Kan verme işleminden sonra ise hemen ayağa kalkmayıp, 5-10 dakika istirahat edilmesi gerektiğini ifade eden Uzm. Dr. Kale, “Sigara içiliyorsa, bağış sonrasında 2 saat geçene kadar içilmemeli. Kan verilen kol ile birkaç saat ağır şeyler taşınmamalı ve bağıştan sonraki 5-6 saat hamam, sauna gibi aşırı sıcak ortamlarda bulunulmamalıdır” diye konuştu. Uzm. Dr. Kale, “Kan bağışı sonrasında kol ağrısı, hematom, ekimoz oluşumu, enfeksiyon, sinir zedelenmesi, alerjik tepkimeler, baş dönmesi, bayılma, demir azalması gibi etkiler görülebilmektedir. Bu belirtiler görülürse mutlaka acil olarak bir hekime başvurulmalıdır” dedi.
“Her damla kan, kurtarılan bir can
” Kan bağışının bağışçıya en önemli yararının; hiç tanımadığı 3 kişinin hayatını kurtarmanın manevi mutluluğu olacağını söyleyen Uzm. Dr. Kale, “Kan verildiğinde vücudunuzdaki kan hücreleri yenilenir, bu da daha sağlıklı ve dinç olunmasını sağlar. Kan vermek kanda bulunan yağ oranını düşürüp, tansiyona iyi gelmesinin yanı sıra kalp krizi ihtimalini de azaltır. Kemik iliğinin yağlanmasını önler. Kan verildiği zaman kan yapan organlar da uyarılır ve kan yapmaya sevk edilir. Unutmamak gerekir ki her damla kan, kurtarılan bir candır” diyerek sözlerini noktaladı.