TİP 2 DİYABET DAHA SIK GÖRÜLÜYOR
Doç. Dr. Turan, genel olarak üç tip diyabet olduğunu söyleyerek şu bilgileri paylaştı:“Tip 1 diyabet, Tip 2 diyabet ve gebelikle ilişkili gestasyonel diyabet vardır. Tip 1 diyabet, pankreasın otoimmün nedenli insülin üreten hücrelerinin harabiyeti ile gelişir. Harabiyet yüzde 80’nin üzerinde olunca diyabet kliniği ortaya çıkar. Hastalar daha genç yaştadır, zayıflardır ve tedavide insülin kullanmak zorundadırlar. Tip 2 diyabet ise tüm diyabet formlarının yüzde 90’ını oluşturur. Yaş, obezite, genetik, sedanter (hareketsiz) yaşam ile ilişkili insülin etkisinde azalma ile ortaya çıkar. Hastalar daha şişman ve ileri yaştadır. Yaşam tarzı değişikliği, ağızdan ilaçlar ve gerektiğinde insülin tedavide kullanılır. Gebelik diyabeti özellikle gebeliğin son haftalarında ortaya çıkar ve gebelikten sonra çoğunlukla kaybolur.”
DİYABETTE KAN ŞEKERİNE DİKKAT EDİLMELİ
Kontrolsüz diyabette kan şekeri yüksekliği vücutta birçok sistem ve organın olumsuz etkilenmesine yol açtığının altını çizen Doç. Dr. Turan, “Kalp ve damar hastalıkları, inme, görme bozukluklarına, sinir ve böbrek hasarına neden olabilir. Ayakta yara oluşması, kangren ve buna bağlı uzuv kayıpları oluşabilir. Diyabet körlüğün en önemli nedenlerinden biridir. Kronik böbrek yetmezliğinde diyalize giren hastaların yarısı diyabetiktir. Kaza dışı ayak/bacak kaybının en önemli nedeni yine diyabettir. Sağlıklı beslenme, egzersiz, ilaçların düzenli alınması kan şekerlerinin istenilen düzeyde tutulmasını sağlar. Bu da diyabete bağlı görülebilecek organ hasarlarını önemli ölçüde azaltır” dedi.