Günde 10 bin adım zorunlu değil
Bu söze en çok da bu sıcak yaz günlerinde sıcakta ve uzunca bir süre bizi terk etmeyen güneşin altında yürümek istemeyenler sevinecek. Yanlış anlaşılmasın yürüyüşün bir kardiyolog olarak başta kalp damar sağlığına ve koruyucu tıbbın önemine yürekten inanan bir hekim olarak da sağlıklı yaşama büyük katkı sağladığını her fırsatta tekrarlayan ve savunan biriyim. Hatta tüm hastalarıma spor olarak önerdiğim aktivite de yürüyüştür. Çünkü kalp ameliyatı geçirmiş ya da stent takılmış olsun, yaşı ne kadar ileri olursa olsun eli, ayağı tutan, yürüyebilen herkese yürüyüşü tavsiye ediyorum. Dr. Demet Erciyes yazdı...
Hastalarıma, ‘kalbiniz için yürümeniz gerekiyor’ dediğim zaman özellikle de 70 yaşın üzerindeki hastalarım bir an için bana biraz şaşkın biraz da kızgın bir ifadeyle bana, ‘Her gün 10 bin adım atmamı söylemeyeceksiniz?’ herhalde diyordu. İçinden de, ‘Doktor hanım bakalım sen her gün bu kadar yürüyor musun ki?’ diye sorduğunu da tahmin ediyorum. Yalan söyleyecek halim yok sabahtan akşama kadar hastane içindeki koşturmacayı saymazsak bütün gün oturup hasta bakmaktan akşam da bir saat trafikte geçirdikten sonra eve gidebildiğimde yorgunluktan 10 bin adıma nasıl vakit ayıracağım?
Bir de buna yetiştirmek istediğim yazılarım, makaleler ve kitabım da eklenince gerçekten fırsat yok. Bu nedenle hastama yürüseniz iyi olur diye tavsiyede bulunduğumda hemen sonrasında ama bunu her gün yapın ve yorulana kadar yürüyün sonra dinlenin ve bunu yapabildiğiniz kadar tekrar edin. İlle de adımlarınızı saymanız gerekmez. Ancak göreceksiniz ki yürüdüğünüz mesafe ve süre her geçen gün daha da artacak. Yorulmanız gecikecek, kondisyonunuz artacak. Bunu bir alışkanlık haline getirecek ve her gün yapmak isteyeceksiniz.
Avrupa Koruyucu Kardiyoloji dergisinde yayınlanan çalışma
European Journal of Preventive Cardiology dergisinde yayınlanan çalışmada 226 bin 889 kişiyi kapsayan 17 çalışmanın verileri bir araya getirilmiş. Araştırma kardiyovasküler hastalıklardan ölüm riskini azaltmak için en az 2 bin 337 adımın yeterli olduğunu buldu. Tüm nedenlere bağlı ölümleri önlemek için ise minimum 3 bin 967 adım gerekiyor. Bunun yanı sıra günde minimuma ek olarak attığınız her 10 bin adımın ölüm riskinizi yüzde 15 azalttığını da gösteriyor.
Yürümek kalbe iyi gelir
Kalp damar hastalıklarından korunmak için çok basit bir işlem gibi görünen yürümenin pek çok faydası vardır. Kalpte kollateral dediğimiz ince damar dalcıkları gelişir. Bu dalcıklar oluşabilecek kalp damar tıkanıklıklarına karşı yedek damar rolünü üstlenir. Diyabet hastalarında yürüyüş sayesinde kan şekeri daha kolay dengelenir. Şeker ilaçlarına, insüline ihtiyaç azalır. Hatta tip II yani insüline bağlı olmayan diyabetin ilaçsız olarak tedavi edilmesinde faydalıdır. Kolesterolün düşmesine yardım eder. Kötü kolesterolü düşürürken faydalı iyi kolesterolün yükselmesini sağlar. Hipertansiyonun dengelenmesinde etkilidir.
Stres ve obeziteye de iyi gelir. Biliyoruz ki tansiyon ve şekerin yükselmesinde stres önemli bir faktördür. Stresin ayrıca kendisi de kalp damar hastalıkları için bir risk faktörüdür. Ayrıca yürümekle harcanan kaloriler sayesinde obeziteden kurtulmak, kilo vermek de kolaylaşır. Metabolizma hızlanır. Karın çevresi incelir. Kilo vermek, karnın incelmesi estetik açıdan memnuniyet vermesinin haricinde kalp damar hastalığı riskinin azalması için de önemlidir. Kalp damar hastalıklarına davetiye çıkaran birkaç özelliği içinde barındıran metabolik sendromun en belirgin özelliği şişman bir karındır.
En etkili uyku ilacından da daha etkili olabilir. Hem sakinleşmeyi sağlar. Hem de yorgunluk sayesinde rahatça uykuya geçilir.
Unutmayalım ki uykusuzluk da kalbe iyi gelmez. Ayrıca yürümek kas, kemik, akciğer, beyin, ruh sağlığına da iyi gelir. Sindirimi kolaylaştırır. İdeali soğuktan, rüzgardan, yağmurdan, kardan, güneşten korunarak açık havada yapılan yürüyüşlerdir. Tabii buna imkan bulamıyorsanız kapalı alanda olsa dahi yürümekten vazgeçmeyin.