“Kalıcı makyajın planlaması iyi yapılmalı”
Kalıcı makyajın bir ömür boyu harika görünmesinin mümkün olmayacağını, kalıcılığın 1 ile 3 yıl içinde yavaş yavaş kaybolduğunu belirten Ergül, “Kalıcı makyaj için kişinin yaşı, yüzünün şekli gibi unsurların yanı sıra kaşların kıl yapısı ve rengine uygun pigment seçimi gibi durumlar göz önünde bulundurularak planlama yapılmalı. Kalıcı makyajın uzun süreli kalmasının birçok dezavantajı da vardır. Bunlardan biri yaşlanmaya bağlı olarak yüzümüzün elastikiyetini kaybetmesi ve gevşemesidir bu nedenle yüzün yapısına ve cildin güncel durumuna adapte etmek için her iki yılda bir yenilenmelidir. Bunun yanı sıra kalıcılığı etkileyen faktörler arasında güneş ışınları, metabolizma hızı, cilt kimyası, cildin emme kabiliyeti, seçilen renk tonu, pigmentlerin karakteristikleri, İmplantasyon derinliği, iyileşme şekli, kişinin davranışı şeklinde sıralanabilir” ifadelerini kulandı.Bunlara ek olarak cilt tipinin de kalıcılığa etkilerine değinen Ergül, “Kalıcı makyajı etkileyen diğer faktörlerden biri de cilt tipleridir: Yağlı cilt normal bir ciltten biraz daha kalındır. Yoğun yağ üretiminden dolayı yağlı cilt, pigment moleküllerini daha zor alır. Bu yüzden pigmentasyon, uyguladıktan sonra her zaman güçlü olmaz ve homojen değildir. Zamanla pigment renginin dış hatları derideki aşırı yağ birikiminden dolayı özelliğini kaybeder, bundan dolayı daha sonra lekeli ve solgun bir makyaj olarak görülebilir. Yağlı ciltlere uygulanan kalıcı makyaj daha hızlı kaybolur ve daha kısa ömürlüdür. Kuru ciltler daha hassastır ve uygulama esnasında biraz daha kolay kanayabilir” dedi.
“Cilt altı renginiz, kalıcı makyajda önemli bir unsur”
Uygulamanın başarılı bir sonuca ulaşması için renk seçiminin önemli olduğunu kaydeden Ergül, “Uygulamaya başlamadan önce en çok vakti ve dikkati, pigment seçimine ayırmanız gerekmektedir. Doğru pigmenti seçerken saçın ve kaşların rengi önemlidir fakat cildin rengi ve onun alt tonu ile de ilgili olmalıyız. Kalıcı makyaj işleminin sonuçları sadece kullanılan pigment rengine bağlı değildir. Aynı zamanda cildin kendi pigmentlerinin rengine de bağlıdır. Cilt alt tonunu belirlemede kullanılan en basit yöntem, damar kontrolüdür. Gün ışığında bileğinizdeki damarlarınızı kontrol ettiğinizde damarlarınız mavi görünüyorsa soğuk, yeşil görünüyorsa sıcak alt tona sahip olduğunuz anlamına geliyor. Hem yeşil hem maviyse de nötr alt tonu demektir. Pigment seçerken de soğuk cilt alt tonuna sahip kişilerin sıcak pigmentleri seçmeleri sıcak cilt alt tonuna sahip kişilerin ise soğuk pigmentleri seçmeleri gerekmektedir” dedi.