“Çoğu zaman basit bir idrar tetkiki ve idrar kültürü ile tanı konulur”
Özellikle hijyenik olmayan havuzların idrar yolu enfeksiyonuna neden olabileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Ekmekçi, “İdrar yollarına yapılan müdahaleler de (operasyon, sonda takılması) başka bir enfeksiyon nedenidir. Ayrıca kötü hijyen alışkanlıkları ve enfekte cinsel partner de enfeksiyonlara yol açabilir. Bu nedenlerin dışında diyabet, bağışıklık sistemi yetersizliği (kanser hastaları) gibi hastalıklarda belirli bir bulaş olmadan da idrar yolu enfeksiyonu oluşabilir. Öncelikle klinik belirtiler olması durumunda idrar yolu enfeksiyonundan şüphelenmek gerekir. Bu klinik belirtiler, idrarda yanma, sık idrara çıkma, bazen kötü kokulu ve bulanık idrar yapma, kanlı idrar, yüksek ateş, bel ve kasık ağrısı olarak sıralanabilir. Bu şikayetler ortaya çıktığında hekime başvurulmalıdır. Çoğu zaman basit bir idrar tetkiki ve idrar kültürü ile tanı konulur. Hastanın durumuna göre hekim, bazen kan tetkiki ve ultrasonografi de isteyebilir” diye konuştu.
“Çoğu zaman ayaktan antibiyotik tedavisi yeterli oluyor”
İdrar yolu enfeksiyonunun standart tedavisinin, hekim tarafından uygun görünen bir antibiyotik tedavisi olduğunun altını çizen Ekmekçi, “Çoğu zaman ayaktan antibiyotik tedavisi yeterli olmaktadır. Ancak enfeksiyonu ciddi olan veya genel durumu bozuk olan yaşlı ya da bağışıklık sistemi zayıf hastalarda hastaneye yatış gerekebilir. Sık tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonu olan hastalarda bu durumun araştırılması gerekebilir. Sık enfeksiyona neden olabilecek yapısal idrar yolu bozukluklarının varlığında bazen cerrahi müdahalede gerebilir” ifadelerini kullandı.