Gebelikte hipertansiyon
Tansiyon yüksekliğinin gebelikte ortaya çıkabileceği gibi gebelik öncesi de var olabileceğini söyleyen Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı-Perinatolog Sevtap Hamdemir Kılıç, tansiyon ya da şeker gibi kronik hastalıklara sahip olmanın ya da gebelik sırasında bu hastalıklarla karşılaşmanın bebek sahibi olmaya engel olmadığını belirtti.
Sevtap Hamdemir Kılıç'ın konu ile yaptığı açıklama şöyle:
"Normal kan basıncı/tansiyon, sağlıklı olup olmadığımız anlamında önemli bir göstergedir. Kan basıncı dolaşım sistemini düzenler, kalbin düzenli çalışmasını sağlar. Kan basıncı/tansiyon ölçümünde iki değer vardır. Halk arasında küçük ve büyük değerler olarak nitelendirilen bu değerler gebelikte önemli bir takip gerektirir. 120/80 değeri ve altında ölçülen bir değer normal olarak kabul edilebilirken 140/90 üzeri ölçülen değer ise gebeyi risk grubuna sokar. Annenin riskli gebeler grubuna girmesinin nedeni yüksek tansiyonu olan annenin bebeği anne karnında beslenme düzeninin bozulmasıdır.
Anne kanındaki besinler ve mineraller plasentada yani bebeğin eşinde yeteri miktarda dolaşmalı ve buradan plasental dolaşıma ve bebek kordonu ile bebeğe iletilir. Dolayısıyla annenin kan basıncının normal olması bebeğin anne karnındaki gelişimine sağlıklı bir besin sunusu sağlayarak olumlu yönde etkileyecektir. Aksi bir durumda bebek oksijen ve besin yönünden yeteri miktarda beslenemez ve bebekte gelişme geriliği gözlemlenir.
Tansiyon yüksekliği gebelikte ortaya çıkabileceği gibi gebelik öncesi de var olabilir. Bu nedenle gebe kalmayı düşünüyor ve tansiyon sorununuz var ise gebeliğiniz riskli gebelikler uzmanı tarafından takip edilmelidir. Daha önceden tansiyon sorununuz yok ancak gebelik takipleri ve evdeki takiplerinde yüksek tansiyon ile karşılaştıysanız gebelikte hipertansiyonla karşı karşıyasınız demektir. Bu durum sıklıkla doğum sonrası kaybolur ancak gebelik esnasında tehlikeli ve sık takip gerektiren bu durumdur.
Tansiyon yüksekliğine idrarda protein kaybı ve ayaklarda şişlik gibi klinik şikayetleri de
beraberinde getiriyorsa preeklampsi adını verdiğimiz önemli bir gebelik hastalığına neden olabilir. Preeklampsi ya da eklampsi tüm vücut organlarını olumsuz etkileyebilir ve hatta anne –bebek hayatını tehdit edebilir. Örneğin böbrek üzerindeki olumsuz etkisi ile idrarda protein atılımını arttırır beraberinde baş ağrısı, görme problemleri, hızlı kilo alımı, el ve yüzün şişmesidir. Preeklamsi de risk faktörleri arasında ilk gebelik, daha önceki gebeliklerinde preeklampsi öyküsü olması, gebelik öncesi yüksek tansiyon sorunu olması, ileri yaş gebelik, çoğul gebelik, gebelik ile şeker ya da böbrek hastalığı, kilolu olmak ve bağışıklık sistemi bozuklukları gösterilebilir. Gebelikte reeklampsi olduysanız doktorunuz sizi ve bebeğinizi yakın izleme almalı hatta hastanede yatış verebilir. Preeklampsi ileri düzeye taşınırsa anne organları hasar görebilir ve bebeğin organları tam oluşmadan erken doğumu söz konusu olabilir. Preeklampsinin kontrolsüz gittiği ve anneyi olumsuz etkilediği durumlarda anne sara nöbetine benzer konvulsiyonlar şeklinde nöbet geçirebilir. Bu duruma ise eklampsi denir.
Unutmayınız ki tansiyon ya da şeker gibi kronik hastalığınız olması ya da bu durumların gebelikte karşınıza çıkması bebek sahibi olmanıza engel değildir. Ancak sağlıklı bir gebelik geçirip sağlıklı bebek kucağınıza almanız için yapmanız gerekenler konusunda doktorunuz ile iletişim halinde olup takiplerinize düzenli gitmeniz gerekir."
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Gözlerdeki sinsi tehlike! Kalıcı görme kaybına neden olabilir
Uzmanı, ergenlerle sağlıklı iletişim kurmanın yollarını açıkladı
Mantar zehirlenmelerine karşı kritik uyarı: “Zehirlenmeler ölümle sonuçlanabilir”
2-8 Kasım Lösemili Çocuklar Haftası! Dikkat! Löseminin bu belirtisi gribal enfeksiyonlarla karıştırılabiliyor
Doğum korkusu ortadan kalkıyor! Sezaryenle mücadelede ‘Tokofobi’ hamlesi