hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    GDO ürünlerde öngörülemez risk

    GDO ürünlerde öngörülemez risk
    expand
    KAYNAK DHA

    Özellikle alerjik bünyelerin GDO'lu ürünlerden uzak durması gerektiğini söyleyen Uzman Diyetisyen Eda Balcı, “Fındığa alerjisi olan biri, soya tüketirken içerisine fındık geni yerleştirildiğini öngöremez. Bu da sorunlara neden olur' ' dedi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Arş. Gör. Eda Balcı, ''GDO bir canlının genlerindeki dizilimin değiştirilmesi ya da bu canlıya çeşitli virüs, bakteri, bitki ve hayvanlardan gen aktarılarak kendi özünde bulunmayan bir karakter kazandırılmasıyla elde edilmektedir. GDO'lu besinlerin üretimi ve tüketimi tüm dünyada ve dolayısıyla ülkemizde de zamana bağlı olarak artış gösterdi. DSÖ’nün (Dünya Sağlık Örgütü) raporuna göre, genetiği değişecek organizma genomuna yeni gen yerleştirilmesinin istenmeyen fizyolojik ya da gelişimsel etkilere sebep olabileceği bildirilmektedir” diye konuştu.

    “ALERJİK ETKİLERE DİKKAT”

    Balcı, GDO’lu besinlerin sağlık üzerine etkilerinde öne çıkan sağlık sorunlarından birinin de alerjik etkiler olduğunu vurgulayarak, ''Bu duruma bir örnek olarak, metionin aminoasidi açısından fakir bir gıda olan soyayı, metionin bakımından zengin bir hale getirmek için fındıktan gen transfer edilmiş ve bu transfer sonucunda fındığa alerjisi olan insanlar bu soyayı tükettiklerinde alerjik reaksiyon göstermişlerdir. İnsanlar bildikleri gıda alerjileri durumunda o gıdaları tüketmeyerek sağlıklı bir yaşam sürdürebilirler fakat içerisinde fındık geni bulunan soyanın hangi gıdaların içine girebileceğini öngöremezler'' diye konuştu.

    GDO’lu ürünlerde bir diğer sağlık riskinin antibiyotik direnci olduğunun altını çizen Balcı sözlerine şöyle devam etti:

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    ''Antibiyotiğe dirençli genleri içeren GDO’lu gıdaların, antibiyotiklere yönelik direnç sorunları oluşturabilecekleri bildirilmiştir. Yani insanların antibiyotik kullanımı esnasında, antibiyotiklerin etkisinin zayıflatılmasına neden olmaktadırlar. Aynı zamanda genetik yapısı değiştirilmiş besinlerin toksik etkisi olabileceği bunun sonucunda da bağışıklık sisteminde bozukluklara ve viral enfeksiyonlara daha yatkın olma gibi birçok zararlarının da bulunabileceği belirtilmiştir.''

    “ÇEVREYE DE ZARARI VAR”

    Başlarda yabancı DNA’nın bağırsaklarımızda sindirilebileceği düşünülürken, yapılan araştırmalarla gıdalar yoluyla alınan bu yabancı DNA’ların hücrelerimize taşınabileceği gösterildiğinin altını çizen Balcı, “GDO’nun insan sağlığına zararları yanında çevreye de zararları olduğunu şu sözlerle aktardı: ''Rüzgar ile doğal türlere karışarak biyolojik çeşitliliğe de zarar verebilmektedir. Şu ana kadar yapılan araştırmalarda, GDO kullanımının hem canlı hem de çevreye ciddi zararlı etkileri bulunmaktadır” dedi.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow