Her anne adayı egzersiz yapabilir mi?
Egzersiz, sağlıklı yaşamın önemli bir parçasıdır ve gebelikte de belli kurallara uyularak uygulanabilir. Anne adaylarının birçoğu, bebeğine zarar vereceği kaygısyla gebelik döneminde egzersizden uzak durmayı tercih ediyor, hatta mümkün olduğunca az hareket ediyor. Ancak uygun sürede, sıklıkta ve şiddette yapılan egzersizlerin, anne adaylarına ve fetüs sağlığına çok fazla olumlu etkileri var. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç Dr. Emre Pabuçcu, hamilelikte yapılan egzersizler hakkındaki 7 önemli soruyu yanıtladı.
Gebelikte uygulanabilecek egzersiz türleri ve günlük uygulama miktarı her anne adayı için farklıdır. Profesyonel veya düzenli spor yapmaya alışkın olan anne adayları, gelişigüzel spor yapan anne adayları, hiçbir şekilde spora vakit ayırmayan anne adayları ve yüksek risk faktörleri taşıyan anne adayları için yapılacak egzersizler önemli farklılıklar gösterir.
Genel olarak söylemek gerekirse belli kurallara uyulduğunda her anne adayına uygun olan egzersizler olduğunu söyleyebiliriz.
Gebelikte egzersiz yaparken nelere dikkat edilmelidir?
Öncelikle egzersiz yapmayı düşünen bir anne adayı, bunu mutlaka doktoruna iletmeli ve doktorunun muhtemel kısıtlamalarına uymalıdır. Egzersiz yapan bir anne adayı beslenmesine dikkat etmelidir. Düzenli egzersizde doğal olarak günlük kalori ve sıvı ihtiyacı artar. Günlük alınması gereken sıvı miktarı mevsimsel ve iklimsel özelliklere göre değişmekle beraber günde 8-12 su bardağı sıvı alınmalıdır.
Özellikle de gebeliğin ikinci yarısından itibaren sırtüstü pozisyondayken tansiyonunuzun aniden düşebileceğini unutmamalı, bu dönemden itibaren sırtüstü pozisyonda yapılan egzersizlerin süresini mümkün olduğunca kısıtlamalısınız.
Rahim büyüdükçe vena cava inferior adı verilen ve vücudun alt kısımlarından kalbe dönen kanı toplayan ana toplardamara basınç özellikle de sırtüstü pozisyonda problemlere yol açabilir.
Hamilelikte egzersizin faydalarından biri de doğumu kolaylaştıracak olmasıdır. Hamileyken egzersiz yapan annelerin doğumları genellikle daha kısa sürmekte ve doğum sırasında müdahale gerekmesi ihtimali daha düşük olmaktadır.
Yürüme veya yüzme gibi hafif kardiyolar, doğum sırasında ihtiyaç duyacağınız dayanıklılığı yaratmaya yardımcı olur. Ayrıca egzersiz, bir taraftan anne adayının kendine olan güvenini artırırken diğer yandan psikolojisini de düzenleyerek doğumu kolaylaştırıyor.
Hamilelikte birçok kadın uykuya dalmak konusunda sıkıntılar yaşar. Uykuya daldıktan sonra bu uykuyu kesintisiz bir şekilde devam ettirmek de oldukça zordur. Düzenli olarak egzersiz yapan anne bir adayı çoğunlukla daha iyi uyur ve daha zinde uyanır.
Gebeliğe bağlı anatomik adaptasyonlar nedeniyle bu süreçte sıklıkla bel, sırt ve kalça ağrıları görülür. Egzersiz varlığı kas-iskelet yakınmalarını azaltabilmekte; düzenli egzersiz yapan kadınlarda bel ağrısı sıklığı azalmaktadır.
Egzersiz sayesinde güçlenen karın ve sırt kasları, birçok anne adayının yaşadığı bu ağrılara karşı en iyi silahıdır. Düzenli olarak esnemek, gerginliğin biriktiği noktaları bulmaya ve ağrılı kasları rahatlatmaya yardımcı olur.
Gebelik dönemlerinde egzersiz yapan anne adaylarının bebeklerinin beyin gelişimlerinin daha "iyi" olduğuna dair yayınlar olmakla birlikte bu yayınların sayısı ve incelenen olgu sayısı bu konuda bir yorum getirebilmek için elimizde yeterli veri yoktur.
Doğum sonrası dönemde (Postpartum dönem) egzersiz yapılmalı mıdır?
Postpartum dönemde egzersiz,fazla kiloların verilmesi, kaygının giderilmesi, depresyonun önlenmesi ve kardiyovasküler (yüksek kalp ritminde tekrarlayan hareketlerle yapılan) egzersiz düzeyinin arttırılması açısından yararlıdır.
Komplikasyonsuz bir gebelik ve doğum sonrasında yürüyüş, pelvik taban kaslarını kuvvetlendirme ve esnetme hareketlerinden oluşan bir egzersiz programına doğum sonrası hemen başlanabilir.