DÜZENLİ FİZİKSEL AKTİVİTE VE KİLO VERMEK ÇOK ÖNEMLİ
Metabolik sendromun oluşmasına neden olan en büyük risk faktörleri obezite ve insülin direncidir. İnsülin direncini artıran faktörler ise; fiziksel aktivite yetersizliği, ileri yaş, endokrin ve genetik faktörlerdir. Metabolik sendrom tedavisi için hedef olarak insülin direncine neden olan risk faktörlerinin yaşam şekli değişiklikleri ile kontrol altına alınması ve gerekli koşullarda klinik hedeflere ulaşmak amacıyla ilaç tedavisinin başlanmasıdır. Yaşam tarzı değişikliği dışında, metabolik sendromu tedavi edebilecek tek bir faktör söz konusu değildir. En uygun tedavi yöntemi, kilo kaybının sağlanması ve düzenli egzersiz için yaşam şekli değişikliğinin sağlanması, sağlıklı beslenme ve sigaranın bırakılmasıdır. Kilo kaybı metabolik sendromun düzelmesi için oldukça önemlidir. Yüzde 5-10'luk kilo kaybı bile metabolik sendromun tüm bileşenlerini kontrol altına alabilir. Yüzde 7'lik kilo kaybı ile birlikte düzenli fizik aktivite yapmak dört yıl içinde Tip 2 diyabet gelişme riskini yüzde 50 azaltmaktadır. Düzenli fizik aktivite insülin direncini düzelterek glikoz, lipid ve kan basıncı kontrolünü sağlar ve kardiyovasküler fonksiyonları düzeltir. Kilo alımının engellenmesi için düzenli olarak her gün 45-60 dakika fizik aktivite yapılmalıdır. Kardiyovasküler riskin azalması için ise günde 10 bin adım atılması önerilmektedir. Metabolik sendromlu hastalarda diyabetin tedavisinde ilk seçilecek ilaçlar insülin direncini azaltanlar olmalıdır. Hedeflenen glisemik kontrolun sağlanamaması durumunda diğer ilaçlarla kombinasyon tedavilerine geçilebilir.
ŞEKERİ AZALTIN BALIĞA AĞIRLIK VERİN
Metabolik sendromu olan hastaların beslenmesinde karbonhidratların ve yağların tipleri önemlidir. Trans yağ ve doymuş yağ kaynağı abur cuburlar, yağlı kırmızı etler, kızartmalar, fast food yiyecekler mümkün olduğunca azaltılmalıdır. Şeker azaltılmalı, rafine edilmemiş ve işlenmemiş, düşük glisemik indeksli ve posa içeriği yüksek tam tahıllı ürünler, siyah pirinç, esmer bulgur, kuru baklagiller gibi sağlıklı karbonhidratlar tercih edilmelidir. Kalsiyum, magnezyum ve potasyum gibi mineraller metabolik sendrom için oldukça yararlıdır. Bu nedenle süt ürünlerini, yeşil yapraklı sebzeleri, ceviz, fındık gibi kuru yemişleri, muz, kayısı gibi besinleri beslenmenizde yer vermeniz sizi metabolik sendromdan korur diyebilirim. Aşırı tuz tüketiminden kaçınmak ve öğün atlamamaya dikkat edilmelidir. Kırmızı etin daha az miktarlarda alınması, kolesterol alımını ve metabolik sendrom riskini azaltır. Bunun yerine sezonu da gelmişken omega 3 içeren balığı haftada iki defa tüketmeniz ve tavuğa yer vermeniz metabolik sendrom riskini büyük ölçüde azaltır. Ceviz, badem gibi sağlıklı kuru yemişleri de haftada dört beş kez tüketmeniz kan yağları profilinizi iyileştirerek metabolik sendromun risk faktörlerini azaltır.