Dayanıklılık aktiviteleri vücudumuzun oksijeni kullanma kapasitesini arttıran, büyük kas gruplarının dinamik ve ritmik olarak çalıştığı aktivitelerdir. Yürüyüş aktivitesi fiziksel ve ruhsal açıdan sağlığımızı destekleyecek ideal bir aktivitedir” dedi.
“Yürüyüşü günlük aktiviteleriniz içerisine kolayca yerleştirebilirsiniz”
Yaş gruplarına göre fiziksel aktivite sürelerinin değiştiğine de değinen Sarıkaya, “Toplumun büyük bir kısmında fiziksel aktivite, spor kelimesi ile eşanlamlı olarak algılanmaktadır. Oysa fiziksel aktivite, günlük yaşam içinde kas ve eklemlerin kullanılarak enerji harcaması ile gerçekleşen, kalp ve solunum hızını artıran ve farklı şiddetlerde yorgunlukla sonuçlanan aktiviteler olarak tanımlanmaktadır. Bu çerçevede spor aktivitelerinin yanı sıra egzersiz, oyun ve gün içinde yapılan çeşitli aktiviteler de fiziksel aktivite olarak kabul edilmektedir. Fiziksel aktivitenin sağlığın koruyucu ve geliştirici etkisinin görülebilmesi için günlük aktivitelerin yanı sıra yetişkin yaş grubunda haftanın 5 günü en az 30 dakika, 5-17 yaş grubu için ise günde en az 60 dakika orta şiddette fiziksel aktivite yapılmalıdır. Orta şiddette fiziksel aktivite, solunum veya kalp atış hızında küçük artışlara neden olan orta düzeyde fiziksel güç gerektiren fiziksel aktivitedir. Bunu şu şekilde tanımlayabiliriz yapılan aktivite esnasında kişi konuşabilir fakat şarkı söyleyemez. Tempolu yürüyüş bu aktivitelere en iyi örneklerden birisidir. Fiziksel aktiviteyi yaşam biçimi haline getirmemizde yürüyüş önemlidir. Çünkü yürüyüşü günlük aktiviteleriniz içerisine kolayca yerleştirebilirsiniz. Yürüyüş yapmak için ayrıca bir alet veya özel hazırlık gerekmez. Gün içerisinde toplu taşım aracı kullanıyorsanız ineceğiniz yerden bir, iki durak önce inip yürüyebilir veya arabanızı gideceğiniz yerin önüne değil birkaç sokak uzağa park ederek gideceğiniz yere yürüyebilirsiniz. Size en yakın belediyelere ait yürüyüş yollarından veya Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’ne ait spor tesislerinden faydalanabilirsiniz” diye konuştu.