Kalça ekleminde kireçlenme hareket kısıtlılığına yol açabilir
Kalça ekleminin yuvarlak yapısı, eklemin her yönde hareket etmesine izin verir. Eklem yüzleri diğer oynar eklemlerde olduğu gibi Hyalin kıkırdak dokusu ile örtülüdür. Son derece kaygan ve pürüzsüz yapıda olan bu kıkırdak doku eklem hareketlerinde büyük kolaylık sağlar. Ancak eklem kıkırdağı büyük oranda eklem sıvısından beslenir ve en olumsuz özelliği kendisini yenileme ve tamir potansiyelinin çok az olması. Üstelik kalça eklemini örten bu kıkırdak dokusu bazen bilinmeyen nedenlerle, kimi zaman da bazı hastalıklar veya anatomik bozukluklar nedeniyle bozulabiliyor. Önceleri uzun süreli yürüyüş veya ayakta kalma sonucu ortaya çıkan ağrı, hastalık ilerledikçe daha sık ve uzun süreli hissedilmeye başlanıyor.
Kalça eklemini örten kıkırdak dokusunun bazen bilinmeyen nedenlerle (primer koksartroz) bazen de başka hastalıklar veya anatomik bozukluklar (sekonder koksartroz) nedeniyle bozulabildiğini vurgulayan Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Gökhan Peker, “Kalça eklemindeki kireçlenme ilerledikçe eklem aralığı daralır ve kalça eklemi hareketleri sınırlanır” diyor.
Kalça ekleminin; leğen kemiğinin üzerinde bulunan yuvarlak ve derin bir yuva ile top şeklindeki uyluk kemiğinin üst ucunun oluşturduğu bir eklem olduğunu belirten Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Peker, kalça eklemi ve diz kireçlenmeleri hakkında uyarılarda bulundu.
Kalça ekleminin etrafındaki kuvvetli bağlar ve adalelerle desteklendiğini dile getiren Op. Dr. Peker, “Kalça ekleminin yuvarlak yapısı, eklemin her yönde hareket etmesine izin verir. Eklem yüzleri diğer oynar eklemlerde olduğu gibi Hyalin kıkırdak dokusu ile örtülüdür. Bu kıkırdak doku oldukça kaygan ve pürüzsüz bir yapıda olup, eklem hareketlerinde büyük kolaylık sağlar. Eklem kıkırdağı büyük oranda eklem sıvısından beslenir. En olumsuz özelliği ise, kendisini yenileme ve tamir potansiyelinin çok az olmasıdır” diyor.
Eklemi yüzlerini örten kıkırdak dokusunun bazen bilinmeyen nedenlerle (primer koksartroz) bazen de başka hastalıklar veya anatomik bozukluklar (sekonder koksartroz) nedeniyle bozulduğunu vurgulayan Op. Dr. Peker, “Bu bozulma sonucu kıkırdak dokusu hem kalınlığını hem de fonksiyonunu kaybeder." diyor ve bozulma sürecini şu şekilde sıralıyor:
Kıkırdaktaki bozulma önce çatlamalar ve liflenmeler şeklinde başlar.
Eklem sıvısı bu çatlaklardan kıkırdağın altındaki kemik dokusuna geçerek kistler oluşturur.
Kıkırdağın altındaki kemik kalınlaşarak sertleşir (skleroz).
Zamanla eklemin çevresinde osteofit adı verilen yeni kemik oluşumları meydana gelir.
Bu şekilde ekleme yansıyan yük vücut tarafından azaltılmaya çalışılır.
Hastalık ilerledikçe kıkırdak iyice incelir, eklem aralığı daralır ve kalça eklemi hareketleri sınırlanır.
Başlangıçta kasıkta ve kalçanın yan tarafında hissedilen ağrı, ilerleyen dönemlerde şiddetini artırarak dizin iç tarafına da yayılıyor.
Önceleri uzun süreli yürüyüş veya ayakta kalma sonucu ortaya çıkan ağrı, hastalık ilerledikçe daha sık ve uzun süreli hissediliyor. İstirahat esnasına dahi ağrı devam ediyor ve hareketlerle artıyor.
KALÇA EKLEMİ KİREÇLENMESİNE NEDEN OLAN BAZI HASTALIKLAR
Doğumsal kalça çıkığı
Kalça eklemindeki açısal bozukluklar
Çocukluk çağında geçirilen kalça eklemi kıkırdağının bozulmasına neden olan Perthes hastalığı
Orak hücreli anemi gibi bazı kan hastalıkları
Alkolizm
Dalgıçlarda görülen vurgun hastalığı
Travmalar
Kalça eklemi kırık ve çıkıkları
Uzun süreli ilaç kullanımı (özellikle kortizon içeren ilaçlar)
Ancak daha sık görülen primer koksartrozda nedenler bilinemiyor.
Başlangıç döneminde ağrı kesicilerin, kıkırdağı koruyan veya iyileşmesine etki edebilen destekleyici ilaçların, kilo kontrolü veya hasta kilolu ise zayıflamanın, iş ve günlük yaşamının yeniden düzenlenmesinin ağrının ve hastalığın ilerlemesini kontrol etmede faydalı olduğunun altını çizen Op. Dr. Peker, "İlerleyen dönemlerde hastaya bir baston veya koltuk değneği ile kalçasına gelen yükü azaltması önerilmektedir. Hastalığın ilerlediği dönemde kesin tedavi cerrahi yöntemlerle olmaktadır." diyor.
Kalça eklemi kireçlenmesi veya kıkırdak dokusunun erimesinin tedavisinde günümüzde en etkili ve yaygın yöntem kalça artroplasti ameliyatları. Bu yöntemde bozulmuş olan kalça eklemi tümden çıkarılarak yerine protez takılıyor. Bu yapay eklem hastanın özelliklerine ve hekimin tercihine göre seramik, polietilen ve metal parçalardan oluşuyor. Seramik protezler genç hastalarda daha sık uygulanıyor ve uzun ömürlüler.
GEREKLİ DURUMLARDA GENÇLERDE DE UYGULANABİLİYOR
Kalça artroplasti ameliyatlarının genelde ileri yaşlarda yapıldığını ifade eden Op. Dr. Peker, protez ameliyatlarının genç hastalara da yapılabildiğini ifade ediyor.
Genç yaşta şiddetli kalça eklemi kireçlenmesi, kalça kırığı, avasküler nekroz gibi hastalıklarda da ameliyatlar büyük yarar sağlıyor. Ameliyat sonrası 1. gün hastalar genellikle ayağa kaldırılıp yürütülebiliyor.
DİZ KİREÇLENMESİNDE EKLEM SIVISI AZALABİLİR
Kalça eklemine benzer şekilde diz eklemi yüzlerini örten kıkırdak dokusu bozulduğunda dizde de kireçlenmenin başlayabileceğini belirten Op. Dr. Peker, “Bu bozulma sonucu diz eklemi hem kalınlığını hem de fonksiyonunu kaybeder. Eklem sıvısı azalır. Hastalık ilerledikçe kıkırdak iyice incelir, eklem aralığı daralır ve diz eklemi hareketleri sınırlanır. Dizi katlamada ağrı ve zorlanma başlar. Yürürken dizden ses gelir ve gece de uykudan uyandıracak şekilde ağrı yapabilir." diyor.
BAŞLANGIÇTA KİLO KONTROLÜ VE AĞRI KESİCİLER FAYDALI OLABİLİR
Başlangıç döneminde ağrı kesiciler, kilo kontrolü, iş ve günlük yaşamın yeniden düzenlenmesi ağrının ve hastalığın ilerlemesini kontrol etmede faydalı oluyor.
İlerleyen dönemlerde bir koltuk değneği ile dize gelen yükün azaltılması öneriliyor.
Bu tür hastalarda diz içi ekleme iğne tedavileri uygulanabiliyor.
Tüm bu yöntemlerle iyileşme olmayan hastalara ise diz protezi ameliyatı öneriliyor.
DİZ KİREÇLENMELERİNDE TEDAVİ YÖNTEMLERİ
Diz protezi diz ekleminde kireçlenmeleri olan, diz ağrıları nedeniyle yol yürüme, merdiven çıkma, namaz kılma gibi günlük aktivitelerini yapmada zorluk yaşayan hastalarda uygulanan tedavi yöntemlerinden biri.
Kireçlenme nedeniyle ileri derecede kıkırdak aşınması olan hastalarda istirahat, ilaç, fizik tedavi, kilo verme, baston kullanma ve diz eklemi içine iğne enjeksiyonları gibi tedavi yöntemlerinden sonuç alınamayan hastalarda diz protezi uygulaması kaçınılmaz hale geliyor.
Genellikle ileri yaşlarda uygulanmakla birlikte romatoid artrit, osteonekroz, septik artrit gibi hastalıklar nedeniyle erken yaşlarda ileri derecede eklem harabiyeti olan kişilere de uygulanabiliyor.
OPERASYON ORTALAMA 1-1.5 SAAT SÜREBİLİR
Diz protezinin diz eklemini oluşturan kemiklerin diz eklemine bakan aşınmış ve harap olmuş yüzeylerinin çıkarılarak, yerine protezin parçalarının yerleştirilmesi yöntemi olduğunu söyleyen Op. Dr. Peker, “Ameliyat genellikle belden iğne uygulanması şeklinde yapılan spinal-epidural anestezi veya genel anestezi yöntemleri ile yapılır. İşlem ortalama 1-1.5 saat kadar sürer. Ameliyattan sonra hasta servis yatağına alınır. Ertesi gün pansumanı değiştirilir ve hasta yürütülür. Epidural anestezi sayesinde ilk yürüme işlemi genellikle ağrısızdır. Ortalama 3-4 gün hastanede kalan hasta genel durumuna göre taburcu edilir. Her üç günde bir defa olmak üzere pansumana yaklaşık 2 hafta devam edilir. Hasta bu dönemin sonunda rahat bir şekilde yürüyebilir, merdiven inip çıkabilir ve ağrı hissetmez. Uygun yaşam tarzı, gelişen modern tasarımlar ve uygun cerrahi teknik ile günümüzde protezlerin ömrü uzamıştır” diyerek sözlerini noktalıyor.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
6 adımda vegan beslenme! Dilara Koçak yazdı
B12 vitamini neden önemli? B12 değerimizin düştüğünü nasıl anlarız? B12 deposu besinler
Canan Karatay 'Süper besin' diyerek önerdi! Doğal protein kaynağı! 'Kalp sağlığını koruyor, bağışıklığı güçlendiriyor!'
Stres ve kaygı gençlerde ‘Zona' görülmesini arttırdı
Kış diyetlerinde bağışık ve vücut direncine dikkat