hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Hamile kalamıyorsanız dikkat! Bu durumlar hamile kalmayı zorlaştırıyor

    Hamile kalamıyorsanız dikkat Bu durumlar hamile kalmayı zorlaştırıyor
    expand

    Doğurganlıkla ilgili etkenler arasında düzensiz adet döngüsü, anovulasyon (yumurtlamama sorunu) ve yaş ilerlemesi gibi faktörler, birçok kadının gebelik şansını olumsuz etkileyebilir. Sağlıksız yaşam tarzı alışkanlıkları, yüksek düzeyde stres, sigara, alkol ve uyuşturucu kullanımı da bu sürece katkı sunmaz ve hatta baltalar. Doç. Dr. Gökçen Erdoğan, hamile kalmayla ilgili merak edilenleri anlattı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Doç. Dr. Gökçen Erdoğan gebe kalmak ve gebelikle ilgili merak edilenleri anlattı. Mutluluğunuzu yatak odanıza taşımanızı salık vererek sonlandırmıştım dünkü yazımı. E madem yatak odanıza kadar taşıdınız, bebek odasına taşıma konusuna da değinelim. 

    Bu elbette maddi ve manevi olarak hazır (tamam kabul ediyorum hazıra yakın demek daha gerçekçi) hissettiğinizde almanız gereken bir karar. Ancak hem çift olarak bu kararı almış, hem çalışmalara başlamışsanız ama bir yerlerde bir şeylerin ters gittiğini düşünüyor ve gebe kalamıyorsanız bazı olasılıkları elemek, bazıları üzerine de düşünmek gerekir.

    Üreme sağlığı, başlı başına bir bilinç meselesi. Çünkü üremek anlık bir olay değil. Öyle gözüküyor evet ancak yaşam tarzınızdan, uzun zamandır süregelen alışkanlıklarınızdan, bunların yaratabileceği tahribatlardan ya da genel psikolojinizden tamamen bağımsız değil. 

    Dolayısıyla gebe kalma şansınızı yıllar içinde geliştirmiş ya da azaltmış oluyorsunuz aslında. Gebe kalmayı zorlaştıran etkenlerden söz ederken ne dediğimi çok iyi anlayacaksınız canlarım.

    Doğurganlıkla ilgili etkenler arasında düzensiz adet döngüsü, anovulasyon (yumurtlamama sorunu) ve yaş ilerlemesi gibi faktörler, birçok kadının gebelik şansını olumsuz etkileyebilir. Sağlıksız yaşam tarzı alışkanlıkları, yüksek düzeyde stres, sigara, alkol ve uyuşturucu kullanımı da bu sürece katkı sunmaz ve hatta baltalar.

    Üstelik bu alışkanlıklarla gebe kalsanız dahi, fetüsün sağlığını tehdit eden ve yaşamınızın bütününde kontrol altına almanız gereken şeyler olduğu için kalıcı mesafe gerekir. Ayrıca, polikistik over sendromu, endometriozis gibi sağlık sorunları ve tiroid problemleri gibi hormonal dengesizlikler de hamileliği zorlaştırabilir.

    Cinsel yolla bulaşan hastalıklar ve bazı ilaçlar da doğurganlığı azaltır. Peki siz bunları evde bilebilir misiniz? 10 aydır hamile kalamıyorum, kesin şundandır deme yetiniz var mı? Yok. Dolayısıyla rutin jinekolojik muayene hatırlatmasını yapmak ve bunu ihmal ettiyseniz dahi gebelik kararına yaklaşınca sürece yönelik bir muayenenin şart olduğunu söylemek istiyorum.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Bazen bunu söylediğimde, “Amaaan annelerimiz peş peşe hamile kalıyormuş, hangisi doktora gidiyormuş ki?” diyenler oluyor. Duymamış olayım. Annelerimiz plansız, isteksiz tamamen toplumsal normlara uyumlanarak sürekli hamile kaldılar da sağlıkları bozulmadı, ömürlerinden gitmedi mi sizce?

    Sağlığınızı gözetmek zorundasınız. Dünyaya getireceğiniz bebeğin sağlıklı ve mutlu bir anneye ihtiyacı var. Yalnızca gebe kalmakla sonlanan bir süreç değil ki anne olmak. Haksız mıyım? Ayrıca, sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek, dengeli beslenmek, düzenli egzersiz yapmak ve stresi yönetmek, doğurganlık üzerinde olumlu etkiler yaratır. Çünkü psikolojimizin en büyük gerçeğimizdir.

    Peki gebelik bir kişilik mi? Hayır. Partneriniz de bu üreme sürecinin içinde yer alıyorsa üreyememe sorununun içinde de yer almaz mı? Dolayısıyla onun için de ürolojik muayene şart. Sperm kalitesi, sayımı ve hareketliliği oldukça önemli. Ve eğer bir sağlık sorununuz varsa ve bu gebeliğin oluşmasını engelliyorsa bile tıp önünüzde çok kapı açıyor. Tedaviyi aksatmayın ve doktorunuzla uyum içinde olun yeter.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Peki gebelik iki kişilik mi? Hayır. Normalde öyle olmalı. Ancak bizim toplumumuzda daha kalabalık bir mesele. Çünkü ailelerin ve çevrenin yarattığı bir çocuk sahibi olma baskısı var. Ancak bebek doğduğunda yalnızca ağlayana kadar sevecek ve sonra kendi düzenine dönecek insanların arzusu için çocuk sahibi olmaya zorlamayın kendinizi. İstediğinizde neden olmasın? Dünyanın benim için bile hâlâ en mucizevi şeyi.

    Siz bir çiftsiniz ve nasıl sevişirken iki kişiyseniz bu süreçte de iki kişisiniz, birlikte her şeyin üstesinden gelirsiniz. Ayrıca elbette yumurtlama döneminizi gözeterek sevişin ama bu bir ödev, bir görev değil; haz alma konusunu sakın ha atlamayın ve bunu stresli bir sürece dönüştürmeyin. Siz mutlulukla sevişin, o en doğru zamanda gelecektir. 1 yılı aşarsanız mutlaka doktorunuza başvurmanız gerektiğini zaten biliyorsunuz; öyle değil mi?

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow