Bu davranışlar kısa sürede bitkinlik, baş ağrısı, demir eksikliği, kabızlık, tırnak şeklinde bozulma, saç dökülmesi, bağışıklık sisteminde zayıflama ve depresyon/kötü ruh hali gibi rahatsızlıklara; uzun vadede ise kasların erimesi, kemik yoğunluğunun azalması, böbrek ve karaciğer fonksiyonlarında bozukluğa neden olabilmektedir. Bu tip sağlık problemleri yaşamamak için kişiler hızlı kilo vermeye odaklanmak yerine ömür boyu sürdürebilecekleri doğru ve dengeli bir beslenme davranışını benimsemeli, beslenme davranışını muhakkak fiziksel aktivite ile desteklemeli ve bu konuda uzmanlardan yardım almalıdır.” şeklinde konuştu.
“Obezite bir hastalıktır ve başka hastalıklara davetiye çıkarır”
Obezitenin, vücutta sağlığı bozacak ölçüde anormal veya aşırı yağ birikmesi olarak tanımlandığını hatırlatan Diyetisyen Nesrin Kuran şöyle konuştu” Obezite günümüzün en önemli hastalık ve ölüm nedenlerinden biri olarak kabul edilmektedir. Ayrıca hastalık olmasının yanı sıra obezite, diyabet, metabolik hastalıklar, astım, kalp-damar hastalıkları, kanserler gibi başka birçok hastalığın da risk faktörüdür. Obezitenin ortaya çıkış nedenleri çok değişkenli ve karmaşıktır. Obezite, geçmişte sadece gelişmiş ülkelerde görülürken, son yıllarda ucuz gıda endüstrisinin artışıyla birlikte gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkelerin de temel sağlık problemlerinden olmuştur. Ülkemizde obezite sıklığı Türkiye Beslenme ve Sağlık Araştırması (TBSA) 2017 sonuçlarına göre 15 yaş ve üzeri bireylerde obezite %31,5 bulunmuştur. Kentsel ve kırsal yerleşim yerlerinin obezite oranları birbirine yakın olmakla birlikte genel olarak erişkin yaşlardaki Türk toplumunun üçte ikisi fazla kilolu veya obezdir. Obezite bir hastalıktır ve birçok farklı hastalığa da ayrıca sebep olmaktadır. Oluşturduğu bu olumsuz sağlık sonuçlarını etkili biçimde düzeltmek için obezitenin çok yönlü ele alınması kıymetlidir."