyi öğrenelim. Empati duymaya çalışalım. Birbirimizden farklı olduğumuzu idrak edelim. İdrak edilmesi gereken en önemli şey 'ben sen değilim' gerçeği. Bu, idrak edildikten sonra taşlar yerine oturabilir. Farklılıkların farkına varıp bunların ayak bağı değil de bir hazine olduğunu fark edelim. Unutmayalım ki hiç kimse mutlak doğru olamaz. Eşimizle olan ilişkimizde birbirine ters düşen farklı bakış açılarını inceleyelim ve bunların doğal olduğunu kabul edelim. Farklılık mutlaka çatışma anlamına gelmemeli."
Haberin Devamı
Haberin Devamı
/

Ülgen, eşlerin kendi başına zaman geçirme isteğinin normal olduğunu ve evin farklı odalarında zaman geçirme planları yaparak sıkışmışlık hissinin atlatılabileceğini kaydetti.
/

Eşlerden her iki tarafın da bu süreçte kendisine özen göstermesi gerektiğine dikkati çeken Ülgen, "Fiziksel ve ruhsal sağlığımızı koruyalım. Beslenmemize, uyku düzenimize özen gösterelim. Fiziksel egzersiz yapalım. Bunlara dikkat edersek yakın ilişkilerimizi de besleyebiliriz. Daha öncesinde ruh sağlığı problemleri yaşamışsak bunların eşimizle olan ilişkilerimizi etkileyeceğini unutmayıp, kendimizi daha iyi anlamaya yardım edelim." ifadelerini kullandı.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
"Sevecen olalım"
/

Ülgen, çiftlerin ilişkilerine de özen göstermesi gerektiğine vurgu yaparak, sözlerini şöyle sürdürdü:
/

"Evde kalmanın zor olduğu ve ister istemez eşimize zaman zaman kızacağımız gerçeğini unutmayalım. Öfke, kızgınlık, kaygı gibi duygular yaşadığımızda bunları ister istemez sevdiklerimizden çıkartma eğiliminde olabiliriz. Bunu önlemek adına kendimizi iyi hissetmediğimizi söyleyebiliriz. Bir süreliğine başka bir odaya giderek veya benzer bir şekilde ortamdan uzaklaşmayı deneyebiliriz. Sevgi gösterelim. Sevecen olalım. Sevecenlik bulaşıcıdır. Bu dönem önceliklerimizi gözden geçirme zamanı olabilir. Biz eşimizle olan ilişkimizde gerçekten ne istiyoruz? Yaptıklarımız ne kadar bizi geliştirici ve destekleyici? İsteklerimiz, önceliklerimiz nelerdir? Ne yapmak istediğimize ve ne yapmak istemediğimize dair sağlıklı akılcı seçimler yapalım."
Haberin Devamı
Haberin Devamı
"Mizahın gücüne inanalım"
/

Eşler arasındaki şakalaşmanın önemine değinen Ülgen, "Mizahın gücüne inanalım. İçinde bulunduğumuz durumdan dolayı mizah anlayışımız bozulabilir. Eşimizle mizahı uygun şekilde ve şartlarda kullanırsak sihirli bir değnek gibi gerginliği, duygu yükünü azaltabilir ve ilişkimizi güçlendirebiliriz." dedi.
"Ortak amaçlar belirleyebiliriz"
/

Bu dönemin eşlerin ilişkilerini gözden geçirmek için bir fırsat olarak görülebileceğini hatırlatan Ülgen, sözlerini şöyle tamamladı:"Yaşadıklarımızı anlamlandıralım. Eşimizle olan ilişkimizde bu belirsiz, olumsuz durumdan nasıl bir olumlu anlam çıkartabiliriz? Belki bu durum bizi sevdiklerimizin kıymetini daha çok anlamamıza yarayabilir. Belki küskünlüklerimizi sonlandırmamız için bizi motive edebilir. Belki bu olaydan dolayı eşimize empati duymaya başlayabiliriz. Amaç belirleyelim. Amaçlarımızı paylaşabiliriz. Ortak amaçlar belirleyebiliriz. Bu amaçlara ulaşmak için beraber plan yapabiliriz. Bu dönem, ilişkilerimizi gözden geçirme, belki de eşimizle olan ilişkimizde bizi yavaşlatan ve yük getiren alışkanlıklarımızdan kurtulma dönemidir. Bu çok büyük fark yaratacaktır."