Bugün D vitamini ile ilgili en az 80, 90, 100 olsun önerileri hiç sağlıklı bilgiler değildir. Yapılan birçok araştırma D vitamini eksikliğinin bizim ülkemizde yaygın olduğunu özellikle büyüme çağında çocuklar, ergenler, hamile ve emziren anneler, yaşlılarda çok büyük bir halk sağlığı sorunu yaratacak şekilde eksik olduğunu belirtmektedir. Bu sebeple D vitamini desteği uygun dozlarda kullanılmalı. Ancak kan seviyesi en az 30 ng/mL civarında olması sağlık açısından yeterli. Sorun 20 ng/ mL olmasıdır ve özel durumlarda tedavi hekim tarafından planlanmalıdır. Kanda yüksek D vitamini düzeyinin ne kanserden koruduğu ne daha iyi bir bağışıklık sistemi yarattığı ne de metabolizma açısından büyük avantaj olduğu tıp ve beslenme biliminde kanıtlanmış değildir. Bu sebeple yüksek doz D vitamini asla kullanmamalı ve kan değerinizin illa da bahsedilen 80 ng/ml üzerinde olmasını sağlamamalısınız.
İNTERNETTEN BİTKİSEL ÇAY ALMAYIN
Gelişigüzel ve markası Tarım ve Orman Bakanlığından onaylanmamış, internet kanalıyla denetimsiz ve içeriği bilinmeyen bitki çayı adı altında satılan çay ve tüm diyet desteklerini asla almayın. İçine kontrolsüz eklenen tok tutucu kimyasallar beyin bariyerini geçerek beyin kimyasını bozabilmekte, doyum sinyallerini sağlayan farklı maddeler eklendiğinde kalp krizi riskine neden olabilmektedir. Sonuçta ölümle sonuçlanabilmektedir. Bazı bitkisel olarak pazarlanan fitoterapik etkili bir şey olmaz denilen birçok preperatın karaciğer ve böbrek fonksiyonlarını bozduğu da bilinmektedir. Bitkisel çay tozları, hapları ve karışımları yerine siyah çay, adaçayı, ıhlamur, papatya, yeşil çay gibi sağlıklı çaylardan dengeli için. Zayıflamak veya metabolizmayı hızlandırmak için bitkisel çay değil doğru beslenme ve iyi fiziksel aktivite yapın.
İYOT DAMLALARINDAN KAÇININ
Gelişigüzel iyot damlalarının tehlike saçtığını hatırlatmalıyım. İyot yetersizliği, yetersiz tiroid hormonu üretimine yol açtığı bilimsel bir gerçektir. Bu sebeple besinlerle yeterli iyot alımı sağlanmalıdır. İyot damlalarıyla yaşanmamalıdır. İyot, iyot ile zenginleştirilmiş tuz ve balıklarda bulunur. 1 g tuzda 70 mikrogram 100 g balıkta 30 mikrogram iyot vardır. Günlük ihtiyacımız 150 mikrogramdır. Günde 2 gram iyotlu tuz tüketimi ihtiyacımızı karşılamaktadır. Sağlıklı kişiler iyodu tiroid bezinde depolayarak eksiklikten korunurlar. Yenidoğanda iyot eksikliği guatr ya da hipotiroidizm geliştirir ve büyüme ve zeka geriliği gelişir. Adölesan ve yetişkinlerde iyot eksikliği guatr, hipotiroidi ve hipertiroidi olur. Bunun için her sağlıklı birey ve hamile annelerin iyodu iyotlu tuz ile almaları önerilmektedir. Rafine edilmeyen, içeriği net olarak bilinmeyen, kaya ve gurme tuzları kullanmayın. Unutmayın, tiroid hastalıklarının tedavisinde gebelik dönemi dışında iyot takviyesi önerilmemektedir.
FAZLA TUZ TÜKETİMİNDEN SAKININ
Tuzun kimyasal adı sodyum klorürdür. Sodyum normalde plazma hacmi, asit-baz dengesi, sinir iletimi ve normal hücre fonksiyonu için esansiyel mineraldir. Eksikliğinde mide bulantısı, kas krampları, yorgunluk, uyuşukluk, bilinç bulanıklığı ve koma görülür. Fazla alımında ise kan basıncını artırır, mide kanseri, obezite, osteoporoz, iç kulakta baş dönmesine neden olan Meniere, kardiyovasküler ve böbrek hastalıklarına neden olur. Ülkemizde günlük tuz tüketimi 10 g kadar olup yaklaşık 4000 mg sodyum eşdeğeridir. Dünya Sağlık Örgütü günde 1 silme tatlı kaşığına eşit olan 5 gram tuz yani yaklaşık 2000 mg sodyum alımını önermekte. Kaya, deniz, okyanus ve sofra tuzu sodyum klorür içeriği aynıdır. Devlet güvencesinde üretilen rafine edilmiş iyot eklenmiş tuzları kullanın. Sodyum süt, et ve deniz ürünlerinde doğal olarak bulunur. Bunun dışında salça, turşu, peynir ve zeytin tuzun diğer beslenme kaynaklarıdır. Hazır soslar, tuzlu krakerler, tuzlu patlamış mısır, tuzlu kuruyemişler, salamura ve konserveler bolca tuz içerir tercih etmeyin derim.