‘SADECE KİLO KAYBI SAĞLAMAKTAN ÇOK DAHA FAZLASINI BAŞARIYOR’
Zaman Kısıtlamalı Beslenme (ZKB) yöntemine bilgi veren Çakaloğlu, bu yöntemin gün içinde belirli saatler arasında yemek yemeyi, geri kalan zamanlarda ise tamamen aç kalmayı temel aldığını aktardı. Çakaloğlu, "Genellikle 12 ila 20 saatlik bir oruç dönemini ve 4 ila 12 saatlik bir yemek yeme sürecini içeren ZKB'nin, sadece kilo kaybı sağlamaktan çok daha fazlasını başarıyor. Araştırmalar, ZKB'nin metabolizmayı düzenleyerek yağ yakımını hızlandırdığını, insülin duyarlılığını artırarak kan şekeri kontrolüne katkıda bulunduğunu ve kötü kolesterol (LDL) seviyelerini düşürerek kardiyovasküler hastalık riskini azaltabileceğini göstermektedir. Ayrıca, bu yöntem vücut üzerindeki oksidatif stresi azalttığı ve hücresel yenilenmeyi destekleyerek genel sağlık üzerinde olumlu etkiler yaratıyor" diye konuştu.
Uluslararası Obezite Dergisi'nde yayımlanan çalışmaya ilişkin bilgi veren Çakaloğlu, araştırmanın 338 sağlıklı yetişkin üzerinde yapılan 15 farklı çalışmanın verilerinin bir araya getirilerek analiz edildiğini aktardı. Bu kapsamlı incelemede, katılımcıların hem aerobik hem de direnç egzersizlerini içeren programlara dahil edildiğini belirten Çakaloğlu, özellikle egzersiz zamanlamasının dikkat çekici bir unsur olduğunu ifade etti. Çakaloğlu, çoğu çalışmada, zaman kısıtlı beslenme (ZKB) protokollerinin öğle saatlerinde uygulandığını ve fiziksel aktivitelerin bu yemek yeme penceresiyle uyumlu şekilde gerçekleştirildiğini dile getirdi. Bu yaklaşımın, hem metabolik dengeyi optimize etmek hem de egzersiz performansını desteklemek amacıyla planlandığını dile getiren Çakaloğlu, bulguların kilo yönetimi ve sağlık üzerindeki olumlu etkilerine dikkat çekti.