Histrionik kişilik bozukluğu kişileri nasıl etkiliyor?
Tarihte “histeri” ismini ilk tanımlayan kişi Hipokrat’tır. Hipokrat histeriyi ilk olarak kadınlarda bulgulamış ve hastalığın kadın rahminin yarattığı bir buhran olarak açıklamıştır. Histeri kelimesi Antik Yunanca’da rahim anlamına gelen “hysteron” kelimesinden türemiştir. Freud’da histeri ile ilgili çalışmalar yapmış ve bazı tezleri savunmuştur. Freud histeriyi psikolojik süreçlerin bir sonucu olarak ele almaya başladığında histerinin psikolojik kökenleri de vurgulanmaya başlamıştır. Peki, Histeri nedir? Nasıl bir bozukluktur? Histerik kişilik bozukluğunun belirtileri nelerdir? Psikolog Dilek Memnun yazdı... (Pembenar)
Psikoloji tarihinde ilk zamanlardan itibaren bilinen ve teşhis edilebilen bir bozukluk olan histeriyi tanımaya başlayalım:
Taşkınlık, ani sinirlenme, geçici kişilik değişimi, günlük hafıza kaybı ve hareket bozuklukları gibi çeşitli sistemlerde meydana gelen psikosomatik şikayetlerde kendisini gösterebilen histeri, psikonevrotik bir bozukluk olarak tanımlanabilmektedir. Kişinin işlevselliğini aksattığı, aşırı hayal gücü, aşırı korkuları ifade eden nevrotik zihinsel bir hastalık olarak tanımlanan histerik bireyler kendilerinde bulunan ruh sağlığı bozukluğundan habersiz olabilirler. Histerik kişilik bozukluğu olan bireylerde aşırı duygudaşlık, aşırı ilgi görme ihtiyacı, aşırı dikkatleri üzerine çekme isteği, olayları büyütme ve dramatize etme eğilimi görülebilmektedir. Bu bozukluğa sahip bireylerde abartılmış duygusal tepkiler verme görülebilmektedir.
Histerik bireyler ile yakın ilişki kurmak zorlaşabilir.
Aşırı derecede yakın, samimi görünseler de bu duygusallıktan uzak bir görüntü oluşturdukları söylenebilir. Hem ilişki kontrolünü kendileri sağlamaya çalışır hem de aşırı derecede bağımlı hissedebilirler. Bu bireylerde sürekli ilgi odağı olma isteği ve yarışmacı yapıları karşı cinsi bir rakip ya da tehdit olarak algılamalarına sebep olabilir. Dışarıdan bakıldığında flörtüz görünebilirler fakat temelde cinsellik ile ilgili korku yaşadıkları söylenebilir. Değersizlik ve reddedilme korkusu hakim olan histerik kişilik bozukluğuna sahip bireylerde yaşanan bu korkular dışarıdan pek anlaşılamayabilir. Etkileyici ses tonu ve hareketlerde bulunma eğilimleri olabilir.
Histrionik kişilik bozukluğu DSM 5 tanı kriterleri nedir?
Histrionik kişilik bozukluğu DSM 5 tanı ölçütlerine göre B grubu kişilik bozuklukları tanı kriterleri içerisindedir. Erken ergenlikte başlayan ve farklı durumlarda ortaya çıkan aşırı duygusallık ve ilgi çekme arayışı yaygın örüntülerinden bazılarıdır.
DSM 5’te bulunan tanı kriterlerinden beş ya da daha fazlasını kendisinde barındıran bireylerde alanın uzmanları tarafından tanılama yapılabilmektedir. Bu kriterlerden bazıları şu şekildedir: İlgi odağı olmadığında rahatsız olma, kişiler arası sosyal etkileşimlerinde cinsel yönden baştan çıkarıcı uygun olmayan davranışların varlığı, birdenbire değişen duygu ve sığ duygularının varlığı, ilgi çekmek amacıyla dış görünüşünü kullanma, bazı durumlarda gereğinden çok etkilenme ve yoksun konuşma biçiminin varlığı, yapmacık davranışların sergilenmesi, duyguların abartılması, kolay etki altında kalınması ve ilişkilerinde daha yakın olunması gerektiği düşüncesinin varlığı histrionik kişilik bozukluğunu akla getirmektedir.
Histrionik kişilik bozukluğuna sahip bireyler fiziksel çekicilikleri ile baştan çıkarıma ile ilgilidirler ve kendilerini en rahat hissedebildikleri an ilgi odağı oldukları anlardır. Bireylerin duygusallığı uygun olmayacak bir biçimde aşırı ve değişken bir biçimde görülebilir. Çabuk heyecanlanan, uyarılmayı isteyen, nispeten kolayca öfkesini belirtebilen, bağırıp çağıran yani gerçekçi olmayan tepkileri ile hayatlarını devam ettirebilirler. Ayrılma kaygısını kişiler arası ilişkilerinde gösterebilir kolayca incinir ve kırılgan yapıda olabilirler. Bu bireylerde intihar ve depresyon meyli görülmüştür. İntihar girişimleri bu bozukluğa sahip bireylerde nispeten hayati önem taşımamış, öfke ve hayal kırıklığı neticesinde ortaya çıktığı görülmüştür.
Reddedilmenin işareti bile kişilerde yıkıcı iz bırakmaktadır
Bilişsel ve davranışçı kuramlara göre histerinin bilişsel kavramlaştırması ortaya konmuştur. Histrionik kişilik bozukluğuna sahip bireylerdeki belirtilen varsayımların altında yatan temel düşüncelerden biri “ben yetersizim ve kendi başıma idame ettiremem.” düşüncesidir. Yaşamında karşılaştığı zorluklarda yaşam anahtarını diğerlerine vermekte ve herkes tarafından sevilmesi gerektiğinin inancını kendisinde barındırmaktadır. Yaşadığı bu durum bireyde reddedilme korkusunu oluşturmaktadır. Reddedilmenin işareti bile bu bireylerde yıkıcı iz bırakmaktadır. Yetersiz hissetmelerine rağmen onay almak için davranmak onlar için bir kurtuluştur. Kadınlar için yaşadıkları olay ve durumlarda plan ve sistematik düşünce gerektiren işler yerine fiziksel çekicilikleri ile ödüllendirildiklerini düşünmeleri olasıdır. Erkek histrionikler için ise daha erkeksi “maça erkek” rolü oynamayı öğrenmiş, dayanıklılıkları ve güçlükleri için ödüllendirildiklerini düşünebilmektedirler. Bu kişiler dışsal değerlendirmeleri kendi içsel deneyimleri üzerinden yapmayı öğrenmişlerdir.
Histrionik kişilik bozukluğunun tedavisinde alanında uzman kişilere başvurulması önerilmektedir. Tedavide bilişsel ve davranışçı terapi teknikleri kullanılabilmektedir. Otomatik düşüncelere meydan okumak, düşünceyi test etmek ve problem çözme egzersizleri kişiye yardımcı olabilmektedir.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Kilosu 20 TL! C Vitamini Deposu, Antioksidan Yönünden Zengin: Cildin Daha Parlak Ve Pürüzsüz Görünmesini Sağlıyor’
Bu duygu bağırsak sağlığını yerle bir ediyor!
Beyin çürümesine dikkat! Çocuklarınız tehlikede olabilir
Uyumadan önce telefonla ilgilenenler dikkat!
Dinlenirken ortaya çıkan bel ağrısına dikkat!