Yaşam tarzı değişikliklerini hafife almayın

Her geçen gün ile birlikte yaş alıyor ve yaşlanıyoruz. Yaşam döngümüzün doğal bir süreci olan yaşlanmayı durdurmak ise mümkün değil. Ancak yaş almayla birlikte gelişebilecek yıpranmaları azaltabilmek, bu süreci geciktirmek ve ilerleyen yaşları daha zinde, daha sağlıklı ve daha aktif geçirmek mümkün. Buğra Adil Buyrukçu yazdı...Geçtiğimiz haftaki yazımda sağlıklı beslenmenin yaşamımıza nasıl bir değişim ve güzellik kattığını sizlerle paylaşmıştım. Sadece doğru ve yeterli beslenerek bile birçok hastalığa karşı önlem alınabileceği ve yaşam kalitesinin artırılabileceği bir gerçek. Bugün de buna ek olarak hayatımıza şifa katacak, bizlere daha fit ve zinde bir yaşlanma süreci sağlayabilecek 3 önemli alışkanlıktan bahsedeceğim. Çünkü günümüzde yaşam şartlarının zorluğu, çevresel faktörlerin olumsuzlukları ve daha birçok şey, sağlığımızı bizden kolaylıkla çalabiliyor. Ancak tüm bu olumsuzlukların önüne geçebilir ve nasıl yaşlanacağınıza kendiniz de karar verebilirsiniz. Bunu yapabilmenizin tek yolu da biraz sonra bahsedeceğim 4 güzel alışkanlığı yaşam tarzınıza adapte etmek. Fiziksel ve zihinsel sağlığımızı iyileştirmenin en önemli adımlarından biri sağlıklı beslenmek. Yaşam tarzınızda yapacağınız en akıllıca değişim, yeme alışkanlıklarınızı gözden geçirmek olmalıdır. Her yaş grubunun yeterli ve dengeli beslenmesi ayrıdır. Bu nedenle bir uzmandan yardım almanız, size uygun beslenme sistemine geçmenize yardımcı olur. Sağlıklı beslenmenin sağlığımıza olan faydalarını geçtiğimiz haftaki yazımda ayrıntılı bir şekilde anlattım. Oradan okuyabilirsiniz. Bugün gelin, diğerlerine odaklanalım. Birçok hastalığı tetikleyen ana faktörlerden biri de hareketsiz yaşamdır. Maalesef ki modern hayat ile birlikte hareketsiz bir yaşam tarzı da normalleşmeye başladı. Ancak kötü haber şu ki bu yaşam tarzı sağlığınızın en büyük düşmanlarından biri. Mesela yapılan bir araştırmaya göre günde 4 saatten fazla oturmak, kalp ve damar hastalıkları başta olmak üzere birçok sağlık sorununa yol açabiliyor. Dünya Sağlık Örgütünün açıklamalarına göre de hareketsiz kaldığınız her an kalp hastalıklarına, diyabete, hipertansiyona ve obeziteye yakalanma riskiniz iki katına çıkıyor. Bunun yanı sıra bazı kanser türleri, hipertansiyon, osteoporoz, hormonal dengesizlik ve depresyon gibi hastalıklar da sizi yakalayabilmek için sıraya giriyor. Daha bitmedi, sınırlı hareket ettiğiniz yaşam tarzıyla birlikte kilo alımı da başlıyor. Bununla birlikte eklem rahatsızlıkları, kas ve iskelet sistemi hastalıkları ile uyku bozuklukları da baş gösteriyor. Şimdi spor ve egzersiz yapmadan geçirdiğiniz günleri düşünme vakti. Eğer zinde, dinç ve sağlıklı bir yaşlanma süreci geçirmek istiyorsanız, şu andan itibaren hareket etmeye başlamanızı öneririm. Her yaş grubuna uygun egzersiz programları bulunuyor. Günde 30 dakika yürümek bile size çok şey kazandırabilir. Bu nedenle artık en güzel alışkanlıklarınızdan biri hareket etmek olsun. GÜNÜ KALİTELİ BİR UYKUYLA BİTİRİN Son yıllarda yaşanan en önemli sağlık sorunlarından birinin uykusuzluk olduğunu görüyoruz. Uykuyu sadece pasif bir dinlenme süreci olarak değerlendiriyorsanız, size kötü bir haberim haber. Uyku, dinlenmekten çok ama çok daha fazlası. Hatta en az fiziksel aktivite ve beslenme kadar önemli bir sağlıklı yaşam parametresi. Çünkü uyku sırasında vücudumuz kendini onarır, temizler ve gelişir. Vücudumuzun tamamında ortaya çıkan hasarlar, biriken toksinler ve gelişen diğer sorunlar, ancak biz uykuya geçer geçmez iyileşmeye ve onarılmaya başlar. Sağlıklı bir hayat sürebilmemiz içinse günde mutlaka 7-8 saat uyumamız gerekir. Kısacası vücudunuza onarım işleri için yeterli zamanı verdiğinizde birçok hastalığın kapınızı çalmasının da önüne geçmiş oluyorsunuz. Bu nedenle düzenli ve kaliteli bir uyku uyumaya özen gösterin. Günümüz koşullarında hayata geçirilmesi çok zor bir madde var sırada. O da huzur odaklı ve stresten uzak bir yaşam sürmek. Elbette ki ekonomik krizler, savaşlar, yaşam koşullarının zorluğu ve günlük rutinimizde yaşadığımız daha birçok sorun, stresten uzak kalmayı zorlaştırıyor. Ancak hem ruh sağlığımızı yerle bir eden hem de vücudumuzdaki tüm sistemin bozulmasına neden olarak ölümcül hastalıkları hayatımıza davet eden stresi akıllıca yönetmeyi öğrenmemiz şart. Sağlıklı bir yaşam sürebilmemizin sırrının sakin bir zihinden geçtiğini unutmamalıyız. Bu kapsamda sizi mutlu edecek hobilere yönelmek, kendinize zaman ayırmak, meditasyon yapmak, nefes terapisi uygulamak, sevdiğiniz insanlarla vakit geçirmek, doğayla baş başa kalmak gibi aktiviteler yapabilirsiniz. Ayrıca olumlu düşünceye ve tavırlara da öncelik verin. Çünkü olumlu düşünce, sizi stresten uzak tutarken, aynı zamanda sorunları daha kolay çözmenize yardımcı olur. An da kalabilmekte oldukça önemlidir. Geçmişin yüklerini ve geleceğin belirsizliğini bugüne taşımamaya gayret edin. Çünkü her ikisi de size stresten ve belirsizlikten başka bir şey vermez.