GENETİK GEÇİŞ, OBEZİTE, KOLESTEROL, SİGARA EN ÖNEMLİ RİSK FAKTÖRLERİKişinin babasında, dedesinde kalp krizi öyküsü varsa bunun ciddi bir risk faktörü olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Keskin, “Kolesterol, kan şekerinin yüksekliği ve hipertansiyon risk faktörleri arasındadır. Ama hipertansiyonu ve kan şekerinin yüksekliğini ilaçlarla kontrol altına alırsak riski azaltmış oluyoruz. 60 yaşından sonra kalp, damar hastalıkları artıyor. 60 yaşından önce kişi sigara tüketmiyorsa, ailesinde böyle bir öykü yoksa kolay kolay kalp krizi geçirdiğini görmeyiz. 35 yaşındaki biri hasta, anne ve babasında bu rahatsızlık yoksa genellikle sigara veya madde kullanımına bağlı olarak kalp krizi geçirir. Obezite de tek başına kalp krizi için risk faktörüdür” dedi.AİLEDE ÖYKÜ VARSA 30 YAŞINDAN SONRA KONTORLE GİDİNBeslenme ve egzersizin önemini aktaran Doç. Dr. Keskin, “Kalp krizi geçiren biri tuzu azaltır, doymuş yağlardan uzak durursa ve şeker tüketimini minimuma indirirse onu hiç kriz geçirmemiş kabul ediyoruz. Kişinin hayat kalitesi çok yükseliyor. Haftada minimum 180 dakika egzersiz yapılmasını öneriyoruz. Kişide kalp damar rahatsızlığı yoksa tempolu egzersiz öneriyoruz. Eğer kişi, birinci dereceden yakını örneğin babası 40 yaşında kalp krizi geçirmişse 30 yaşından sonra risk faktörü değerlendirilmesine tabi tutulmalıdır. Ailede genetik kolesterol yüksekliği varsa dikkat etmek lazım. Bu yüzden 19-20 yaşında kalp krizi geçiren hastalarımız var” diye konuştu.