TÜRKİYE Tekel Bayileri Platformu Başkanı Özgür Aybaş ise “Sahte değil ‘bandrolsüz’ içki” vurgusu yapıyor ve temel sıkıntının, Özel Tüketim Vergisi’nin yüksekliği (ÖTV) ve vatandaşın bilinçsizliğinden kaynaklandığını söylüyor: “Son 10 yılda içkiye yüzde 1000’in üzerinde zam geldi. Vergi yükü ağır. Bir düzenleme yapılırsa bu sorun çok hafifler. Avrupa’daki vatandaş sahte içki alıyor mu? Almıyor. Çünkü buna ihtiyacı yok. Tekel bayisine gelip- inan kaç kez yaşadım- ‘Abi var mı bandrolsüz?’ diye soruyor, talep ediyor insanlar. Ancak hiçbir Tekel bayi merdiven altı dediğimiz kaçak içkileri satmaz. Çünkü sahte içkileri imal eden, piyasaya sürenlerin yanı sıra satan kişilere de dönük ağır cezalar var. ‘Olası kastla ölümden’ 25 yıla kadar hapisle dava açılıyor. Birden çok kişi ölürse, her ölüm için 25 yıl hapis talep edilebiliyor. Niye böyle bir şey yapsın bayi? Eğer yapıyorsa da ihbar edin. Biz platform olarak bize gelen her ihbarı, mekân/ yer fark etmeksizin, polisle paylaşıyoruz. Daha dün Sarıyer’de bir adam, kız arkadaşı çok içti, hastanelik olduğu diye bayi bastı, sahibine sopayla saldırdı. Vatandaş gerçekten bilinçsiz.”
SAHTESİNİ NASIL ANLAYACAĞIZ
Yanıtı net: “En çok, popüler ürünlerin sahtesi yapılır. Piyasadaki en popüler ürün/ markayı değil de ara ürünleri tercih etmekte fayda var. Ayrıca çok güvendiğiniz yerlerden alışveriş yapacak, dışarı çıktıysanız da güvendiğiniz mekanlara gideceksiniz. Ürünün bandrolünü de muhakkak kontrol edin. Bandrol konusunda da uyarayım. Şişe de hatta bandrol de orijinal olabiliyor zaman zaman. İthalatçı firma iflas ediyor diyelim, iade etmek yerine elindeki bandrolü ya satıyor ya da birileri ele geçiriyor. Bunu da gördük! Sana attığım şişenin bandrolünde viski/ rom yazıyor ama şişenin içinde başka içki var. Bu sebeple çok dikkatli olunmalı ve denetimler sıklaştırılmalı.”