hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Hormonal dengesizlikler kadınlarda bu problemlere neden oluyor

    Hormonal dengesizlikler kadınlarda bu problemlere neden oluyor
    expand

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı, aynı zamanda Yüksek Riskli Gebelikler (Perinatoloji) alanında uzman olan Prof. Dr. Sertaç Esin, hormon dengesizliklerinin kadın sağlığı üzerindeki etkilerinden Polikistik Over Sendromu (PCOS) ve hormon tedavisine kadar merak edilenleri detaylı bir şekilde sizler için cevapladı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Hormon dengesizlikleri kilo alımına nasıl yol açar ve bu durumu nasıl yönetebiliriz?

    Hormonlar vücudumuzdaki birçok önemli süreci düzenleyen kimyasal maddelerdir. Kadınlarda kilo alımına yol açabilecek hormon dengesizlikleri genellikle üç ana hormonla ilişkilidir: İnsülin, tiroid hormonları ve cinsiyet hormonları. İnsülin, kan şekerini düzenleyen bir hormondur. Eğer vücut insülini düzgün bir şekilde kullanamazsa, kan şekerinin çok yüksek olmasına neden olabilir. Bu da vücuda fazla enerji depolaması için sinyal gönderir ve sonuç olarak yağ birikimi artar. İnsülin direnci, özellikle karın bölgesinde yağ birikimine yol açabilir. İnsülin yüksekliğini engelleyebilmek için dengeli beslenme, düzenli egzersiz ve yavaş kilo kaybı önerilir.

    Tiroid hormon bozuklukluları da kilo alımı ile ilişkilidir. Tiroid beziniz yeterli miktarda tiroid hormonu üretmezse (hipotiroidizm), metabolizmanız yavaşlar. Bu durumda vücut, normalden daha az kalori yakar ve enerji daha fazla yağ olarak depolanır. Tiroid hormonlarının düşük olması, aynı zamanda halsizlik, soğuk hissi ve depresyon gibi belirtilerle de ilişkilidir. Tiroid hormon bozukluğunun tanısı oldukça kolaydır; bunun için tiroid hormon seviyelerinizi kontrol ettirmeniz yeterlidir. Eğer seviyeler düşükse, doktorunuz ilaç tedavisi (tiroid hormonu) önerebilir.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Cinsiyet hormon bozuklukları (Östrojen, progesteron, testosteron) çok sık olarak karşımıza çıkmaktadır. Kadınlarda, östrojen ve progesteron hormonları adet döngüsünü düzenler. Bu hormonlardaki düzensizlikler, özellikle menopoz öncesi ve sonrası dönemde, kilo artışına yol açabilir. Menopozla birlikte östrojen seviyesi düşer, bu da vücudun yağ depolama şeklini değiştirebilir. Ayrıca, testosteron seviyesi de vücutta yağ birikimini artırabilir. Adet düzensizliği yaşıyor veya menopozda iseniz ve kilo alımı probleminiz var ise zaman kaybetmeden Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanına başvurmanız uygun olacaktır. Doktorunuz sizi muayene edecek, hormon düzeylerinize bakacak ve eğer gerekli ise uygun tedaviyi başlayacaktır. Ek olarak yeterli uyku almak, stres seviyelerini yönetmek ve sağlıklı bir diyet uygulamak hormon dengesini destekler. Aynı zamanda, özellikle direnç antrenmanları (ağırlık çalışması) hormon dengesini iyileştirebilir ve kas kütlesi artırarak yağ oranını düşürebilir.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Polikistik over sendromu (PCOS) gibi hormon bozuklukları tedavi edilmezse uzun vadede hangi sağlık sorunlarına neden olabilir?

    Polikistik Over Sendromu (PCOS) tedavi edilmezse, uzun vadede vücutta bir dizi ciddi sağlık sorunu ortaya çıkabilir. Öncelikle, PCOS’lu kadınlarda sıklıkla görülen insülin direnci, kan şekerinin yükselmesine yol açabilir. Bu durum, zamanla tip 2 diyabet riskini artırır. Yani, vücut insülin hormonunu yeterince etkili kullanamadığı için, şeker hastalığına yakalanma ihtimali yükselir. Ayrıca, insülin direnciyle birlikte vücutta yağ birikimi artar, bu da kalp hastalıkları riskini önemli ölçüde artırır. Yüksek kolesterol, yüksek tansiyon ve obezite gibi durumlar kalp ve damar sağlığını olumsuz etkiler, dolayısıyla tedavi edilmemiş bir PCOS, kalp krizi ya da inme gibi daha ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Diğer bir önemli risk ise rahim kanseridir. PCOS, hormon dengesizlikleri nedeniyle adet döngüsünü bozar, bu da vücutta östrojenin uzun süre yüksek kalmasına sebep olabilir. Yüksek östrojen seviyeleri, rahim duvarında kalınlaşmaya ve uzun vadede kanser gelişimine yol açabilir. Ayrıca, düzenli yumurtlama problemi nedeniyle, PCOS’lu kadınlarda infertilite yani kısırlık daha sık görülür. Eğer PCOS tedavi edilmezse, bu durum ilerleyen yıllarda çocuk sahibi olma şansını azaltabilir.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    PCOS’un etkileri sadece fiziksel sağlıkla sınırlı kalmaz. Kadınların ruhsal sağlığı da önemli ölçüde etkilenebilir. Hormon dengesizlikleri nedeniyle, PCOS’lu kadınlar daha sık depresyon ve anksiyete yaşayabilirler. Fiziksel belirtiler, örneğin aşırı tüylenme, sivilceler veya kilo artışı, özgüven kaybına yol açarak psikolojik sorunları tetikleyebilir. Uzun vadede tedavi edilmeyen PCOS, kadınların günlük yaşam kalitesini düşürür ve psikolojik sağlıklarını da tehdit eder. Özellikle aşırı kilolu olan PCOS’lu kadınlarda uyku apnesi de gelişebilir. Bu durum gündüz yorgunluğuna ve odaklanma zorluğuna neden olabilir, bu da genel sağlığı daha da olumsuz etkiler.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Tüm bu sağlık sorunlarının önüne geçebilmek için PCOS’un tedavi edilmesi önemlidir. PCOS tedavisi, insülin direncini kontrol altına almak, hormon dengesini sağlamak ve bu sorunlara bağlı gelişebilecek diğer sağlık problemlerini engellemek için çok önemlidir. Düzenli egzersiz, sağlıklı beslenme, ilaç tedavisi ve gerekirse psikolojik destek, PCOS’un etkilerini yönetmeye yardımcı olabilir. Eğer PCOS’unuz olduğunu düşünüyorsanız, zaman kaybetmeden Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanına başvurarak erken teşhis ve tedavi ile bu sağlık sorunlarının önüne geçebilirsiniz.

    Hormon tedavisi (HRT) ne zaman önerilir ve hangi durumlarda riskli olabilir?

    Hormon tedavisi (HRT), genellikle menopoz dönemi ile ilişkilendirilen semptomları hafifletmek için önerilir, ama bunun yanı sıra bazı tıbbi durumlar da tedaviyi gerekli kılabilir. Menopoz sonrası ortaya çıkan sıcak basmaları, gece terlemeleri, vajinal kuruluk ve ruh hali değişiklikleri gibi belirtiler, hayat kalitesini ciddi şekilde etkileyebilir. Bu durumda, hormon tedavisi, vücudun artık yeterince üretemediği hormonları (östrojen ve progesteron) yerine koyarak bu semptomları hafifletmeye yardımcı olabilir. Ayrıca, kemik sağlığını korumak için de HRT tercih edilebilir çünkü menopozla birlikte östrojen seviyeleri düştükçe kemik yoğunluğu azalabilir. Hormon tedavisi her zaman uygun olmayabilir. Özellikle, daha önce meme kanseri, rahim kanseri, bazı kalp hastalıkları veya inme geçirmiş kişilerde riskler artabilir. Hormon tedavisinin uzun süreli kullanımı bazı durumlarda bu tür hastalıkların riskini artırabilir. Ayrıca, eğer kişi sigara içiyorsa, HRT kullanımı kalp hastalıkları, pıhtı atma ve inme riskini daha da yükseltebilir. Bunun dışında, bazı kadınlar hormon tedavisinden sonra ciddi baş ağrıları, mide bulantısı, ödem (şişlik) veya ruhsal değişiklikler yaşayabilir. Bu yüzden hormon tedavisi, her hasta için dikkatlice değerlendirilmesi gereken ve kişiye özel bir karar olmalıdır. Bu tedaviye başlanmadan önce hastanın tüm tıbbi geçmişi, mevcut sağlık durumu ve risk faktörleri göz önünde bulundurulmalıdır.

    Hormon seviyelerini dengelemek için yaşam tarzı değişiklikleri ve beslenme önerileri nelerdir?

    Kadınların hormon seviyelerini dengelemek için yaşam tarzı değişiklikleri ve beslenme büyük rol oynar.

    İlk olarak, düzenli egzersiz yapmak çok önemlidir. Fiziksel aktivite, vücudun hormon dengesini korumaya yardımcı olur, aynı zamanda stres seviyelerini azaltır ve genel sağlık için faydalıdır. Özellikle yoga ve meditasyon gibi stres yönetim teknikleri, hormonları düzenlemek için büyük bir fark yaratabilir çünkü stres, hormon dengesizliğine yol açabilir.

    Yeterli uyku da hormonlar üzerinde doğrudan bir etkiye sahiptir. Uykusuzluk, özellikle kortizol ve melatonin gibi hormonları olumsuz yönde etkileyebilir, bu yüzden her gece 7-8 saat kaliteli uyku almak hormon dengeniz için çok faydalıdır.

    Beslenme açısından, dengeli ve besleyici bir diyet uygulamak hormon dengesini sağlamada çok etkili olabilir. Özellikle bitkisel kaynaklardan gelen omega-3 yağ asitleri, örneğin ceviz, keten tohumu ve somon balığı gibi besinler, hormon seviyelerinin sağlıklı kalmasına yardımcı olur. Ayrıca, tam tahıllar, sebzeler, meyveler ve sağlıklı yağlar içeren bir diyet, vücudun hormon üretme kapasitesini destekler. Bunun yanında, şekerli ve işlenmiş gıdalardan kaçınmak önemlidir çünkü bu tür yiyecekler insülin seviyelerini yükseltir ve hormon dengesizliklerine yol açabilir. Ayrıca, fitoöstrojen içeren besinler de hormon seviyelerini dengelemeye yardımcı olabilir. Bunlar arasında soya, nohut, fasulye ve mercimek gibi gıdalar yer alır.

    Son olarak, alkol tüketimini sınırlamak ve sigara içmekten kaçınmak da hormon sağlığı açısından önemlidir. Alkol, özellikle karaciğerin hormonları düzgün bir şekilde metabolize etme yeteneğini olumsuz etkileyebilir, bu da hormon dengesizliklerine yol açabilir. Sigara ise, östrojen üretimini bozarak menstrüel döngüyü etkileyebilir ve menopoz semptomlarını şiddetlendirebilir.

    Tüm bunlarla birlikte, hormon seviyelerini dengelemek için yaşam tarzı değişiklikleri kişiye özel olmalı ve mutlaka bir doktorla birlikte düzenlenmelidir.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow