Kalp cerrahından hayati uyarı: Koroner bypass ani ölüm riskini azaltıyor

Koroner bypass ameliyatının amacının tıkalı damarların vücudun başka yerinden alınan damarlar kullanılarak açılması olduğunu söyleyen Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Mustafa Bilge Erdoğan, “Koroner bypass, hastaların şikâyetlerini ortadan kaldırmak, yaşam kalitesini artırmak, ani ölüm riskini azaltmak için yapılan cerrahi bir tedavi yöntemi. Hastanın daha önceden kalp krizi geçirmiş olması, karaciğer böbrek hastalığı oluşu riski artırabilir. Bu nedenle kalp krizi geçirmemiş koroner bypass önerilen hastaların ameliyatlarını geciktirmemeleri çok önemli” dedi.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Günümüzde kalp ve damar hastalıklarının tedavisinde en sık başvurulan yöntemlerin başında koroner bypass ameliyatının geldiğini belirten Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Mustafa Bilge Erdoğan, koroner bypass’ın hastaların şikâyetlerini ortadan kaldırmak, yaşam kalitesini artırmak, ani ölüm riskini azaltmak için yapılan cerrahi bir tedavi yöntemi olduğunu söyledi. Doç. Dr. Mustafa Bilge Erdoğan, “Koroner bypass ameliyatı ilk kez ABD’de 60 yıl önce yapıldığında kalp damar hastalıklarının tedavisinde bir çığır açmıştı. Kalp damar tıkanıklıklarının tedavisinde o güne kadar birçok tedavi yöntemi denense de ameliyat yolu ile damar açmak bir ilkti. Günümüzde anjiyografik yöntemlerle (stent, balon) damar açma yöntemleri çok gelişmiş olsa da halen damar tıkanıklıklarının yeri ve yaygınlığına bağlı olarak dünyada kılavuzların önerdiği hastalarda en başarılı sonuç koroner bypass ameliyatıyla alınmaktadır” diye konuştu.

'Ameliyatın riskini ekibin deneyimi belirler'

Kalp kasının insan vücudundaki en önemli kas grubu olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Erdoğan, bypass ameliyatının nasıl yapıldığını ve oluşabilecek riskleri şöyle anlattı:

"Tüm organlara kanın pompalanması, adeta bir makine gibi çalışan kalp kas grubunun düzenli çalışması ile olur. Kasların düzenli çalışması onu besleyen damarlardan gelen kanın yeterli olmasına bağlıdır. Koroner damarlar işte bu işe yarar. Dolayısıyla bu damarların tıkanması, kalp kasının çalışmasını ve kalp ve fonksiyonlarını bozar. Bypass ameliyatında amaç tıkalı olan damarların vücudun başka yerinden alınan damarlar kullanılarak açılmasıdır. Ameliyatın en kritik yeri hastanın bacak, kol veya göğüs kemiğinden alınan damarın kalp damarına dikilmesidir (anastomoz yapılması). Cerrah ameliyattan önce damarı nereye dikeceğini ve vücudun neresinden damar alacağını planlar. İyi bir anastomoz’un hasta için kritik önemi vardır. Cerrahın bireysel deneyimi beraber çalıştığı ekip burada devreye girer. Ameliyatın riskini belirleyen kriterlerden biri de budur. Bunun yanında bypass olacak hastanın daha önceden kalp krizi geçirmiş olması, ek olarak karaciğer böbrek hastalığı oluşu ameliyatın riskini artırabilir. Bu nedenle kalp krizi geçirmemiş koroner bypass önerilen hastaların ameliyatlarını geciktirmemeleri çok önemlidir."

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Kalp krizi geçirmeden damarın açılması önemli

Kalp kasının iyi çalışmasının kalp fonksiyonlarının normal olmasını sağlayacağını dile getiren Doç. Dr. Mustafa Bilge Erdoğan, "Kalp krizi geçirmeden tıkalı damarların açılması hastanın yaşamını ve kalitesini korur. Günümüzde tecrübeli ve donanımlı merkezlerde ameliyat riski yüzde 1’lere kadar düşmektedir. Bunu belirleyen en önemli kriter, deneyimli bir cerrahi ekip ve hastanedir" dedi.