Göz sağlığını korumanıza yardımcı 8 etkili öneri!
Dünyada yaygın olarak görülen ve uzun süre fark edilemeyen göz hastalıkları görme yetisinin kaybına yol açabiliyor. Bu noktada rutin göz muayeneleri büyük önem taşıyor. Rutin göz muayeneleriyle erken teşhis edilen hastalıklarda, vakit kaybedilmeden tedaviye başlandığında görme kaybının önüne geçilebiliyor. Araştırmalara göre rutin muayene yaptırılmadığı takdirde 2050 yılına kadar dünyada 115 milyon kişinin görme yetisini kaybedeceği öngörülüyor. Göz sağlığının korunması için bazı pratik önlemlerin alınması yeterli olabiliyor. Prof. Dr. Abdullah Özkaya, "13 Ekim Dünya Görme Günü" nedeniyle göz sağlığı ve önemi hakkında bilgi verdi.




Görmeyi en çok etkileyen ama çok basit bir şekilde teşhis edilip önlem alınabilen hastalıklar bulunmaktadır. Bunların başını retinayı ilgilendiren hastalıklar çekmektedir.
Diyabetik retinopati, sarı nokta hastalığı, glokom, epirental membran, maküla deliği, retina damar tıkanıklıkları, katarakt, santral seröz korioretinopati bunlardan bazılarıdır:
1. Diyabetik retinopati: Retinanın dolayısıyla görmenin en büyük iki düşmanlarından biri hipertansiyon diğeri diyabettir. Diyabetik retinopati, şekere bağlı körlüğün en sık nedenidir. Diyabet damarlar üzerinde tahribat yapar ve gözler bu noktada hedef olur. Retinadaki damar yapısında bozulma meydana gelir ve kanama başlar. Buna önlem alınmazsa görme azalır hatta körlüğe kadar gidilir. Kan şekeri, kolesrerol, tansiyon dengesi; rutin göz muayeneleri ve argon lazer ile erken teşhis edildiğinde körlük önlenebilir.
2. Sarı nokta: Yaşa bağlı gelişen bu hastalık retinanın bozulup görmeyi engellemesidir. Göz içi enjeksiyonu tedavisi ile hastalık hızı yavaşlamaktadır. Hastaların kontrollerini aksatmamaları hayati önem taşır. Basit bir göz muayenesiyle erkenden teşhis edilebilir.

3. Glokom: Genelde belirti vermez ve göz tansiyonu olarak bilinir. Rutin göz muayenelerinde teşhis edilebilir. Eğer tedavi edilmezse körlüğe yol açan glokomda, temel amaç göz basıncının düşürülmesi olmalıdır. Düzenli muayene ve uygun tedavi ile görme kaybı engellenir. İlaç yeterli gelmezse lazer ve cerrahi yöntemlerle tedavi edilebilmektedir.
4. Epirental membran: Epiretinal membran, retinanın önünde zar tabakası oluşmasıdır. Bu durum makulada oluşursa görme azalır. Şeker, göz iltihabı, damar tıkanıklığı, göz travmasıyla meydana gelebilir. Yıllarca belirti vermez. Rutin göz muayenesi işe teşhis edilir.
5. Maküla deliği: Genelde 50 yaş sonrası görülen maküla deliği çarpık ve bulanık görmeyle belirti verir. Bu hastalar görüşlerinin merkezinde değişiklik hisseder. Tedavi edilmezse geri dönüşü olmayan görme kaybına sebep olur.
6. Retina damar tıkanıklıkları: Kişide hipertansiyon, diyabet, damar sertliği, pıhtılaşma sorunları varsa retinal damar tıkanıklığı olabilir. Bu sorunda ani olarak görme kaybı başlar. Erken teşhis ve tedavi çok önemlidir. Enjeksiyon tedavisi uygulanır. Ek olarak lazer tedavisi de yapılabilir.
7. Santral seröz korioretinopati: Genelde genç ve orta yaşlılarda görülür. Retina altında sıvı toplanmasıyla oluşarak görme kaybına yol açabilir. Merkezi görmede bulanıklıkla bulgu verir. Erken tespiti faydalıdır, görme kaybını önler.
8. Katarakt: Doğal göz merceği saydamlığını kaybedip matlaşmasıyla oluşur. Kişi sanki her şeye buzlu bir camın arkasından bakıyor gibi hisseder. Genelde yaşlanmayla ortaya çıksa da diyabet, yüksek miyopi, bazı ilaçların kullanımıyla da oluşabilir. Tek tedavisi ameliyattır.

Görme sağlığını korumak basit önlemlerle yapılabilir:
1. Düzenli göz muayenesi yaptırın.
2. Ispanak veya lahana gibi yeşil yapraklı sebzeler de dahil olmak üzere sağlıklı bir diyet yapın ve ideal kiloyu koruyun.
3. Ailenizin göz sağlığı geçmişini öğrenin.
4. Güneş ışınlarını yüzde 99- 100'ünü engelleyen güneş gözlüğü kullanın.
5. Sigarayı bırakın ya da başlamayın.
6. Şeker, hipertansiyon ve kolesterol değerlerinizi dengede tutun
7. Düzenli egzersiz yapın 8. Ekrana bakarken 20/20/20 kuralını uygulayın. Yani 20 dakikada bir, 20 saniye süre ile 20 feet (yaklaşık 6 metre) uzağa bakmayı deneyin.