Gece uykusunu bölen karın ağrısına dikkat! Sindirim sistemimiz alarm veriyor! Reflü, karaciğer yağlanması, obezite...

Uzmanlar, Türkiye'de karaciğer yağlanma oranını yüzde 60 olarak açıkladı. Bu da karaciğer sirozu ve kansere zemin hazırlıyor. Üstelik yağlanma ve obezite tehlikesi sadece karaciğeri değil, pankreası da vuruyor. Diğer yandan Türkiye'de yapılan çalışmalarda her 5 kişiden 1'inde reflü, her 3 kişiden 1'inde de toplumda huzursuz bağırsak sendromu olarak bilinen (İBS) görüldüğü kaydedildi. Doç. Dr. Aslı Çifcibaşı Bu hastalar genellikle çok sayıda endoskopilerle gelir bizlere. En büyük yapılan yanlış, doktor doktor dolaşarak endoskopi yapılması. En büyük sıkıntı, sağlık sistemi üzerine düşen yüktür. En önemli şey, tanının doğru olması, hasta-hekim ilişkisi ve hastanın hekime güvenmesi dedi. Sabah'tan Gül Kireklo'nun haberi...Antalya'da düzenlenen 39. Ulusal Gastroenteroloji Haftası ve 10. Gastroenteroloji Cerrahisi Kongresi'nde gastroenteroloji tüm yönleriyle masaya yatırıldı. Türk Gastroenteroloji Derneği (TGD) Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Dilek Oğuz Ülkemizde 947 gastroentelog var. Bu kongrenin önemi bizler için çok büyük dedi. 39. UGH Kongre Başkanı Prof. Dr. Orhan Sezgin, günümüzde en sık görülen karaciğer hastalıklarının temelini karaciğer yağlanmasının oluşturduğunu belirterek Karaciğer yağlanması, karaciğer sirozuna kadar gidebiliyor, karaciğer kanserine yol açabiliyor. İnsanların yağlanma önemli değil dediği bir kavram değil. Biz çok önemsiyoruz. Dernek olarak 2 yıl önce Kapodokya bölgesindeki iki ilçede 5 bin kişide tarama yaptık. Bu taramada Türk toplumunda karaciğer yağlanmasının yüzde 60 oranında olduğunu gördük. Bu çok yüksek bir oran. Maalesef toplumumuzun yüzde 35 kadarı kilolu, yüzde 42'si obez. Avrupa'da bu açıdan birinciyiz. Türk toplumunda şeker hastalığı oranı yüzde 15. Hareketsiz ve fiziksel aktiviteyi sevmeyen bir toplumuz. Bunlar birleşince bir karaciğer yağlanmasına zemin hazırlanıyor. Bunun için yapılacak en temel şey, beslenme alışkanlığını düzenlemek, Akdeniz tipi beslenmek, hareket etmek ve haftada en az 3 defa 45-50 dakika 5 bin adım gibi yürüyüş yapmak, suyu bol tüketmek, et ve yağ tüketimini azaltmak dedi. TGD İkinci Başkanı Prof. Dr. Mehmet Cindoruk ise yağlanma ve obezitenin, sadece karaciğeri değil, pankreası da vurmaya başladığını belirterek ABD'de yapılan çalışmalarda pankreas kanseri dünya geneli kansere bağlı ölümler sıralamasında 6'ncı sırada. 2030 yılında pankreas kanserinin 2'nci sıraya yükseleceği yönünde öngörü var. En çok erkeklerde görülen bir kanser hastalığı. Hastalarımızın bilinçli olması gerekiyor. Sigara ve alkol tüketimi, pankreas kanserini yol açan önemli faktörler dedi. 39. UGH Kongre Sekreteri Prof. Dr. Selim Aydemir, Türkiye'de yapılan çalışmalarda her 5 kişiden 1'inde reflü görüldüğüne dikkat çekerek Reflü de sadece göğüs yanması değil, bunun sonucunda bazı komplikasyonlar da gelişebiliyor. Reflünün tanısını büyük bir grupta sadece şikayetlerini dinleyerek koyuyoruz. Ama başka hastalıklardan şüphelendiğimizde ileri incelemelerini yapıyoruz. En büyük yapılan yanlış, doktor doktor dolaşarak endoskopi yapılması. Reflü hastalığının çok büyük bir kısmında tedaviye bile ihtiyaç yok. Hayat tarzı değiştirilince reflüdeki şikayetlerin büyük bir oranı düzelir. Reflüye neden olan sebepleri ortadan kaldırmadan ameliyat seçeneği de yanlış dedi. Kongre Sekreteri Doç. Dr. Aslı Çifcibaşı Örmeci ise toplumda huzursuz bağırsak sendromu olarak bilinen İrritable Bağırsak Sendromu (İBS) hastalığıyla ilgili, Türkiye'de her 3 kişiden 1'i İBS hastası. Hastalar karın ağrısı şikayeti ve bağırsak alışkanlıklarındaki değişikliklerle doktora müracaat ediyor. Her karın ağrısı İBS değil. Şikayetlerin son 6 ay içerisinde ortaya çıkması gerekir. Karın ağrısıyla beraber, kabızlık ve ishal eşlik ediyorsa, bu tablo ortaya çıkabilir. Karın ağrısı olmazsa olmaz bulgularımızdan. Bu gibi durumlarda endoskopik işlemler devreye girer. Bu hastalar genellikle çok sayıda endoskopilerle gelir bizlere. Dolayısıyla en büyük sıkıntı, sağlık sistemi üzerine düşen yüktür. En önemli şey, tanının doğru olması, hasta-hekim ilişkisi ve hastanın hekime güvenmesi. Hastada yaşanan karın ağrısı İBS ile kanser arasındaki en ayırt edici özelliktir. Gece uykusunu bölen karın ağrısına dikkat dedi. Son yıllarda tüm dünyada bir mikrobiyota rüzgârı esmeye başladığını belirten TGD Muhasip Üyesi Prof. Dr. Müjde Soytürk de probiyotik kullanımına değinerek Bunları hekim tavsiyesi olmadan kullanmak doğru değil dedi.TGD Genel Sekreteri Prof. Dr. Ayhan Hilmi Çekin de gastroenterolojide yapay zekanın kullanıldığına dikkat çekerek Yapay zekanın kolon taramasında oldukça yararı var. Yapay zeka kolonda ilerlerken hem sesli hem de ışık yakarak uyarıda bulunuyor. Bu da işlemin kalitesini arttırıyor. Yapay zeka, yemek borusu mide kanserlerinde hücre düzeyinde mikroskobik görüntü veriyor dedi.