hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    İzmir'de milyonda bir görülen hastalığa yakalanan genç doktor 10 yıl yoğun bakımda kaldı

    İzmirde milyonda bir görülen hastalığa yakalanan genç doktor 10 yıl yoğun bakımda kaldı
    expand
    KAYNAKDHA

    Tıpta Uzmanlık Sınavı'na (TUS) hazırlandığı 10 yıl önce boynunda hissettiği şiddetli ağrıyla ortaya çıkan milyonda bir görülen "transvers miyelit" hastalığı ortaya çıkan Dr. Erkan Aydın, 10 yıl yoğun bakımda kaldı. Bu hastalığa 24 yaşında yakalanan genç doktorun tedavisi 4 yıldır da evinde solunum cihazına bağlı olarak sürüyor. Dr. Aydın, Türk Yoğun Bakım Derneği Kongresi'ne video konferans ile bağlanarak, yıllarca aradan sonra meslektaşlarına ilk kez selam gönderdi ve "Herkese çok teşekkür ederim" dedi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    10 yıl boyunca yoğun bakım servisinde tedavi gören Aydın'a bu süreçte hastane tarafından internet erişimi de sağlandı, ailesi de genç adama sesli komut ile kullanabileceği bir bilgisayar temin etti. Yıllardır sesli komut ile bilgisayar kullanan Erkan Aydın mücadeleyi hiçbir zaman bırakmadı.

    Ziyaret için geldiklerinde öğrendiler: 'Hastalarınız morgda'

    10 yıl hastane ile ev arasında mekik dokudu

    Anne Gülten Aydın ve baba Behçet Aydın, bu süreçte her gün hastane ve ev arasında mekik dokudu, yemeklerini getirdi, bakımını hastane çalışanları ile birlikte yaptı. Oğlunun arkadaşlarından çok destek gördüğünü de söyleyen Gülten Aydın, yoğun bakım çalışanlarına seslenerek "Siz hep böyle güçlü ve özverili olun ki, Erkan gibi hastaları hayata bağlayın" dedi.

    Çok nadir görülen bir hastalık

    Türk Yoğun Bakım Bakım Derneği Başkanı ve aynı zamanda Dr. Erkan Aydın'ın da doktoru olan Prof. Dr. Mehmet Uyar, Erkan’ı unutamadıklarını, kendileri için önemli hastalardan biri olduğunu belirtti ve şunları söyledi: "Transvers miyelit nörolojik bir hastalık ve çok nadir görülüyor. Bu hastalık ne yazık ki Erkan'ın tüm periferik sinir sistemini felç etti. Erkan kollarını, bacaklarını ve solunum kaslarını kullanamaz duruma geldi. Bu nedenle kendisine yoğun bakımda suni solunum cihazına bağlı olarak gerekli tüm destek tedavilerini yaptık. 10 yıl çok uzun bir süreç. Bu süreç içerisinde hastanın sinir ve kas sistemini yeniden kullanabilmesi açısından fizyoterapi çok önemli. Yatak yaralarının ve hastane enfeksiyonlarının önlenmesi çok önemli. Biz yoğun bakım çalışanları olarak elimizden gelenin en iyisini yaptık, kendisi ve ailesi de çok büyük gayret gösterdiler."

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Erkan Aydın'ın ailesinin de bu süreçte oğullarına çok iyi baktığını belirten Prof. Dr. Uyar, "Hem kendisi hem ailesi çok güçlü karakterler ve hiçbir zaman mücadeleden vazgeçmediler, bizlere de bu uzun süreç içerisinde çok yardımcı oldular" dedi.

    Sanatçı Erol Küçükyalçın yoğun bakımda

    Türk Yoğun Bakım Derneği'nin 40. yılında meslektaşlarına seslendi

    Yoğun bakımda yatan hastaların, tedavi süreçleri tamamlandığında gecikilmeden ara bakım ünitelerine, palyatif bakımlara transfer edilmesi veya bu aşamada evde bakım sisteminin devreye girmesi gerektiğine de vurgu yapan Prof. Dr. Uyar, Türk Yoğun Bakım Derneği'nin 40'ıncı yılında şunları söyledi: "Erkan’ın ülkemizde yoğun bakımda en uzun süre tedavi gören hastalardan biri olduğunu düşünüyoruz. Çok sevdiğimiz ve çok emek verdiğimiz meslektaşımızın bu yıl kongremizde Türkiye'deki yoğun bakım çalışanlarına seslenmesi bizim açımızdan çok güzel ve sevinçli bir olay. Bunun dışında Erkan’ın durumu ülkemizde evde bakım hizmetleri açısından güzel bir örnek. Erkan’a 10 yıl boyunca yoğun bakımda yapılabilecek tüm tedavileri yaparak, evde bakım koşullarına uygun hale geldiğinde taburcu ettik. Erkan’ın ailesi zorlu tedavi sürecini evde yönetebilecek koşulları hazırladı, büyük bir özveriyle evlatlarına evlerinde en güzel şekilde bakıyorlar."

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Yoğun Bakımlar akılcı kullanılmalı

    Yoğun bakımların akılcı kullanımının önemine de dikkat çeken Prof. Dr. Uyar, "Yoğun bakıma, tedaviden fayda göreceği düşünülen hastaların yatırılması gerektiğini,yoğun bakımların sağlık sistemi içerisinde çok önemli görevler yaptığını, yoğun bakımlara talebin giderek arttığını, acil servislerden ve yataklı servislerden yoğun bakımlara yönelik sürekli bir akış bulunduğunu belirtti. Bu nedenle tedaviden fayda göremeyecek hastaların yatakları işgal etmesi durumunda, ihtiyacı olan hastaların yoğun bakımlara kabul edilememeleri gibi bir sonucun ortaya çıktığını vurgulayarak;tedavi süreci tamamlandığında veya yoğun bakımdan daha fazla bir fayda sağlanamayacağı düşünüldüğünde taburculuk gündeme gelmeli" dedi.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow